'Bu kez olsun TAM olsun...'
HDP’nin de üye bildirmesiyle Meclis Anayasa Uyum Komisyonu muhtemel ki gelecek hafta yola koyulacak.
Şunu baştan belirteyim, TBMM’de “Anayasa değişikliğine karşı çıkan” tek parti yok.
Aksine, hepsi de değişmesi, gerekirse baştan yazılması konusunda hemfikir.
Tartışılan ise Başbakan Davutoğlu’nun “iskeleti” diye tanımladığı “sistemine” yönelik; yani parlamenter demokrasi mi, yoksa başkanlık mı?
Ana ekseni bu soru üzerinde yükselecek...
Görünen o ki Cumhurbaşkanlığı ve AK Parti, süreci geçen dönemki gibi yarıda bırakmak istemiyor.
Bu yasama döneminde, bir Anayasa reformunu gerçekleştirme kararlılığında.
Altyapısına dönük hazırlıklar da tamamlanmış.
Bu amaçla oluşan ve Türkiye Anayasa Platformu adını alan, dün itibarıyla 250’yi aşkın kuruluşun katıldığı sivil toplum örgütlenmesi perşembe günü ilk adımı atacak.
PLATFORMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açılış konuşmasını yapacağı toplantıda beklentiler ortaya konulacak.
Ancak Cumhurbaşkanlığı kaynakları, bu sürece ilişkin şu noktanın altını özellikle çiziyor:
“Cumhurbaşkanı bu sivil toplum süreçlerinin parçası, yönlendiricisi, metin hazırlayıcısı, süre belirleyicisi kesinlikle olmayacak...”
Hatta karşıt platformların kurulması, genişlemesi için teşvik edici, fikri yönlendirici rol üstlenecek.
“Rejiminin cumhuriyet, başkentinin Ankara, resmi dilinin Türkçe, milli marşının İstiklal Marşı; kimlik ve değer çeşitliliğini zenginlik gören, azınlık haklarını ve evrensel değerleri koruyan” ana çerçeve içindeki tartışmaların sağlıklı olacağına inanıyor.
İşte bu nedenlerle Cumhurbaşkanı’nın platformlarda “aktif metin koymadan, düşüncelerini aktaran, yol gösteren devlet büyüğü pozisyonunda kalacağını” belirtiyor.
Platformların üst çatı yapılanmasının da “Türkiye’nin Anayasası Mutabakatı (TAM)” adıyla işlev görmesi hedefleniyor.
Bu kapsamda slogan da belirlenmiş:
“Bu kez olsun, TAM olsun...”
Öngörüleri ise Uzlaşı Komisyonu’nun 6 ay çalışması; sonrasında kamuoyunda 4 ay tartışılması, 1 Ekim’de yeni Anayasa teklifinin TBMM’ye sunulması.
KOMİSYONUN İŞLEVİ
HDP’nin de dün üyelerini bildirmesiyle oluşan Meclis Uzlaşı Komisyonu’na gelirsek...
Aslında denge ve denetim mekanizmalarını oluşturacak sistem üzerinde uzlaşı yok.
CHP ve MHP başkanlık sistemine karşı çıkıyor, üzerinde uzlaşılan 60 maddeye ekleme yapılarak revizyona gidilmesini istiyor.
HDP ise ortamın elverişli hale gelmesi gerektiğini savunuyor.
Nitekim, HDP’den üye gösterilen Prof. Dr. Mithat Sancar da dünkü sohbetimizde, “Biz Anayasa değişikliğinde etkin rol almak istiyoruz. Ama düşmanlaştıran, ötekileştiren, tartışılamaz bir ortamda da Anayasa yapmanın zorluğunu görüp söylüyoruz” dedi.
Aslında revizyon yerine, reform Anayasa’sı diyen iktidarın temsilcilerinin geçmişteki açıklamalarına bakıldığında onların da komisyondan beklentilerinin olmadığı açık.
Son kamuoyu yoklamaları da toplumun geniş kesiminin parlamenter sistemi savunduğunu gösteriyordu.
Görünen o ki böyle bir zeminde Anayasa’nın alacağı yol, sivil toplum örgütlerinin performansıyla eş orantılı olacak.
Meclis dışı dinamikler Anayasa’nın iskeletini, yani sistemini de tayin edecek.
- Tropikleştik…6 gün önce
- Orta Doğu'nun sinir uçları…1 hafta önce
- Trajik zihin…1 hafta önce
- Dünyanın konsültasyon raporu...1 hafta önce
- Fetvasını arayan İran…2 hafta önce
- Gençleşemiyoruz...2 hafta önce
- Mr. Fico…3 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...3 hafta önce
- Anneler günü…3 hafta önce
- Güç savurması…4 hafta önce