Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Bu uçaklar (F-15C), NATO müttefikimiz Türkiye’nin yaptığı talep üzerine gönderildi. Uçaklar Türkiye’nin hava sahasının korunmasını güçlendirecek; kontrol, hava devriyesi görevi yapacak...”

        ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook, Türkiye’ye 12 F-15C tipi jet göndereceklerini, “Bunun 6’sının Türkiye’nin hava sahasını koruma görevi yapmak üzere İncirlik’e indiğini” dün bu sözlerle açıkladı.

        Cümle, bırakın 2002’den sonrasını, Türkiye’nin 50 yıllık savunma politikasında paradigma değişikliğine gittiğinin ilanıydı.

        Çünkü, 1 Mart Tezkeresi döneminde havaalanlarını sadece insani yardım ve mühimmat yüklemesi için açmıştı.

        Arap Baharı ve Suriye iç savaşının başlangıcında da bu politikasını korumuştu.

        Sonradan koalisyon güçlerine katılması da müttefiklerinden güç talebi değil, tam tersine ona güç katkısı vermek içindi.

        25/9 MUTABAKATI

        Dolayısıyla Ankara’nın, NATO kapsamında gelen füze savunma sistemi Patriotlar haricinde talebi olmamıştı.

        Oysa Peter Cook sözleriyle, Türkiye’nin jetlere de ihtiyaç duyar hale geldiğini bildiriyordu.

        Yani, Türkiye’nin tehdit algısının değiştiği, füze saldırısının ötesinde jetlerin gerçekleştireceği hava saldırısıyla yüz yüze kalma kaygısını taşıdığını da ilan ediyordu.

        Daha ilerisi, Türkiye’nin kendi hava savunmasını yapmakta acze düşme kaygısına kapılıp, ABD’den gelecek savaş uçaklarıyla açığını kapatma yolunu seçtiği anlamı da taşıyordu.

        Ayrıca jetler de NATO kapsamında değil, ABD ve Suriye’de savaşan bazı ülke savaş uçaklarına İncirlik’in de arasında bulunduğu üslerin açılmasını sağlayan 25 Eylül mutabakatı çerçevesinde gönderilmişti.

        İŞİN ASLI

        Ankara’dan dün öğleden sonrasına kadar Peter Cook’un sözlerine karşı herhangi bir açıklama gelmedi.

        Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri yetkilileriyle yaptığım telefon trafiğinden anladım ki işin aslı hiç de açıklandığı gibi değil.

        Türkiye’nin silahtan arındırılmış güvenli bölge ilan edilmesini istediği Cerablus çevresine askeri operasyon yapılacağını sağır sultan bile duydu.

        Hatta, Ankara bölgede hava gücünün yetmeyeceğini, kara gücünün de girmesi gerektiğini söyledi.

        ABD de yapılacak bu operasyona katkı için İngiltere’de konuşlu uçaklarından 12’sini daha İncirlik’e yollamış.

        Jetlerden 6’sı savaşa doğrudan katılırken diğer 6’sı bir hava saldırısına karşı onları korumak üzere görev yapacakmış.

        Yani, “Türkiye’nin hava sahasını korumak, güçlendirmek için değil, operasyona katılan uçakların güvenliğini sağlamak amacıyla” yollanmış.

        “Türkiye’nin talebi üzerine gönderildi” cümlesinin ne ifade ettiğini sorduğumda ise yanıt şöyle oldu:

        “Bizim jetlerimiz de operasyona katılıyor. ABD bizden sınırın öte yanında operasyona katılan tüm uçakların güvenliğini sağlamamızı istedi. Biz de bunu kendilerinin sağlamasını talep ettik. Bu bizim hava sahamızı korumak için talep anlamına gelmiyor. Çünkü F-15C’ler Türkiye’nin değil, Suriye hava sahasında operasyona katılan uçakların güvenliğini sağlamak için geldi; içeride hiçbiri uçamaz...”

        İster yanlış “anlama”, ister “algılama” deyin, mesele bundan ibaret...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar