Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başbakan Ahmet Davutoğlu, miting için Ankara’dan Van’a giderken sorularımızı yanıtladı. Davutoğlu, şu yorumlarda bulundu:

        ALANDA HEYECAN VAR: Ben millet ‘seçim yorgunu’ olacaktı diye korkuyordum. Ama olağanüstü bir hareketlilik, heyecan var. Şu ana kadar yaptığımız mitingler çok iyi gitti. Ankara saldırısı sonrası bazı endişeler vardı. Haberler, twit’ler, Fuat Avni mesajları etkili olamadı. Hiçbir mitingimiz 7 Haziran’ın gerisinde değildi. Hedefimiz tek başımıza iktidar.

        NORMALE DÖNMELİYİZ: Hayatın normal akışını etkileyecek haberlerden, spekülasyonlardan uzak durmak gerekir. Bunun için mitingleri yapmaya karar verdim. Toplumun genelini karamsarlığa sevk edecek yöne gitmemeliyiz. Hayatın akışını seçime, demokrasiye, istikrara odaklamak lazım.

        GÜL’ÜN TAZİYESİ: (11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Sadece HDP’ye değil, CHP ve DİSK’e de taziyede bulundum” mesajıyla ilgili) Sayın Gül’ün kendi takdiri. Taziyenin adresi hem millettir, hem devlettir. Ben HDP ile olan konuda, “Siz de taziyede bulunacak mısınız?” sorusuna cevap verdim. Devleti “katil” ilan eden bir kesim var. HDP’nin bütün acıyı sahiplenmesi de acıyı istismar ediyor.

        KOKTEYL TERÖR İFADESİ: Ankara saldırısındaki bazı şahısların başka örgütlerle ilişkisi olduğunu belirtmek için öyle söyledim. Soruşturma esnasında ortaya çıkan bir durum. Ama Türkiye genel olarak bu anlamda bir saldırıyla karşı karşıya. Terör örgütleri Türkiye’ye karşı bir araya gelmeye çalışıyorsa, bu ülkenin geleceğini düşünen bütün demokratik güçlerin de bir araya gelmesi lazım.

        YAYIN MI ENGELLEDİ?: Bu olayda ortaya çıkan bazı yayınlar dolayısıyla, bazılarına ulaşmanın imkânsız hale gelmesi söz konusu. (“Şüphelilerin yayın olmadan önce de yakalanmaları gerekmez miydi?” sorusu üzerine) Sadece o değil. O listenin dışında da yayınlanan haberler var.

        ESAD’LI GEÇİŞ FORMÜLÜ: (“Suriye’de Esad’lı 6 aylık bir geçiş süreci, 10 koalisyon ülkesi adına Putin’e sunuldu. Türkiye’nin tavrı nedir?” sorusu üzerine) Türkiye’nin tutumu açık, Suriye halkının kabul etmediği hiçbir formülü kabul etmiyoruz. Bunun dışında hiçbir geçiş yöntemini onaylamıyoruz. Suriye halkının “Barış geldi” dediği bir süreci, barış süreci olarak değerlendiririz. Ama birçok formül kapalı kapılar ardında konuşulur, gündeme getirilir. Ülkeler birbirlerine değişik pozisyonlar önerebilir. O formülde Türkiye’nin imzası yok. Ama değişik formüller konuşulabilir. Mesele Esad’lı geçiş değil, Esad’ın gidiş formülüdür.

        BARO BAŞKANINA GÖZALTI: “PKK terör örgütü değildir” demek, terör örgütünü meşru kılmaktır. Sözün konuşulması esasındaki psikolojisi önemli. Şu anda Türkiye’deki bu ortamda, terör örgütünün faaliyetlerine meşruiyet kazandırmak olur.

        AYDINLAR BİLİNÇ SAPMASI YAŞIYOR: Aydınlardan, aydın insafına ve aydın ölçüsüne uymalarını beklerim. Etrafı ateş çemberinde olan Türkiye’nin bugün kendi içinde demokrasisini en güçlü şekilde yaşadığını görmek gerekir. Gelsinler hep beraber oturup konuşalım, aralarında yakından tanıdıklarım var. Bizi AB perspektifinde yoğun çalışmamakla suçlayan aydınlar, şimdi Avrupa’nın en önemli ülkesinin başbakanı buraya geliyor diye eleştiriyorlar. Ben bu aydınlarımızın bilinç sapması yaşadığını düşünüyorum.

        ‘AB VİZYON ÜRETMELİ’

        AB tarihi, ortaya çıkan krizleri vizyon yönünde dönüştürme tarihidir. İkinci Dünya Savaşı büyük bir krizdi, AB fikri oradan doğdu. Kriz üzerinden bir vizyon üretmeye çalışmalıyız. Bunu daha önce yapmış olsaydık, Türkiye-AB ilişkileri daha ileri bir aşamaya gelirdi. Mülteciler meselesini de bir çerçeveye oturtmakta fayda var. Yoksa 3 milyar Euro tartışması içinde kaybolmamak lazım. Krizi birlikte mi, yoksa masanın karşı taraflarında oturarak mı çözeceğiz? Masanın aynı tarafına geçmeliyiz.

        SALONDAKİ KOLTUKLAR: (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkel’i ağırladığı salondaki koltukların eleştirilmesiyle ilgili) Şekil üzerinden tartışmayı doğru bulmuyorum. Hangi koltukta oturulduğu değil, ne konuşulduğu önemli. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın başbakanlığı döneminde zaten birçok tarihi eseri yeniden kullanıma açtık, bundan da kimsenin gocunmaması lazım.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar