Terörün vites yükseltmesi

“Türkiye’de toplam seçmenin içinde kendini Kürt olarak niteleyenlerin oranı yüzde 17-18 civarında; dolayısıyla yüzde 6-7’lik bir havuz daha var HDP’nin alabileceği...”

AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu önceki hafta verdiği demeçte HDP’nin ulaşabileceği potansiyeli bu sözlerle gösteriyordu.

Bu beklentinin gerçekleşme şansını, Kürt siyasal hareketinin bileşenlerinden biri olarak tanımladığı PKK/KCK bombaladı.

İlginç olan, “eller tetikten çekilsin” diye Avrupa’nın bazı ülkelerinde “Kürt siyasal bileşenleri” ile temaslarda bulunan HDP’de de aynı kanaat hâkim.

Çünkü, istediğini başaramadı.

Kandil’in, “Devlet elini tetikten çekerse ben de çekerim, tek taraflı ateşkes olmaz” direnişiyle karşılaştı.

Buna karşın, HDP’den Kandil üzerinde etki yapacak bazı milletvekillerinin de girişimi söz konusuydu.

Bunlar ortada iken, 2011 Silvan olayından bu yana da yüksek dozda çatışma görülmemişken, PKK Dağlıca’da niye saldırdı?

Kürt siyasal hareketinin öteki bileşenleri Diyarbakır ve Ankara’da dün bunu sorguluyordu.

Şunu baştan belirteyim, yaşananlardan kendileri de oldukça rahatsız.

Çıkarsamalar yoluyla vardıkları sonuçlar ise birbiriyle çelişkili.

Örneğin, birine göre PKK İran etkisinde kaldığı için bunu yapıyor.

Diğerine göre HDP’nin oy yükselişinden kaygı duyduğu için şiddeti tırmandırarak onların gerekirse baraj altında kalması için uğraşıyor.

SİYASETİ TÜKETTİ

Gelinen noktada terörün vites yükseltmesi konusunda vardıkları çıkarsamalar ise şöyle:

- İran uzun süredir Türkiye’nin durumundan hoşnut değildi. PKK ile anlaştı, Irak sınırını ona emanet etti ve protokol yaptı. PEJAK ile de sorunlarını bitirdi. Şimdi PKK’yı taşeron olarak kullanıyor.

- Suriye’nin kuzeyinde üç kantonu bir araya getirmesinin önüne Türkiye takoz koydu. Türkiye içinde çatışma ortamını artırarak Suriye’yi pazarlık kozu olarak ortaya sürüyor.

- Çatışmaların düşük yoğunlukta olması, her gün bir iki asker veya polisin ölmesini Türk halkı içselleştirmeye başladı. Çözüm sürecine dolayısıyla Dolmabahçe mutabakatına dönülmesi bu düşük yoğunluklu çatışma ortamında mümkün görünmüyordu. PKK yoğunluğu artırıp sürecin tekrar başlamasını istiyor. 2011-2012’de Silvan, Cizre’de yaptığını tekrarlıyor. O dönemde de demokratik açılım süreci rafa kaldırılınca çatışmalar yoğunlaştırılmış ve çözüm sürecinin önü açılmıştı. Aynı yolu deniyor.

- PKK, kendisine operasyon yapmak için gelen takviye güçlerine ön alıp saldırdı ve gücünü gösterdi; asker ve polisi 24 saatten fazla süre bölgeye giremez hale getirdi. Güç gösterisiyle, taleplerini bir aşama yukarı çıkarmayı amaçlıyor.

HENDEK KAZIYOR

Ancak ortada bir de gerçekler var.

PKK bu saldırısıyla tekrar çözüm süreci benzeri dönemlerin kapısının yeniden açılmasının önünü böyle dönemlerde çok daha fazla silahlandığını gösterdiği için tamamen tıkadı.

Daha önemlisi 100’den fazla belediyesi, 80 milletvekili bulunan Kürt siyasal hareketinin bileşeninin topuğuna kurşun sıktı.

Türkiyelileşme çabasının, daha yüksek oy almasının önüne içi patlayıcı dolu hendek kazdı.