Politikanın pozisyonu
Seçimden 51; hükümeti kurma görevinin alınmasının üzerinden de tam 19 gün geçti.
Sonuç olarak henüz ortada kurulacak bir hükümet yok, iş âlemi ve piyasalar da dahil olmak üzere toplumun geniş kesimlerinde de erken seçim isteyen yok.
Aynı şekilde Meclis’te de benzer bakış hâkim...
Bir yandan AK Parti ile CHP koalisyon görüşmeleri yapıyor, her ikisinin yöneticileri de kendi içine bakmadan, ötekinin içindeki gerekçeleri sıralayıp işin ne kadar zor olduğunu gerekçelendiriyor.
Ancak süreci de bitirmeyip, görüşmelerinin arasına üç gün koyup hafta sonu tatilli müzakere yürütüyor.
Henüz görüşmeye bugün başlamayı kararlaştırdığı müzakere konu başlıklarında nasıl ilerleme sağlayacağı üzerinde tartışmak yerine; zaten ilerleme sağlayamayacağı önkoşulu ile hazırlık yapıyor.
Dolayısıyla yıllardır sorunsuz şekilde koalisyonlarla yönetilen Batı Avrupa ülkelerinin aksine, daha kurulmadan nasıl yıkılacağı ve önce kimin kime ne şekilde kazık atacağının tartışmasıyla yol alınmak isteniyor.
Toplumda koalisyonun kurulacağına dönük inanç törpüleniyor; bu da yeni sıkıntıların baş göstermesiyle sonuçlanıyor.
KİM NE İSTİYOR?
Bu yapı içinde partilerin pozisyonlarına gelirsek...
AK Parti’de milletvekillerinin neredeyse tamamı seçim yerine bir hükümetin kurulması taraftarı.
Gönüllerinde MHP ile koalisyon var; CHP ile koalisyon için kaygıları ise hâlâ devam ediyor.
O nedenle, içlerindeki karşıtlığı CHP’deki olumsuzluk üzerine yıkmaya gayret ediyorlar.
CHP de “çok fazla görüşün varlığına” vurgu yapıyor, bunun koalisyon sürecini yönetilemez kılacağını ileri sürüyor.
Aslında dayandığı toplumsal tabanın 1999’a atıf yaparak MHP’ye “Gidip komünistlerle ortaklık kurdunuz” suçlamasının kendisine döneceğinden kaygı duyuyor.
Seçime gidilmesi halinde daha güçlü gelebileceklerine inanıyor, tablo değişmezse CHP ile o zaman denemenin yararına inanıyor.
Ancak ağırlıklı bölüm, seçimin ne sonuç vereceğinin kestirilemeyeceğini belirterek CHP ile koalisyonu istiyor.
MECLİS’TE OLACAK?
Benzer durum CHP’de de söz konusu.
Bir grup, AK Parti ile koalisyona “İki başlı yönetimde koalisyon zor” olur diye AK Parti’nin içindeki duruma işaret ederek karşı çıkıyor, seçim istiyor.
Ancak teşkilat ve belediyeler koalisyona işaret ediyor.
Orta Anadolu’da teşkilatıyla buluşan MHP ise tavrını değiştirmemek ve ilkelerinden ödün vermemekte kararlı.
HDP ise Kandil ile siyaset arasında sıkışan pozisyonundan kurtulmanın yolunu arıyor; Barzani’nin PKK/KCK yönetimine yönelik dünkü eleştirisiyle nefes almış olsa da karşı yöntem geliştiremiyor.
Bu tabloda TBMM’de yarın yapılacak terör konulu olağanüstü toplantıdan, hem CHP’nin çağrı amacı, hem de AK Parti’nin beklentisi yönünde bir karşılık alınması zor.
Çünkü AK Parti ve MHP, CHP ve HDP’nin istediği terör için Araştırma Komisyonu kurulmasına karşı çıkıyor.
AK Parti’nin teröre karşı tüm partilerin katılımıyla ortak deklarasyon arayışına da HDP ve MHP yanaşmıyor.
Bu durumda yarın yapılacak terör konulu gizli oturumdan çok da bir sonucun çıkmayacağı bugünden görülüyor.