'Kendileri niye engelleyemiyor?'

BÜKREŞ

SEÇİM belki dikkatleri başka tarafa çevirmişti ancak, bu yaz kurulacak hükümet kadar önemli olacağı görülüyor.

İlk işareti de önceki gün G-7 zirvesinde ABD Başkanı Obama’dan geldi.

IŞİD’e desteğin Türkiye sınırından gitmekte olduğunu belirtti ve “IŞİD, Türkiye’den Suriye’ye geçen binlerce savaşçıyla güç sağlıyor” dedi.

Türkiye-Suriye sınırının daha iyi izlenmesiyle sorunun büyük oranda çözüleceğini de sözlerine ekledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile önceki akşam Bükreş’e giderken uçakta Obama’nın sözlerini anımsattım.

Son dönem Şam yönetiminden IŞİD’e silah dahil büyük destek geldiğini söyledi, “Hava desteği ilerlemesini sağlıyor” dedi.

Obama’nın açıklamasına yanıt vermeden önce de ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin her toplantıda Suriye konusunda Türkiye’ye teşekkürlerini anımsattı.

Yabancı savaşçıların 911 kilometresi Suriye, geri kalanı Irak olmak üzere 1300 kilometre uzunluğundaki sınırdan geçiş yaptığını anımsattı.

‘’Maalesef bu kadar uzun sınırda durdurmak mümkün olmuyor’’ dedi.

Ayrıca yabancı savaşçılara yardım edenlerin koalisyon güçlerinin ajanları olduğunun tespitli olduğunu da hatırlattı.

MEKSİKA SINIRI YANITI

Ardından da ilginç bir örnek verdi:

‘’Amerika bu kadar teknolojiye, bu kadar çabaya rağmen Meksika’dan ABD’ye geçmek isteyenlere ya da kaçakçılık yapmak isteyenlere karşı yüzde 85 başarılı. Kerry’ye de ‘Bu iş bu kadar kolaysa siz bırakın tamamen durdurmayı, Meksika’dan kaçağı yüzde 50’ye indirin’ dedim.’’

Buna karşın yarısı Türkiye’nin bireysel çabası olmak üzere 1300 kişinin yakalanıp sınır dışı edildiğini, 14 bin kişinin de girişinin yasaklandığını belirtti.

Şu cümlesi ise Batılı müttefiklereydi:

‘’İade ettiklerimiz hakkında işlem yapmıyorlar. ‘Seyahat özgürlüğü’ diyorlar. Türkiye’de seyahat özgürlüğü yok mu? Türkiye’ye gelen 40 milyon turiste DAİŞ’e (IŞİD) katılacak muamelesi mi yapayım? Benim de o ülkeleri suçlayacak çok şeyim var. Yetkililerinin havaalanında karşıladığı kişilerin (yabancı savaşçıların) bazıları nasıl oluyor da tekrar Türkiye’ye gelebiliyor veya serbest kalıyor? Sen bunun cevabını ver.’’

Bir süre önce IŞİD’e katılmak için gelen 6 kişilik İngiliz ailenin Ankara’da yakalanmasından 2 gün sonra Londra’nın bilgi gönderdiğini de sözlerine ekledi.

‘PYD/YPG’Yİ ALMADIK’

ABD ile başlatılan eğit-donat uygulamasında bir sorunun olmadığını da bildirdi.

Kurs verilenlerin arasına Türkiye’nin itirazı sonucu PYD/YPG’den kimsenin alınmadığını da belirtti.

Batı’ya dönük şu mesajı da önemliydi:

‘’Bugün DAİŞ’le (IŞİD) mücadele etmezsek, biz DAİŞ’e gitmezsek yarın DAİŞ bize gelir. Bunun Avrupa’ya, Batı’ya nasıl sıçrayacağını bilemeyiz.’’

‘2 MİLYON KİŞİ’

IŞİD’in Suriye’deki ilerleyişinin devam ettiğine ve Halep’e saldırmaya başladığına da dikkat çekti.

Halep’in düşmesi halinde burada yaşayan 2 milyon kadar insanın Türkiye’ye göç olasılığına vurgu yapıp ekledi: ‘’Sınırın ötesinde güvenli bölge oluşturulmasını biz başından beri söylüyoruz. Maalesef 5 sene önce anlattıklarımızı geçen sene görebildiler. 1 senedir anlattıklarımızı koalisyon içinde yeni yeni görmeye başladılar.’’

Çavuşoğlu, bu aşamada HAMAS örneğinden yola çıkarak PKK’ya silah bırakma çağrısında da bulundu.

‘’HAMAS seçimi kazanıp liderini Türkiye’ye davet ettiğimizde, ‘Artık seçildin, silahı bırak’ demiştik. O da bıraktı. HDP barajı aştı parlamentoda, PKK da silahı bırakmalı.’’