Bir tatili de geride bıraktık
Hebil-Türkbükü-Torba
Bayram öncesinde işin aslı gözüm biraz korkmuştu. Şimdi çok kalabalık olur, alt alta üst üste sahilde şezlong kapmaca oynarız diye düşünüyordum. Hiç de öyle olmadı. Bence Hebil Koyu tatil için en ideal koy… Ben ilk kez o koyda kaldım ve çok da beğendim. Ne öyle Yalıkavak, Turgutreis gibi kalabalık, ne de Cennet koyu gibi ıssız!
Bilindik kumsal isimlerine, gösterişli otel adlarına takılıp kalmamak gerek. Bir kere Türkbükü’nde her saat rahat rahat yürüyebiliyorsunuz. İtekleyerek yürümek gibi bir olay yok, üzerine basa basa söylemek isterim bayram tatili olmasına rağmen, insancıl şekilde yürüyebiliyorsunuz… Çok pahalı ondan giden yoktur gibi de düşünmeyin, bütçenize göre her türlü eğlence mevcut.
Türkbükü’yle ilgili bir noktayı da es geçmemek lazım, Seren Serengil! Koyda tanımadığı adam yok, yolda yürürken herkesle selamlaşıyor, gık demeden, kapris yapıp surat asmadan herkesle fotoğraf çektiriyordu. Resmen Türkbükü’nün bu seneki yıldızı o!
HERKES EŞİNİ, DOSTUNU ZİYARETE GELMİŞ
Bu senenin diğerlerinden bir farkı vardı. Tatilcilerin çoğunluğu aile ziyaretine gelmişti. Dımtıs dımtıs müzik dinleyelim, sahilde boyumuzu gösterelim modundan ziyade, iki güneş görelim mantığı ön plandaydı. Dedeler, neneler torunlar eşliğinde sakin bir eğlence söz konusuydu. İki yemek yiyelim diye Gümüşlük koyuna gittiğimizde bunu çok daha iyi anladım. Eğlence anlayışımızın değiştiğini sanmıyorum, sadece bu sene yaşanan olaylar bence tatilden beklentilerimizi değiştirdi.
KOS-KALYMNOS-RODOS
GEÇEN SENEDEN HİÇ FARKLI DEĞİL
Yahu onca talep oluyor, hala o feribotları günde iki sefer olacak şekilde ayarlıyorlar. Geçen sene günde bir kereydi, bu sene ikiye çıkarmışlar ama yetmiyor işte… Akıl almaz bir olay… Biri sabah 09:00’da öteki de 11:00’de olmak üzere hıncahınç bir halde seyahat ediliyor. Tamam ada havası insana iyi geliyor ama gümrüktü, kuyruktu derken insanın sıtkı sıyrılıyor.
Kos bence sahilleriyle güzel bir ada ancak, Suriyeliler halen daha oranın ciddi bir sorunu. Yemeğinizi yerken, sokak aralarında gezerken, olur olmadık yerde karşınıza çıkıveriyorlar. Ada’nın iç taraflarına doğru yürümeye kalktığınızda virane hale gelmiş otelleri kendilerine tahsis etmeleri de orada yaşayanlara problem yaratıyor. Güvenlik konusu ise bence oralarda sıkıntı! Bunların haricinde kalacağınız otelin kumsalını ya da sitenin sahilini kullanmayı tercih ederseniz bir problem yaşamazsınız.
Yunan adaları tatil için her daim güzel bir alternatif. Rodos, Kos’a Kalymnos’a nazaran biraz daha uzak tabii ama yine de gidilmeye değer. Baştan söyleyelim evet, bu üç adada çok fazla Türk oluyor. Bunlara alternatif olarak da Corfu’yu önerebilirim. Hem İtalya’ya yakın olduğu için daha farklı bir havası var hem de Türk turist sayısı az. Üstelik kısa süre sonra da Mikanos gibi popüler olması bekleniyor. Henüz yeni yeni duyulmaya başladığından talep artmadan oraya gitmenizi tavsiye ederim.
GELELİM BAYRAM SONRASI ULAŞIM!
Tam bir felaket… Şahsen havaalanına yetişmek için akla karayı seçtim. Feribottan çıkıp, Havaş’a depar atarken otobüsü kaçırdım. Haliyle otomobille havaalanına gitmek durumunda kaldım.
Bodrum-Milas arası bir ara kendimi köprü trafiğinde gibi hissettim. OHAL yüzünden yer yer yolu tek şeride düşürmeleri de tuz biber oldu. Bir taraftan telefonla rötar oldu mu diye durumu kontrol ediyor, diğer taraftan diğer araçları sollamaya çalışıyorduk. Nitekim rötar yememiş olmak pahalıya mal oluyordu…
Ucu ucuna havaalanına yetiştiğimde, yalvar yakar güvenliği aştım. Uçağın kalkmasına yarım saatten az bir zaman kaldığı için anonslar yapıldı, yer hizmetlerinden görevlilerle uçağa koşarak yetiştim. Uçağa binerken de söylentilerin gerçek olduğunu gördüm. Evet THY deniz aşırı uçuşlara koyduğu A330 tipi uçaklarını yurt içi seferlere koymuştu. Haksız sayılmazlar çünkü; uçakta tek bir boş koltuk yoktu. Yoğunluğa karşılık böyle bir yöntem bulmuşlar ve bence de başarılı olmuş. Bu olayı da eleştirmemek gerek bence…
