'Paranormal Activity'ye dikkat!
Buna rağmen korku filmlerine gitmeyenler de vardır; çünkü filmin hafızada bırakacağı kötü anılardan çekinirler. İşte, bu tür insanların gitmemesi gereken filmlerin başında geliyor ‘Paranormal Activity'... Ama öte yandan, iyi bir gerilim filmi seyretmek isteyenlerin de bence görmesinde yarar var. Yıllardır Atlantik'in öte yakasından gelen ilk gerçek gerilim korku filmi bu.. Üstelik bir Güney Kore ya da Japon filmi uyarlaması değil.
Tam anlamıyla bir ABD filmi de sayılmaz. 'Paranormal Activity', henüz ABD vatandaşı bile olmamış İsrailli genç sinemacı Oren Peli'nin kendi evinde, arkadaşlarıyla çektiği bir film. Hollywood için korku fantastik, kanlı ve mide bulandırıcı bir şey.
Görseler, Oren Peli'nin projesini de, çok beğenip mutlaka daha karışık bir şeye çevirirlerdi.
BİR REKABET ÖYKÜSÜ
Ama Oren Peli düz bir öykü anlatıyor. Katie (Katie Featherston) çocukluğundan beri geceleri kendisini rahatsız eden görünmez bir varlıktan (Demon - Cin) şikayetçi.
Birlikte yaşadığı borsacı sevgilisi Micah (Micah Sloat), Katie'yi bu dertten tek
başına kurtarmak istiyor. Teknoloji mağazasından ses kayıt cihazı ve kamera alıyor.
Hatta bir belgesel yapma hevesinde olduğunu da gizlemiyor ve popüler korku
filmlerinden öğrendiği yarım yamalak bilgilerle Cin'e meydan okuyor...
‘Paranormal Activity' bir erkeğin kendi iktidar alanında görünmez bir varlığa karşı ‘kadınını' koruma çabasını anlatıyor aslında. Erkeğin ‘kadınına' kamerayla sahip çıkmak istemesi, rekabeti ve iddiayı her şeyin üstünde tutması, uzmanların karşı çıkmasına rağmen Cin'le iletişim kurmak istemesi hayli anlamlı noktalar. Bütün bunları yaparken sevgilisini gerçekten anlamak için çaba göstermemesi, onu rekabetin öznesi olarak görmesi ve kamerayı kapatmamak konusundaki inatçı tavrı da kayda değer. Film bu yönüyle çağımızın 'medeni şehir erkekleri'nin sorun çözme konusunda ve kadınlara bakışlarında değişmeyen hastalıklı yönleri açığa çıkartmayı başarıyor
ve birçok kişiye bir ayna tutuyor.
ASIL KORKUTUCU OLAN
Tek mekanda geçen filmde sadece kameranın kaydettiklerini izliyoruz. Özellikle çift uyuduktan sonra sabit gece kamerasının ürpertici geniş açısından olup bitenleri görmeye başlayınca 'Paranormal Activity'nin gerçek bir gerilim filmine dönüştüğüne şahit oluyoruz. Gecenin karanlık sükunetindeki tıkırtılar, kıpırtılar, belli belirsiz sesler, gölgeler ve tuhaflıklar gerçekten korkutucu. Çünkü kaynağı hakkında net bir fikir sahibi değiliz. Oren Peli, herkesin her gece yaşadığı ‘sükunet ve huzur dilimi'nden yani uyku saatlerinden gerilim ve korku üretmeyi başarıyor.
Karabasan, kabus görme, uyurgezerlik gibi tanıdık uyku sorunlarından esinlenmesi ise filmin ürperticilik katsayısını daha da artırıyor.
Filmi bir pazarlama harikası ve içi boş bir şişirme olarak görenler, hiç
