Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Dün 6 partinin üzerinde aylardır çalıştığı ortak hükümet programı açıklandı. Emek verilmiş, ince ince örülmüş, titiz bir çalışma olmuş. Ellerine sağlık.

İçeriğe gelince, parlamenter sisteme geçiş metninde de olan, yönetim sistemine ilişkin maddeleri geçiyorum.

Halkta asıl merak uyandıracak vaatler gündelik hayata ilişkin düzenlemeler olacaktır.

Sosyal yardımların artması, uzun çalışanın daha fazla emekli maaşı alması, okullarda ücretsiz yemek, eğitim sistemi değişikliği gibi başlıklar dikkat çekecektir.

Örneğin AK Parti’ye yıllarca oy kazandıran konuların başında sağlık sistemi geliyordu. Bugün ise randevular konusunda büyük şikayet var. Bunu düzeltmeyi vadetmeleri vatandaşın gözünden kaçmayacaktır.

Eğer eleştirel gözle bakacaksak ben dikkat çekici maddelerin aralarda kaynamasını siyasal iletişim açısından sorunlu buldum doğrusu…

Bir de iki gündür aklımda şu soru var. Mikro ölçekte pek çok soruna değinen bu programda ilgi uyandıracak büyük projelere neden yer verilmedi? Cumhurbaşkanı adayı bu programda yazanlarla uyumlu somut projeler açıklayacak mı yoksa sadece bu metni mi tekrar edecek?

Örneğin AK Parti’nin açıkladığı TOKİ kampanyasına bir ayda 7 milyon kişi başvurmuş, iktidar lehine ciddi bir mobilizasyon yaratmıştı.

Muhalefet de dar gelirliler için peşinatsız konut projesi yapmayı vadediyor. Peki bu vaadi seçimden önce projelendirecekler mi?

AK Parti seçim boyunca yapılan büyük köprü ve otoyol projelerinden, Karadeniz’de keşfedilen doğalgazdan, TOGG’dan bahsedecek.

Bunlar gibi akılda kalıcı popüler vizyon projeleri açıklayacaklar mı?

Milli savunma sanayiinin korunacağına ve dış politikaya ilişkin vaatler olumlu karşılanır. TSK yapısındaki değişiklik ise gereksiz bir tartışmayı büyütebilecek cinsten…

EKSİKLER TOLERE EDİLEBİLİR DÜZEYDE

Peki bu programın içeriğinde eksikleri var mıydı? Elbette vardı fakat birbirinden farklı ideolojik zeminlerde siyaset yapan 6 partinin anlaşmazlıkları kenara bırakıp uzlaşıya yönelmesi kıymetli ve doğru olanıydı.

Sonuçta her parti kendi önceliği olan her konuyu metne koysa bir diğer partinin tabanı rahatsız olabilirdi.

Dün eksikler sıralanırken en başta Kürt meselesine somut çözüm getirilmeyişinden, Cemevlerine ibadethane statüsü tanınmayışından, İstanbul Sözleşmesi’nin metinde açıkça yer almayışından söz edildi.

İstanbul Sözleşmesi’ne Saadet Partisi itiraz ediyordu. “Uluslararası sözleşmelere uyulacak” şeklinde genel bir ifade kullanılarak Saadet tabanının hassasiyeti gözetilmiş. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Kaldı ki İYİ Parti’den Ümit Özlale konuşmasında vurguladı zaten.

Kürt meselesine çözüm derseniz o başlı başına bir konu ve açıkçası 6 partili bir geçiş koalisyonunun yapabileceği iş değil. İYİ Parti’nin de bu konuda hassasiyetleri var. Uzlaşmaları zordu, geniş yer verilmeyişini anlayışla karşılamak lazım.

Cemevleri meselesini ise anlayabilmiş değilim. En son MHP Lideri Bahçeli de bu konuda çağrı yapmıştı. Acaba yine Saadet tabanına mı takıldı?

Başta dediğim gibi mühim olan zoru başarıp ortak uzlaşı noktaları ile maksimum sayıda vaadi ortaya koymaktı. Bunu da başarmışlar.

ŞİMDİ TANITIM ZAMANI

Hep söylüyorum yine tekrar edeyim, 6’lı Masa'nın acilen bir kampanya direktörüne ihtiyacı var.

Dün salondaki lansmana bu gözle bakılsa pek çok sürpriz yapılabilirdi.

Bakın açıkçası AK Parti’nin Türkiye Vizyonu metni dün muhalefetin açıkladığı metinden içerik olarak daha zayıftı fakat lansmanı çok daha görkemliydi.

Önümüzdeki 3 ay boyunca muhalefetin 2 bin küsur madde içinden en dikkat çekenleri köy köy kasaba kasaba duyulacak şekilde anlatması lazım. “Yazdık işte okusaydınız” deyip geçerlerse bir haftada etkisi kaybolur.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar