CHP Milletvekili Gürsel Tekin geçen hafta programda “CHP ve İYİ Parti birlikte aday göstereceğiz. HDP ise ayrı bir aday gösterecek. HDP yetkilileri de bunu söylüyor” dediğinde itiraz etmiş, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın “Meclis seçimleri için ittifak kurmayacağız ama mutabakat sağlanırsa ortak aday fikrini benimseyebiliriz” açıklaması yaptığını hatırlatmıştım.
Tekin, HDP’nin ayrı bir Cumhurbaşkanı adayı çıkaracağı konusunda ısrarını sürdürdü.
Dün bir başka CHP’li isimden, Oğuz Kaan Salıcı’dan da benzer sözler duyunca şaşırdım.
Sözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk’e konuşan Salıcı, “Bir Millet İttifakı var, öbür tarafta da ‘Buraya dahil olma çabamız yoktur' diyen HDP var. Dolayısıyla biz başka bir süreç yürütüyoruz. HDP bağımsız bir süreç yürütüyor. AKP bizi HDP ile yan yana görmek istiyor ama öyle bir konu yok" demiş.
İYİ Parti HDP ile arasına net bir kırmızı çizgi çekti. Sağın birinci partisi olma hedefine odaklanan İYİ Parti’nin bundan sonra HDP konusunda yumuşamasını beklemek saflık olur.
Yani HDP’nin istediği gibi CHP, İYİ Parti ile bir masanın etrafına oturup açık müzakere ile bir ortak aday belirlemeleri ihtimali neredeyse imkânsız.
Öte yandan yüzde 10’un üzerinde oya sahip bir partiyi dışarıda bırakmak muhalefet açısından riskli görünüyor. “50+1’i yakalayabilmemiz için HDP’nin de itiraz etmeyeceği bir aday göstermeliyiz” mantığı ile hareket ediliyor.
Peki buna rağmen son günlerde CHP kurmayları neden HDP’nin ayrı bir yol yürüyeceğine hatta kendi Cumhurbaşkanı adayını göstereceklerine dair açıklamalar yapıyor?
Muhalefet blokunun HDP olmadan yüzde 50+1 oy alabilmesi mümkün mü?
Aslında teorik olarak mümkün.
Zira son anketlere göre AK Parti ve MHP’nin toplam oyu ile CHP ve İYİ Parti’nin toplam oyu kafa kafaya. Yani yüzde 40’lar düzeyinde. Geride kalan yüzde 20’lik oyun ortalama yüzde 10’u HDP’ye, diğer yüzde 10’u ise kararsızlara ve yeni kurulan partilere dağılmış durumda.
Deva, Gelecek, Memleket Hareketi gibi yeni kurulan partiler muhalefet bloku içindeler.
CHP ve İYİ Parti’nin kararsızların oyunu almak için bir arayış içine girdiği görülüyor.
Oğuz Kaan Salıcı aynı röportajda buna da değinmiş. “İktidar olabilmek için Karadeniz ve Orta Anadolu'yu yükseltmeliyiz. Daha önce ‘AKP'den CHP'ye oy geçişkenliği yok' diyorlardı. Bu yıkıldı. Şu anda önemli bir geçiş var. Karadeniz'de bu mümkün mü? Mümkün. MHP'den kopanlar da CHP'ye, İYİ Parti'ye katılıyor” demiş.
Bu geçiş ne orandadır bilemem ama CHP’nin daha önce oy alamadığı sağ-muhafazakârlığın kalelerine odaklanması stratejik açıdan çok doğru bir adım olmuş.
AK Parti’den uzaklaşan kararsız seçmeni kazanan bir muhalefet yüzde 50+1’i yakalayabilir.
Öte yandan HDP sembolik bir Cumhurbaşkanı adayı gösterip seçmenini rahat bırakırsa hem Milet İttifakı iktidarın HDP eleştirilerinden kurtulmuş hem de HDP tabanından gelecek belli miktarda oy ile seçimi garantilemiş olur.
CHP’li kurmaylar “HDP ayrı aday çıkaracak” derken böyle bir hesap mı yapıyor acaba?