Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Beğenin ya da beğenmeyin Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP büyük bir dönüşüm yaşadı. Kemalist-ulusalcı çizgiden daha demokrat ve ılımlı bir çizgiye doğru evrildi. Bir koldan sağ-muhafazakâr açılımı, öte yandan da HDP üzerinden Kürt açılımı yaptı.

Sağ-muhafazakâr açılım ilk başlarda İhsan Özkes, Sabri Erbakan gibi sembolik isimlerin partiye alınmasıyla başlamıştı. Orada organik bir bütünleşme sağlanamasa da Kılıçdaroğlu bu yoldan dönmedi. Ekmeleddin İhsanoğlu ile başarısızlığa uğrayan süreç 2018’de Abdullah Gül’ün adaylığı ile sürdürülmek istendi ama o da olmadı.

Kılıçdaroğlu yine pes etmedi ve ılımlı tutumu sayesinde muhafazakâr muhalif diyebileceğimiz Saadet, Deva, Gelecek gibi partileri 'dostlar' hanesine ekledi.

Başörtüsü konusunda CHP’nin katı tutumunu değiştirdi. Sık sık özeleştiri yaptı.

Bugün parlamenter sisteme dönüş temelinde bir araya gelen 6 partinin CHP dışındaki 5’i yani İYİ Parti, Saadet, Demokrat Parti, Deva, Gelecek sağ ve büyük oranda muhafazakâr partiler.

Kılıçdaroğlu CHP’yi dönüştürmeseydi işte bu blokun oluşması da mümkün olamazdı.

Kürt meselesi konusundaki tavır değişikliği de bu 6 partilik bloka HDP’nin dışarıdan da olsa eklemlenmesini sağlıyor.

Kılıçdaroğlu, cumartesi günü çektiği yeni videoda “Benim liderliğini yaptığım partinin geçmişte yarattığı derin yaralar vardı. Uzun süredir bu yaraları yaratan o sistemi değiştirmekle uğraştım” derken tam da CHP’nin yaşadığı bu dönüşümden bahsediyor.

Ne var ki Kılıçdaroğlu’nun bu çabası ittifakın genişlemesini sağlasa da partisine ya da kendisine oy olarak dönmedi. Anadolu’daki CHP algısını değiştirmeye yetmedi.

Bugün Cumhur İttifakı’na oy veren seçmenlerin ağırlıklı çoğunluğu, Millet İttifakı iktidara gelirse kazanımlarını kaybetme endişesi yaşıyor.

Kararsızlar CHP’ye yönelmiyor.

İşte Kılıçdaroğlu “Şimdi dışarıya dönme zamanı. Yaraların kapanması için helalleşme yolculuğuna çıkıyorum” diyerek seçmendeki bu CHP algısını değiştirmek üzere vites yükseltiyor.

Aslında bu sadece CHP algısını değil, bizzat Kemal Kılıçdaroğlu imajını da değiştirmeye dönük bir hamle.

Çünkü Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsa tıpkı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi sağ seçmenden de oy olmak zorunda.

Lafın kısası, Kılıçdaroğlu dindar kesim ve Kürtlerle helalleşme yolculuğuna çıkacak.

Başarabilecek mi bekleyip görmek lazım.

Fakat benim asıl dikkatimi çeken, eski CHP çizgisindeki Kemalist-ulusalcı kesimin bu çemberin dışında bırakılması.

Kemal Bey, kalbini kırdığı kesimlerle barışmaya çıkmışken CHP'nin Atatürk çizgisinden uzaklaştığını düşünen Kemalistlerle de helalleşecek mi?

Yoksa onları tamamen Muharrem İnce’nin kollarına mı bırakacak?

Unutmayalım ki Kılıçdaroğlu’nun anketlerde İmamoğlu ve Yavaş’ın gerisinde kalma nedeni sadece sağ-sol meselesi değil. CHP tabanı içinde de kendisine çok kızan, aday olmasına sıcak bakmayan ciddi bir kesim var.

Kaldı ki gerçek manada bir toplumsal barış inşa etmek istiyorsa bunu Kemalistleri dışarıda bırakarak değil, yeni dostları ile eski dostlarını barıştırarak yapması gerekiyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar