Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Volkswagen'in Manisa'ya yatırımdan vazgeçme kararına ilişkin ilk kez konuşmuş, "Bu işte biz değil, Volkswagen kaybeder. Siyasi bir karar” demiş.
Bu sözleri dün epeyce tartışıldı. Konuya ilişkin yorumlar genelde Varank’ın açıklamasının inandırıcı olmadığı yönündeydi. “Tabii Almanya bizi kıskanıyor” gibi durumu ti'ye alan cümleler kuruyordu gençler.
Peki, Volkswagen'in kararı hakikaten siyasi olabilir mi yoksa Bakan Varank kararı eleştirmek için mi böyle söylüyor?
Ayrıca otomotiv devi bir şirket ekonomimizin sıkıntılı olduğu bir dönemde Türkiye’ye yatırım yapmaktan vazgeçiyorsa kaybeden hakikaten sadece o şirket mi olur?
Olaya soğukkanlılıkla bakınca fark ettim ki Varank bir konuda haklı, bir konuda haksız…
Önce karar siyasi olabilir mi düşünürken aklıma şirketin konuyla ilgili yaptığı açıklama ve Volkswagen’in CEO’su Herbert Diess’in, Bakan Varank’a yazdığı mektup geldi.
O açıklamada karara koronavirüs pandemisi nedeniyle otomobile küresel çapta talebin azalması gerekçe gösterilmişti. Hatta CEO Diess Türk hükümetine projeye desteğinden dolayı teşekkür etmiş, krizin üstesinden gelmek ve pandemi öncesi planlanan satış rakamlarına tekrar ulaşabilmek için şirketin en az 2-3 yıl gibi uzun bir zamana ihtiyaç duyacağının altını çizmişti.
Açıklamalar bundan ibaret olsaydı, “Bakan Varank haksızlık ediyor. Karar siyasi değil, ekonomik” diyebilirdik.
Fakat biraz araştırınca karşıma aynı ismin Ekim ayında Barış Pınarı Harekâtı’na ilişkin yaptığı açıklamalar çıktı.
“İnsanlar öldürüldüğü müddetçe, bir harp meydanının yanına temel atmayacağız” diyerek fabrika kararının ertelendiğini ifade etmiş Diess.
Uluslararası şirketlerin bir ülkede demokrasi ve hukuk güvenliğindeki eksikleri gerekçe göstererek yatırım yapmaması anlaşılabilir bir durumdur ama mesele teröre karşı devlet politikası olunca işin rengi değişir.
Suriye’nin kuzeydoğusunda PYD-YPG’ye karşı yürütülen bir operasyonu gerekçe göstererek bir otomotiv yatırımından vazgeçiyorsanız kararınız bal gibi siyasidir.
Bakan Varank dünkü açıklamasında bu sözleri üstü kapalı değil de açıkça hatırlatsaydı bu kadar tepki almaz, hatta destek görürdü muhtemelen.
Fakat diğer yandan haksız olduğu bir taraf da var ki o da bu işin tek kaybedeninin Volkswagen olacağını iddia etmesi…
İşsizlik alıp başını yürümüşken 4 bin kişiye ekmek kapısı olacak, 950 milyon TL'lik nitelikli bir yatırım elden gittiyse elbette buna üzülmeliyiz.
Terk eden sevgilinin arkasından konuşur gibi “O kaybetti” demek yerine, “Bizim kadar onlar da kaybetti” vesaire deseydi daha gerçekçi olurdu en azından…