Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Borsa İstanbul’un yüzde 10’unun Katar’a satılması ahaliyi memnun etmez demiştim. Benim yorumum ülkede giderek yükselen Arap karşıtlığıyla ilişkiliydi. Hakikaten de “Memleketi Araplara satıyorlar” söylemi ayyuka çıktı. Fakat günlerdir yapılan yorumlara bakınca meselenin sadece Katar’dan ibaret olmadığını, şeffaflık problemi nedeniyle de eleştirildiğini görüyoruz.

Vatandaş haklı olarak soruyor:

"Kaça satıldı? Niye satıldı? Bu işten bizim kazancımız ne olacak?"

"İhale açılması gerekmez miydi?"

İktidar eğer bu soruların yalnızca muhalefet liderleri tarafından kendilerini sıkıştırmak için sorulduğunu zannediyorsa fena halde yanılıyor. Her kesimden insan merak ediyor yapılan işlemin anlamını…

Buna rağmen 4 gündür yetkililerden gelen net bir açıklama yok.

Öğrenebildiğimiz kadarıyla Türkiye Varlık Fonu, Kamu İhale Kanunu'na tabi değilmiş, bu yüzden de anlaşmaların fiyatı açıklanmayabilirmiş.

İyi güzel ama bu kadar tartışma konusu olmuşken hükümetin sessizliği olayı daha gizemli, şaibeli ve spekülasyona açık hale getirmiyor mu?

“Yaptık, oldu bitti” tavrı yerine, Türkiye Varlık Fonu CEO’su Zafer Sönmez, Borsa İstanbul Genel Müdürü Hakan Atilla ya da ekonomide yeni sayfa açacağı vaadiyle göreve gelen yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan çıkıp ne olup bittiğini tane tane anlatsa hem kendileri için hem de biz vatandaşlar için daha iyi olmaz mı?

Bir bakanın istifa edip etmediğinden 27 saat boyunca emin olamayan kamuoyu, şimdi de büyük bir kamusal satışın maliyetini öğrenemiyor.

Ekonomiye getirisi götürüsü ne olur sahiden bilmiyorum ama bu tür sessizliklerin siyasi iletişim eksikliği olduğu ve ‘kapalı devre yönetim’ duygusu uyandırdığı muhakkak…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar