Kaftancıoğlu- Bayrakçı polemiğinin arkasında ne var?
CHP’nin boykot ettiği kanalda ‘makbul muhalif’ kontenjanından programlara katılan kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı, Canan Kaftancıoğlu’nun geçmiş tweetlerinde PKK’ya ve Ermeni soykırımına destek verdiğini iddia ederek, görevden alınması gerektiğini söylemiş.
Bunun üzerine Kaftancıoğlu en iyi savunma hücumdur taktiği uygulayarak Bayrakçı’nın gelip kendisiyle çalışmak istediğini, reddedilmesi üzerine de Genel Merkez’den iş koparabilmek için ‘ahlaksız bir süreç’ tarif edip “Bari buna yardımcı olun” dediğini iddia etti.
Aslında bu tartışma iki isim arasındaki sıradan bir polemik değil. Buz dağının arkasında CHP'deki ekol farklılıkları ve son zamanlarda ana muhalefet partisine karşı bu farklılıkları kaşıyarak yürütülen strateji yatıyor.
CHP içinde ulusalcı-Kemalist kanadın yanı sıra, muhafazakâr partiler ile ittifaka hayır demeyen sağ görüşlü ve HDP ile ittifaka sempatik bakan sol görüşlü kanatlar olduğu herkesin malumu…
Genel Başkan Kılıçdaroğlu bir yandan parti içindeki bu üç kanadı bir arada tutmaya çalışırken öte yandan muhalefet arasında geniş tabanlı bir ittifak inşa etmeye çalışıyor.
İşte Kılıçdaroğlu’nun bu çabasını zayıflatmanın yolu CHP’yi HDP ve Abdullah Gül üzerinden sıkıştırarak, ulusalcı-Kemalist kanadın tepkisini yükseltmekten yani partiyi içeriden bölmekten geçiyor.
CHP’yi HDP ve Gül üzerinden eleştiren isimler iktidara yakın medya tarafından da çaktırmadan destekleniyor. Örneğin Muharrem İnce’ye gösterdikleri teveccühün arkasında bunun izdüşümleri var.
İşte Kaftancıoğlu’na vurmak da son dönemde bu stratejinin bir parçası haline geldi…
Çünkü Kaftancıoğlu’nun pozisyonu sol kanadı memnun ederken hem Kemalist hem de sağa yakın isimleri rahatsız ediyor. Kaftancıoğlu da bu tartışmalara malzeme vermekten geri durmuyor açıkçası…
İşin özü şu, CHP kendi içinde bir toparlanma yaşamazsa bu tür polemiklere daha çok şahit olacağız.