Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün gece çekişmeli geçmesi beklenen 73. Altın Küre Ödülleri’nin bu minvalde dağıtılmasıyla Oscar yarışı kafa karıştırıcı hale geldi. “Diriliş”in (“The Revenant”) ağırlığını hissettirmesi nasıl bir tablo doğuracak? Dünün galipleri Akademi zaferine de ulaşabilir mi? Jennifer Lawrence ve Brie Larson’ın ödülleri kadın oyuncu dalı için ne anlama geliyor? Ödüller sonrası cevap bekleyen soruları inceledim.

        DİĞER ÖDÜL TÖRENLERİNDEN BAĞIMSIZ SEÇİMLER

        Aslında Altın Küre, bütün ödül sezonunun orta yerinde yer almasıyla her sene heyecanlı hale geliyor. 1990-2015 arasındaki 26 yılda burada kazanan 16 film (Drama, Komedi-Müzikal dahil) Oscar zaferine ulaşmadı. Bu sene de benzer durum yaşanır mı? Yaşanırsa şaşırtmaz. Ama ödüllerin verdiği ipuçlarını iyi takip etmek lazım.

        HFPA; BAFTA, PGA, DGA ve Oscar aday açıklanmalarının ortasında yer alıyor. Bu durum karşısında da hiçbir şekilde bunların oylama sistemiyle hareket etmiyor. Kendi kararları da son bir-iki haftada yükselişe geçen “Büyük Açık”ın (“The Big Short”) görmezden gelinmesine yol açtı. Sanki Altın Küre, geçen yıl “Birdman” ile es geçilen Iñárritu için aklandı. Aslında “Spotlight”ın festival ve eleştirmenler birliği ivmelerine karşın, pazarlama bütçesi yüksek ve planları olan bir filmden darbe yemesi doğal gözüküyor ilk bakışta.

        INARRITU OSCAR ZAFERİNİ GARANTİLEDİ

        Ama “Diriliş”in (“The Revenant”) Oyuncular Birliği’ne aday olmaması bu konuda bir soru işareti yarattı. Şu andaki ivme, -ne kadar devam eder bilinmez-, ama “Operasyon: Argo” (“Argo”, 2012) senesindeki gibi ‘Iñárritu’nun filminin hakkı yenmiş’ düşüncesi. Bu bağlamda da aslında ‘Diriliş mi, Spotlight mı, Büyük Açık mı?’ sorusu eşliğinde bir Oscar son düzlüğü bekleyebiliriz. Bu dönemde üçüncü, dördüncü film de değer kazanabilir, içeri sızabilir.

        “Spotlight”ın BAFTA’da yönetmen dalına aday olmaması bir gösterge olabilir. DGA’da da olası bir darbe yemek filmi gerilere itecek. Ama şu aşamada her şeyi zamana bırakmak lazım. Bana göre Iñárritu çoktan kabul gördü, yükselişe başladı. Ama tarihte ‘film ve yönetmen’ ödülü alan hiçbir filmin sonraki sene bu iki dalda başarı yakalayamaması istatistiği çok bariz. Böylece sadece En İyi Yönetmen’le dönebilir, bunu Mankiewicz ve Ford daha önce başardı. Zaten bayadır listelerimde filmi bu dalda öne çıkarıp, Ocak’tan sonra bu konuda yükselişe geçeceğinin üzerine basıyordum.

        Bunun yanında Stallone ve Larson çok önemli adım attı. Dallarında Oscar zaferine ulaşmayı bekliyorlar. Jennifer Lawrence’ın ‘Komedi-Müzikal’deki ödülü ise onu Oscar’a aday olursa yarışın içinde tutacaktır. 25 yaşında iki Oscar getirebilecek bir profili var. Ronan ve Blanchett ile beraber dörtlü bir yarış olabilir. Yardımcı kadın oyuncuda ise Leigh ve Winslet’ın Akademi Ödülleri’nde rekabete girecekleri Vikander (Danimarkalı Kız) ve Mara’ya (Carol) karşı çıkabilecekleri terk yer burasıydı. Winslet bunu becerdi, Oscar’da böyle bir tablo göremeyiz.

        YAN MANŞETLER VE GELECEĞE DÖNÜK BEKLENTİLER

        Önemli olan Altın Küre’nin verdiği sinyalleri doğru analiz etmek. “Marslı”nın beğenilmesi Akademi nezdinde değerli olmayan bir durum. Zira BAFTA’ya bile aday olmayan film sadece yönetmen adaylığıyla da kalabilir. Burada ‘Komedi-Müzikal’ zaferi genelde önemsenmiyor. Ama elbette ‘İngilizlerin pek beğenmediği Ridley Scott bilimkurgusunu Altın Küre sevdi’ gibi bir yan manşet de çıkıyor.

        Gecede Amy Schumer’ın hayal kırıklığına sevindiğimi de eklemeliyim. Deniz Gamze Ergüven’in hazır bulunduğu Altın Küre töreninde “Saul’un Oğlu” (“Saul Fia”) favoriyken sekme yaşamadı. Yine de bizim için bir gurur tablosuydu “Mustang”in varlığı. Bu noktadan sonra yarın ve Perşembe açıklanacak Amerikan Yönetmenler Birliği ve Oscar adaylarını takip etmeliyiz. Bu süreçte ortaya çıkan karmaşık tablo, daha da kafa karıştırıcı hale gelebilir. Şu aşamada “Spotlight”ın şok film ve senaryo mağlubiyetlerini değerlendirme zamanı. Hiçbir gazetecilik filmi Akademi ödülüne ulaşmadığından “Diriliş” ve “Büyük Açık” bu törenden bir destek aldı.

        Kerem Akça’nın 88. Oscar Ödülleri sürecinde yazdığı yazılar için tıklayın:

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar