Ne iklim değişikliği, ne doğal afet
Doğrusu çok şey öğrendim. Zaten sahada gazetecilik yapmayı sevmemin nedeni de bu. Yeni şeyler öğreniyorum.
Trabzon ve Rize’de geçirdiğim iki gün boyunca, özellikle de Prof. Mikdat Kadıoğlu’yla birlikte dolaşırken yeni çok şey öğrendim.
Seller, taşkınlar, heyelanlar, afetler, dere yatakları, havzalar ve insanoğlunun yaptığı büyük hatalar…
Tüm görüşmelerimin, sahadaki gözlemlerimin, okuduklarımın sonunda vardığım sonuç şu ki, sel, taşkın ve heyelan gibi felaketlerin nedeni, doğal afet ya da iklim değişikliği değil.
Bizzat insanın neden olduğu afetleri yaşıyoruz aslında.
Mikdat Hoca hele, özellikle iklim değişikliği yüzünden afet yaşadığımız söylendiğinde cinleri tepesine çıkıyor:
“Dere yatağına ev yapıp sonra suçu iklim değişikliğine atmak nedir yahu”.
Aynı kanaatteyim.
O nedenle iki günlük yazı dizisinin son bölümünde yaşadığımız felaketlerin nasıl oluştuğunu anlatmaya çalıştım.
Acı gerçeği görmek zorundayız.
Aslında insan eliyle yaşanıyor felaketlerin çoğu. Suçu doğal afetlere, iklim değişikliğine atmak, gerçeği görmemektir.
Yazı, videolar, röportajlar ve fotoğraflara dolu yazı dizisine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.