Kim kazandı?
NE zaman toplumsal ve siyasal çalkantılar olsa geniş halk kitlelerinin bakışları bir tek odağa yoğunlaştırılır. Büyük fotoğrafı görmemiz engellenir, gözümüzün içine sokulan olgular ile vicdanımız ve aklımız karışır. Karşılıklı suçlamalar, kutuplaşmalar, çatışmalar beraberinde gelir. Hüküm hemen verilmelidir ki sorgulamaya vaktimiz kalmasın. Bu tip durumlar çok sık yaşanmıştır bu güzelim topraklarda. Olan biteni anlamamız on yıllar alır bazen ve ardından pişmanlıklar, keşkeler...
Kayıp giden yıllar, canlar, nesiller, bu ülkenin kaynakları... Kazanan hep kasa olur, oyunu kuran yani. Kaybeden de genellikle biz. Ben bu tip ortamlarda kimin kazandığına bakarım çünkü ülkenin kaybettiği hep çok nettir.
Üstat Atilla Gökçe, 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları'nı kaybetmemizin nedenini "insidethegame.biz" diye sıradan bir internet sitesinden alıntı yaparak Sayın Suat Kılıç'a yüklemiş. Oysa çok daha kayda değer dış kaynaklar 2020'nin bizim hakkımız olduğunu ve özellikle 'Gezi' süreci ile manipüle edildiğimizi yazmıştı. Üstat görmemiş olabilir ancak kendisine bu köşeden bir soru sorayım hukukumuza istinaden.
Evet, Suat Kılıç heyecanlı ve tutkuluydu yazdığın gibi, benim de defalarca şahit olduğum şekilde size Sayın Gökçe yerine "Abi" diyecek kadar da kibirsizdi ve güçlü bir hükümetin bakanının olması gereken mesafedeydi IOC üyelerine karşı.
Ben kendi adıma kazananlara bakarım sevgili ağabey ve de kaybedenlere. Kaybeden ülke olur, halk olur, siyasetçiler olur ama kasa ve kasaya yakın duranlar hep kazanır. Adına 2020 adaylığı de, 17 Aralık de, Gezi de, şike de, doping de, 12 Eylül de, 28 Şubat de...
2020 adaylık sürecinde kim kazandı Atilla ağabey? Kimler koltuklarını daha yüksek makamlara taşıdı, kimler koltuğundan kımıldamadı, kaybetmemize rağmen? Konumlarını korumalarının hatta yükseltmelerinin sebebi neydi? 2020'deki başarısızlığımız mı yoksa devlet imkânları ile IOC üyelerine yaptıkları şirinlik muskalıkları mı?
R10
RONALDİNHO geliyor, gelecek, geldi! Beşiktaş yöneticileri sezon başından beri bir R10 muhabbetidir taraftarı oyalıyor. Ronaldinho'nun menajer ağabeyi R9 İstanbul'da Ahmet Nur Çebi ile görüşmeler yapmış ancak fiyatta anlaşamamışlar. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman 'Amerika'dan dönüyorum hafta başını bekleyin' emri vermiş. Benim bildiğim Beşiktaş'ı cebinden finanse eden kişi Çebi, Fikret Orman'ın Rockefeller tarzı çıkışı biraz komik kaçtı.
34 yaşındaki R10 en fazla 3 serbest vuruş golü atar, 3-4 asist yapar ve en az 20 muhteşem çalım atar Türkiye'de, hepsi bu. Bu transfer gerçekleşirse -ki bu Çebi'nin maddi fedakârlığı ile gerçekleşir ancak- hem Beşiktaş'ın hem Çebi'nin parasına yazık olur. Bırakın artık bu popülist işleri, kimseye faydası yok.