SavunMA !
24 senedir üyesi olduğum Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün Disiplin Kurulu, hakkımda başlatılan soruşturma için savunmamı istemiş! Konu 2012 yılının Şubat ayında bir televizyon kanalında "Beşiktaş da küme düşmeli" demem.
Savunmamı isteyen hukukçu belli ki ya tapeleri okumamış ya hayatında top oynamamış ya da Beşiktaşlı duruşu dedikleri şeyi Fikret Orman veya Yıldırım Demirören'den öğrenmiş.
Bir takımın teknik direktörü final maçından önce rakip takımın en önemli futbolcusunun menajeri ve idarecisi ile transfer flörtü yapacak, bu delillere yansıyacak sonra ben sırf üyesi olduğum kulübün ali menfaatleri doğrultusunda susacağım ya da yalan konuşup, yazacağım, hay ali menfaatleriniz batsın. Sizi, Hakkı Kaptan'a havale ediyorum.
İki gün üst üste doğru söyleyemeyen başkanınızdan; ona yol verip, kendini aklatan, sıkıştığında doğruları çarpıtan hatta UEFA'dan evrak bile gizleyen eski başkanınızdan savunma isteyemezsiniz. Konumunuz gereği ona kızmıyorum ama en çok o çıkarları uğruna Beşiktaş'ı unutan 3-4 bin üye var ya; onlarla aynı havayı artık solumayacağıma seviniyorum.
Beşiktaş'a dair tek umudum, 3-4 bin şuursuz ve hokkabaza hesap soracak, onlarla uğraşacak genç üyeler. Ben sıramı savdım, sıra oğlum ve onun gibi genç nesillerde.
Tek özürüm ve savunmam Beşiktaşlı gençlere. Baba mirası kulübünüze sahip çıkın, ben çıkamadım maalesef, affedin.
Fazla değil 10-15 yıl içinde birçoğumuz hakkın rahmetine kavuştuktan sonra ancak bu gençler kurtaracak, bizim soktuğumuz bataktan ve bıraktığımız enkazdan Beşiktaşlarını.
100 yıldan fazladır ailemin ikamet ettiği semtimin kulübüne üye olurken Ali İhsan Karayiğit ve Süleyman Seba gibi omurgalı adamlar attılar referans imzalarımı, Baba Hakkı ve Şeref Ağabeyim'den öğrendiklerim kılavuzum oldu hep ve olacak hayata, spora, Beşiktaş'a dair.
Savunun yalanlarınızı, pisliklerinizi, yolsuzluklarınızı, suça teşebbüslerinizi birbirinizin, hep savunmada kalın da benden savunma isteme hadsizliğine girmeyin çünkü ne Şeref'i tanırsınız ne Beşiktaş'ı, size neyi anlatayım ki!
Sadece son 13 yıldır o ortamda bulunmaktan iğrendiğimi defalarca yazıp, söylediğim Beşiktaş Genel Kurulları dolayısı ile üyeliğinden, baba mirası olduğu için vicdanım elvermediğinden ayrılamamıştım, vesile olduğunuz için teşekkür ederim.
BEŞİKTAŞ'IN SEÇİMİ
2000 yılından beri Beşiktaş'ta genel kurul üyeleri hep aynı ekipten, hep aynı tipolojideki adayları seçti. Serdar Bilgili ve yönetimlerinde bulunmuş adaylar hep başkan oldu Beşiktaş'ta.
Bunun ana sebebi 110 yıllık Beşiktaş kulübünde 2000 yılına kadar birikmiş üye sayısının 2000-2006 yılları arasında 2 kattan fazlasının üye yapılmasıdır. Bu bindirilmiş kıtalar ve kongre simsarları hep aynı zihniyete veya yönlendirildikleri adaylara oylarını atar. Böyle bir ortamda azınlıkta kalan bağımsız ve samimi üyelerin tercihleri maalesef hiçbir zaman sandığa yansımamış, hep Beşiktaş kaybetmiştir.