Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Beşiktaş'ın Mali ve İdari Genel Kurulu büyük beklentilerle toplandı. Beşiktaş'ta son dönemin modası beklentiler üretip, hedef şaşırtarak günü kurtarmak. Kongre üyeleri 2006'dan bu yana her sene artan sayıda Yıldırım Demirören yönetimlerini ibra etmediler. Demirören'in son dönemi mali ve idari olarak beklenildiği üzere ibra edilmedi ama Yalçın Karadeniz'in vekaleten başkanlık yaptığı dönem şaşılacak şekilde idari olarak ibra edildi. Fikret Orman; mali ve idari genel kurulu, seçimli genel kurul ile karıştırmış olmalı. Çünkü hep geleceğe yönelik vaatlerde bulundu. Oysa bütün Beşiktaşlılar'ın beklediği, bağımsız denetim şirketinin geriye dönük araştırma raporunun açıklanmasıydı bu kongrede. Stadyum projesi anlatıldı ama finansmanı, maliyeti ve gelir projeksiyonu konuşulmadı bile.

Sonuçta yine beklentiler, vaatler, dedikodular konuşuldu. Asıl konuşulması gereken konularda yine sessiz kalınıp, "Beşiktaş'ın menfaatleri" korundu!

Fikret Orman'ın adaylığını açıkladığı ilk günden beri söylüyor, yazıyorum. Bu zihniyeti ve stratejisi ile Orman, Demirören'den hesap so-ra-maz, ancak bolca "mış" gibi yapar. Demirören'den hesap sorulmadan geçen her gün Beşiktaş'ı sona doğru hızla yaklaştırır.

Söylem ve eylem

Fikret Orman'ın çokça dillendirdiği bir konu var. "Demirören döneminin sorumlusu ben değilim, o zaman hesap sormayanlar bugün benim hesap sormamı istiyorlar" diyor. Benim de içinde olduğum yüzlerce Beşiktaş kongre üyesi, son 7 yıldır Demirören yönetimlerini ibra etmedi, hesap sordu, mahkemelere gitti. Keşke Fikret Orman da yüzlerce kongre üyesi gibi Demirören'den lafla değil icraatla hesap sorabilse, bu kamburu üstünde taşımasaydı.

Fikret Orman'dan Demirören için hesap sorma beklentim hiç olmadı. Şahsı adına bunu yapabilecek cesareti kendinde bulabilse geçmişte hesap sorardı zaten. Ancak Beşiktaş'ın başkanı olarak hesap sormalı, sorabilmeliydi. Bir başka açıklığa kavuşması gereken konu da kimsenin elini taşın altına sokmadığı dönem safsatası. Serdal Adalı'nın nasıl ve kimler tarafından adaylıktan çektirildiğini bilmesem inanacağım da, Serdal Adalı'ya bu tezgahı kuranların başındaki Yalçın Karadeniz'e sorsun Orman gövdeyi, taşı, Beşiktaş'ı sahiplenenleri. Sonra söylemlerine devam etsin.

KAP'ı aydınlatmak

Spor kulüplerinin anonim şirketleri ve SPK arasındaki sorunlar çözülmedikçe, kulüpler içinde bulundukları bataklıktan kurtulamayacak. BJKAŞ'nin İMKB Kamu Aydınlatma Platformu'na verdiği Ekim 2012 tarihli "Bazı Maddi Olmayan Varlıkları Değerleme Raporu" üzerine, kamunun aydınlanması adına bazı sorular soralım.

Raporun 2. sayfasında şirket beyanına göre GSGM'nin İnönü Stadyumu'nda yapılacak yatırım için 80 milyon dolarlık hibe atfı gerçeklerle örtüşmekte midir? Hoş; GSGM bu rapor hazırlanmadan yaklaşık 18 ay önce Spor Genel Müdürlüğü (SGM) olarak farklı bir yapı ve isim almasına rağmen ben ciddiyetsizliğin şeklinden çok içeriği ile ilgileniyorum.

6. sayfada, değerleme raporun referans kaynaklan gösterilmekte. Referanslar arasında 5 k futbolcu menajerinin "bilirkişi" olması ticari hayatın akışında ne kadar kabul edilebilir bir durumdur? Hele bir başka referans olan www.transfermarkt.de internet sitesi hangi kriterler doğrultusunda ciddiye alınmıştır? Bu kaynaklar, referanslar üzerine kurgulanan bir değerleme raporunu BJKAŞ elbette ciddiye alabilir. Daha önce Demirören döneminde, 2009'da da aynı isim ve yöntemlerle benzer şekilde iflastan kurtulmuştu. Yani Beşiktaş'ı yöneten zihniyet aynı ama İMKB, SPK gibi kurumlar daha ilk 6 sayfasında bu kadar ciddiyetsizlik ve manipülatif bilgi barındıran bir rapora neden ses çıkarmaz? KAP'tan kamuoyunu aydınlatmasını bekliyorum.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar