Aysal başarılı mı?

Ezeli rakipleri tarihlerinin en çalkantılı günlerini medyanın odağında yaşarken Galatasaray'ın geçen yıl ki şampiyonluğu da dahil olmak üzere bu sene ki sportif performansını başarı olarak görmek biraz kolaycılık olur. Ünal Aysal başarılı bir başkan mı dır? Bugüne kadar ki icraatlarına bakınca bence değil. Belki kendine uzak futbolun, tuhaf iklimine adapte olmaya çalışıyor. Belki yakın gelecekte büyük reformlara imza atacak hazırlık sürecinde bilemem, ancak bugüne kadar ki performansı oldukça vasat.

Fatih Terim futbolun patronu olması gereken biri ama gerçekten patronluk yapabiliyor mu? Daha en başından Bülent Tulun konumlandırması ile çift kutuplu bir ortam yaratıldı. Aynı çift kutupluluk yönetim içinde de geçerli. Anlaşılan Ünal Aysal'ın yönetim şekli kutuplaştırma üzerine kurgulanmış. Galatasaray, belki tarihinin en huzurlu olacağı dönemde huzursuz görünüyor dışarıdan. Galatasaray, Braga'yı yenemezse başarısızdır sportif açıdan. İsterse Süper Lig'de 30 puan farkla şampiyon olsun. Diğer branşlarda da sezon sonunu kupalarla süslemeli, üstelik bu sportif değerlendirme. İdari anlamda kurumsallaşma çalışmaları gözle görünür bir hareketlilik içinde ancak kulüpte hala 'liseli personel enflasyonu' devam ediyor. Yönetim Kurulu'nda açıkça konuşulan sermaye arttırımı ile Finasal Fair Play için pek "fair" olmayan bir pozisyonlanmanın dışında henüz dişe dokunur bir icraat da göremedim. Ünal Aysal, Galatasaray için büyük fırsatları içinde bulunduran bir dönemi modası geçmiş kulüp yönetim stratejileri ile heba ediyor, oysa o dışarıdan gelen doğru profile sahip bir başkan olarak ümit vermişti. Umarım yanılıyorumdur.

Konuşmamak için konuşmak

Son dönemin modası belli kanallara çıkıp hiç bir şey konuşmamak. Çok tartışılan kulüp veya federasyon başkanları tartışmalı icraatları ve yapamadıklarını açıklayamayacağı için suya sabuna dokunmadıkları konuları konuşup top çeviriyorlar. Ve her televizyona çıktıklarında toplumdaki inanınırlıkları daha da azalıyor. Çıkmayın kardeşim bir şey konuşamayacak, sansürlü sorular alacaksanız ya da çıkın herhangi bir başka kanala sizleri en sert eleştiren medya mensublarını da karşınıza alın ve sorsunlar adam gibi sorularını. Verebiliyorsanız cevaplarınıda verin hem taraftarlarınız ikna olsun hem toplum tatmin olsun.

Vodafone Avrasya Maratonu

Türkiye'de spor sponsorlukları deyince akla futbol gelir. Etliye sütlüye karışmak istemeyen sponsor firmalar, ya milli takımlara, ya liglere ya da dört büyük takıma sponsorluk yaparak spor üzerinden iletişimlerini kurguladıklarını sanırlar. THY, bu basma kalıp anlayışı değiştirdi... Başka bir iletişim stratejisi ile şimdi de Vodafone bu kalıpların dışında işler yapıyor. Önce Çeşme'de ki açık deniz balıkçılığı yarışmalarına şimdi de Avrasya Maratonu'na sponsor oldular. Markanın birey ile yakın temasını hiç becerilememiş şekilde kulüpler ve tribünler üzerinden değil, bireysel sporlar bu sporları yapanlar üzerinden doğru bir şekilde kuruyorlar. İnsanlar artık yapmadıkları sporları sadece izlemekle yetiniyor ve izleyenler her geçen gün azalıyor, yaptıkları sporu ise hem seviyor, hem izliyor hem de kendilerini daha ait hissediyorlar. Vodafone Avrasya Maratonu için Spor AŞ'yi ve Vodafone'u kutlarım harika iş, doğru proje mutlaka daha da geliştirilecektir.

İstanbul'un Spor Envanteri

Söz Spor AŞ. ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden açılmışken, geçenlerde elime harika bir kitap geçti. İstanbul'un spor envanteri çıkarılmış. Osman Avcı gibi sporun içinden gelip sorunlarını çok iyi bilen bir spor adamı ile Alpaslan Baki Ertekin gibi Türkiye standartlarının çok üstünde donanıma sahip bir spor yöneticisinin birlikteliğinden daha da güzel işler üretileceğine inanıyorum. Siz veya çocuğunuza ücretsiz spor yaptırmak istiyorsanız "istanbulsporenvanteri.com" adresine girin aradığınız her şeyi orada bulacaksınız. Darısı diğer illerimizin başına.