Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

ESKİ Roma'dan kalma bir gelenektir halkı arenalara doldurup onları kana doyurmak. Günümüzde arenalarda futbol ve basketbol maçları yapılıyor. Artık gladyatörler yok; onların yerini teknik adamlar, futbolcular ve basketbolcular aldı ama gelenek hala aynı amaca hizmet ediyor.

Taraftar verdiği paranın karşılığını istiyor, ya takım onları tatmin edecek ya da kelle verilecek. Büyük takımların taraftarlarının tatmin düzeyi de büyük oluyor. Öyle ufak tefek başarılar veya isimsiz kurbanlar onları doyurmuyor.

Bu oyunda uzun süre iktidar koltuğunda oturmak istiyorsanız kurbanı iyi seçmeli ve tam zamanında almalısınız kellesini. Aksi halde koltuk tehlikeye girer. Büyük başarılar yakalamak çok daha zor bir süreç ve iş olduğu için işin kolayına kaçıp büyük kurbanlar koymalısınız sunağa ki gözü dönmüş taraftar kafasını size çevirmesin. İktidarın ayakta kalmasının tek yolu bu Türk futbolunda.

Bu metod iki türlü kazan - kazan fırsatı sağlıyor yönetenlere. Hem iktidar süresini uzatıyor hem her teknik direktör gidişinde yeni bir transfer ekonomisi oluşturuluyor. Böylece milyarlarca dolar harcıyorsunuz.

Üç büyüklerin stadyumlarda kurulan sunaklarda aldığı kellelere bir bakalım. Hiddink, Löw, Zeman, Daum, Zico,Aragones, Scala, Lucescu, Del Bosque, Tigana, Sağlam, Schuster, Souness, Lucescu, Terim, Gerets, Rijkaard. Hepsi gitti ama onları getirip sonra sunağa koyanlar hep koltuklarını muhafaza ettiler. Fenerbahçe'de işler karışık, iktidar sallantıda, tek bir kurban kesmeyecek taraftarı. Sunakta iki isim vardı; Kocaman ve Alex. İlki kurban edildi, ikinci sırasını bekliyor.

Heykele veda

Daha iki hafta önce heykeli dikilmişti Alex’in. ‘Efsanelerin heykeli dikilir’ diye yazmıştım, oysa Aziz Yıldırım ‘efsane değil’ demişti Alex için. Artık Alex Fenerbahçe’de yok. Kendi gitti heykeli kaldı yadigar. Ama ben hala aynı noktadayım; Alex aynen Aykut Kocaman gibi efsanedir Türk futbolunda. Bütün busüreci ve öncesini yöneten tek irade Aziz Yıldırım’ın heykeli dikilir mi? Dikilse bile efsane olarak karşılık bulur mu? Gerçekten taraftar bu kadar kör olabilir mi?

Futboldan anlamak

Türkiye’de herkes futboldan anlar ya da kendini anlar zanneder. İkisi arasında çokta büyük fark yoktur aslında. Taraftarları geçtim, futboldan en çok anladığını iddia edenlerin başında başkanlar ve yorumcular geliyor birde işsiz eski futbolcu veya teknik direktörler. Futboldan anlayan bir toplum olsaydık futbolda bu kadar sürünmezdik en azından.

Hayatının odağına futbolu koymuş ve sadece ondan anladığını düşünenlere üzülüyorum. Hayat dediğin bu kadar boş olmamalı.

Futbol programları

Geçtiğimiz Mayıs ayında kendi kendime bir karar aldım, bunu da sosyal medya üzerinden açıkladım. Artık daha az televizyona çıkacak daha fazla yazacaktım. Sağolsun Halil Özer hayatımda ilk kez beni yazı disiplinine alıştırdı. Haftada bir sizlerle bu köşede buluşuyoruz ve çok mutluyum. Televizyon programlarına çıkmama kararına gelince. Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda doğru dürüst program kaldı maalesef. O yüzden aldığım kararın doğru olmasına seviniyor, haklı çıktığıma üzülüyorum.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar