Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ama çok istiyorsanız bırakalım futbol kirli kalsın. Kirlilik güzelleşsin veya kirliliğe güzellemeler yapalım. Hiçbir şey değişmesin, her şey olduğu gibi kirli kalsın, yakışan budur belki bize. Ne zaman futbola dışarıdan (yayın hakları) para geldi, kirlilik yavaş yavaş büyüdü. Çünkü başkan ve yöneticiler kendi ceplerinden değil, kulüplerin kasasından harcamaya başladı.

        Modern futbol böyle bir şey dediler, futbol geliştikçe kulüpler zenginleşecek, takımlar büyüyecek dediler, taraftar yedi. Önce futbolcuların arabaları değişti sonra başkanların puroları. Dünya ile rekabet etmek için yıldız oyuncular getirmeliyiz dediler, taraftar yedi. Nerede emekliliği gelmiş yıldız varsa toplamaya başladılar, kulüplerin kasaları menajerlerin offshore hesaplarına boşaltıldı. Kurumsallaşacağız, şirketleşeceğiz dediler, taraftar yedi. Hala kurumsallaşamadılar, şirketleşip halka arz olanlar bugün en büyük borca sahip kulüpler.

        Borçlanarak büyüyeceğiz, dünyada borçsuz yok dediler, taraftar yedi. Kulüpleri kendilerine, bankalara yüzmilyonlarca dolar borçlandırdılar. Devletten yardım almıyoruz dediler, spora siyaset karışmamalı dediler, taraftar yedi. Vergi borçlarını sildirdiler, stat yaptırdılar, federasyon başkanlığı için kapı kapı dolaştılar. Biri harcayıp kasayı boşaltınca 'çocuklarımın rızkını kimseye yedirtmem, kulüpten alacağımı tahsil edeceğim' dedi. Taraftar yedi. Diğeri 'artık futbolun sahada oynanmadığını anladım, tek reis benim' dedikten yıllar sonra adı şike ve teşvik davasına karışınca 'operasyon bana değil, kulübe yapılmıştır bizi ele geçirmeye çalışıyorlar' dedi. Taraftar yedi. Öbürü kurumsallaşamamanın 10. yılında 'seksi' şirketinin sermayesini garip bir şekilde arttırdı, olan küçük yatırımcıya oldu. Kirlenmek güzeldir dedi. Taraftar yedi. Taraftar bu kadar gerzek olduğu sürece bu sistem böyle gidecek ve ortada ne kulüpler kalacak, ne ezeli rekabetler, kırmızılar, lacivertler, siyahlar biraraya gelip kim daha uzağa işiyor konusunda yarışabilecekler sadece, o da rüzgara karşı.

        Futbol ve mali suçlar

        Dünyanın en spekülatif piyasasıdır futbol sektörü. 2 hafta önce bir futbolcunun transfer bedeli 5 lira iken, 3 hafta sonra 25 liraya alınan (!) başkanı taraftar mitoloji kahramanına çevirir. Kimse sormaz niye, neden, niçin diye. Bir de futbolcunun takımına katkısını ekonomik açıdan kimse hesaplayamaz bu piyasada. Kulüpler her harcama (transfer) mevsimi açıklanamaz bir mezata çıkarlar. Ne bulurlarsa alırlar. Böyle spekülatif bir piyasada eğer denetim de yoksa kara para aklama için mükemmel bir ortam oluşur. Bütün sinekler futbolun üstüne konmaya başlar. Çifte kontrat imzalatıp vergi kaçırırlar, biletli seyirci sayısını az gösterip vergi kaçırırlar.

        Futbolcu, teknik kadro, kulüp çalışanı aylarca hatta yıllarca parasını alamaz ama evine ekmek götüremeyen, çocuğunun okul taksidini ödeyemeyen, transfer parasına güvenip borca giren, evine haciz gelen futbolcular teşvik aldı mı (ki bu her ilkbaharda mevsimsel ve ekonomik bir zorunluluktur Türk futbolunda) ahlaksız ilan edilirler. Ama bu ahlaksızlara ! teşviği verenler, onları bu sisteme kendi çıkarları için mahkum edenler vatan kahramanı oluverirler. Batık durumlarını kağıt üzerinde toparlamak için şirketlerinde olmayan, hayali, karşılıksız değerler üretirler. Bu bilanço makyajlarını kimse silmeye çalışmaz ki takke düşmesin, kel görünmesin. Çekinirler bunlardan, bunları denetlemekle mükellef olanlar.

        Siz bakmayın şirketleşme, halka arz, SPK, İMKB hikayelerine. Kulüpler maddi açıdan sıkıştı mı hemen kamu yararına dernek olduklarını hatırlarlar, amatör spora yaptıkları karşılıksız ve fedakarca hizmetlerden bahsederler. Bu futbol! kulüplerinin kamuya ne yararı vardır diye sorsanız aklı başında bir tek cevap alamazsınız. Bu kulüpler dernekler kanununa göre yönetilir, denetlenemez, cezai yaptırım uygulanamaz. Mali kongrelerde üyeler ellerini kaldırdı mı ibra için uçup gider bu ülkenin milyarlarca doları ama kimse dur diyemez. Çünkü onlar ne yaparsa kulüpleri için yapmışlardır, hepsi en az rakibi kadar temizdir ve onlar için kirlenmek güzeldir.

        "Kulüpler futbolu kirletemez, yöneticileri kirletir."

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar