Kuzuların Sessizliği
Geçtiğimiz hafta spor ! medyasının kendi ile hesaplaşmasının gerekliliği konusunda bir makale yazmıştım. Kulüp, federasyon başkanları ve yöneticileri ile mesafesini kaybetmiş bazı medya mensuplarının çarpık ilişkleri 3 Temmuz sürecinde tokat gibi patladı ve gün yüzüne çıktı. Ancak görünen o ki bu tokatı yiyenlerin yüzünde kızarıklık dahi yok.
Aziz Yıldırım'ın NTVSpor'da kendi söylemi ile dostu Rado, Fuat Akdağ ve Güntekin Onay ile gerçekleştirdiği programda yaptığı eleştirilerin merkezinde spor medyası vardı ama yüzü kızarmayanları pas geçerek gerçeklerin peşinde koşan gazetecilere tepkisini gösterdikten sonra "artık futbol konuşalım" dedi. Aziz Bey sadece sahayı konuşun diye fırçaladı medyayı sonra da "LigTV ve NTVSpor izlerim" diye de adres gösterdi. Hani şu kabloları kesilen LigTV'yi. Türkiye bir yılı aşkın süredir şike ve teşvik davası ile çalkalanıyor, davanın bir numarası "ipteki cambazı" işaret ediyor, artık futbol konuşun diyor.
Emredersiniz Aziz Bey de farkında değilsiniz galiba medyadaki bazı kuzular konumları gereği çobanlarından hala korkuyor olabilir ancak Türk spor medyasında hala ve her şeye rağmen dimdik ayakta çok adam gibi adam var.
Bana dostunuzu söyleyin...
Spor ailesi içinde herkes birbirini bilir. Bu dünyada doğru, ilkeli ve namuslu adamlar bulmak zordur.
Buldunuz mu şanlısınız demektir. Aziz Yıldırım'ın hedefinde olan iki yazar Serdar Ali Çelikler ve Hakan Can bu kirli dünyada tanıdığım en temiz gazetecilerin içinde yer alırlar aynen Güntekin Onay gibi. Arkadaşım oldukları için kendimi çok şanslı hissediyorum. Boşuna dememişler "Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" diye.
Aziz Yıldırım'ın düşmanı kim?
Aziz Bey 3 Temmuz sonrası tutuklu kaldığı dönemde önce hükümete tepki göstermişti sonra vazgeçti "Cemaat"e yüklendi ondan da vazgeçtikten sonra da faturayı savcı ve polislere kesti. Tahliye olduktan sonra önce Galatasaray ve en son medya hedefindeydi başkanın.
Sıradan biri olarak belki ben de aynı tepkileri verirdim ancak tutarlı olmak lazım hele Fenerbahçe gibi bir kulübe ve tarihine büyük katkılar sağlamış bir başkansanız. Benim anladığım Aziz Bey ne başına gelenlerin, ne de varsa kimin düşmanı olduğunun farkında değil.
Alex'in Heykeli
Türkiye'de heykel dikme geleneği pek yoktur. Yaşarken böyle onurlandırılmak herkese nasip olmaz. Türk futbolunda belki en adil işlerden biri heykel konusudur. Heykeli dikilen futbolculara bir bakın. Hem sporculukları hem ahlakları hem yetenekleri sıradışı olan futbolcularımızın heykelini dikeriz biz genellikle. Metin Oktay, Süleyman Seba, Lefter Küçükandonyadis ve Alex de Souza gibi. Efsaneler halkta karşılığı varsa o mertebeye ulaşırlar ve evet Alex bir efsanedir.
