Kumar
Fikret Orman’ın 2012 yılında -kendi ifadesiyle- bir yılda 70-85 milyon dolara bitirileceğini açıkladığı, 2014’te ise maliyetini 100 milyon dolar olarak revize ettiği Vodafone Arena sonunda açılıyor. Başkanın son açıklamasına göre stat 400 milyon TL’ye (142 milyon dolar) mal oldu.
Stadın, ilk açıklandığı gibi, bir yılda değil de 3 yılda bitmesini sorgulamayacağım. Maliyetinin ilk planlanan bütçeden neden 4 kat fazlaya çıktığını da... Bunlar taraftar ve kongre üyeleri açısından gereksiz konular. Hatta beni yine hain ilan edecek işler, çünkü taraftar ve kongre üyesi, stadın bitip bitmediğine bakar. Aynı kitle stadın kaça mal olduğuna, harcamaların yüzde kaçının döviz cinsi, yüzde kaçının TL olduğu ile ilgilenmez.
Fikret Orman stadı bitirdi mi? Bitirdi. Gerisi teferruat. Hatta sorgulamak Beşiktaş hainliği olarak algılanır. Bu konuda yaftalanmış biri olarak bir kez daha ‘ihanet’ edelim ve şu soruyu soralım. Lider Beşiktaş’ın kalan iç saha maçlarını Vodafone Arena’da oynaması teknik anlamda doğru mu?
Bu takım 3 sezondur İnönü’de maç oynamıyor. Ne çimine, ne soyunma odasına ne de 30-40 bin kişilik taraftarının baskısına alışık. Üstelik yeni statta kazanma baskısı psikolojik açıdan katlanarak daha da büyüyecek. Ben dünyada hiçbir aklı başında teknik direktörün şampiyonluk yarışındaki takımına böyle bir risk aldıracağını düşünmüyorum. Şenol Güneş’in de böyle düşündüğünden zerre şüphem yok ancak Fikret Orman’ın sadece maddi sebeplerden dolayı bu kararı almasını da manipüle etmeyecek düzgünlükte bir adam olduğunu gayet iyi biliyorum. Bunlar benim tahminlerim.
Sonuçta Fikret Orman büyük bir kumar oynuyor. Bu kumarı oynamasının asıl sebebi, yönetime geldiği ilk günden beri sergilediği tutarsızlıklarının doğal sonucu olarak kulübün maddi anlamda çok zor durumda olması.
Stat dediğim gibi öyle ya da böyle bitti ve kimse nasıl bittiği ile ilgilenmeyeceği için ilk zarı şeş gelmiş durumda. İç saha maçları için kendi aldığı risk tutar, yani bir şeş daha gelirse, Beşiktaş kongre üyeleri tarafından Seba’dan sonraki en büyük başkan olarak kabul edilir. Bize yine hainlik düşer ancak ben Beşiktaş başkanı olsam stadı göstermelik olarak açıp, iç sahada oynanması gereken Bursa, Kayseri ve Osmanlı maçlarını Fatih Terim Stadı’nda oynar, şampiyonluğu garantilemişsem son maçı veya maçları Vodafone Arena’da oynatırdım.
Beşiktaş’ın Vodafone Arena’daki ilk veya ikinci maçında kaybedeceği puan veya puanlar, takımı psikolojik anlamda aşırı bir strese sokar ama aynı puan veya puanları şimdiye kadar oynadığı ve alışık olduğu Fatih Terim Stadı’nda kaybederse bu baskı daha düşük olur. Bu durumda kazanan, namağlup tek şampiyonluk gibi kendi stadında hiç maç oynamadan şampiyon olacak Beşiktaş, doğal olarak Fikret Orman, Şenol Güneş ve futbolcular olacaktır. Kaçan şampiyonluğun faturası ise Fikret Orman’a kesilecektir.
Tam tersini düşünürsek, “Stadı tamamlanmış Beşiktaş, seyirci baskısı ile Vodafone Arena’da rakiplerini ezip geçer” diyenler çoğunlukta. Yukarıda tarif ettiğim model taraftar ve kongre üyesinin tamamı zaten böyle düşünüyor. Kazanılan şampiyonluğu stada ve kendilerinin verdiği desteğe bağlayacak, kaçan şampiyonluğun faturasını ise futbolculara ve hocaya keseceklerdir. Stadı bitirmiş başkan Fikret Orman şampiyonluk kaçsa da bedel ödemeyecektir. Oynadığı ‘kumar’ tutarsa istediği sürece Beşiktaş başkanı kalacaktır.
Ben yine de uyarayım. Beşiktaş’ın şampiyonluk garantilenmeden Vodafone Arena’da oynaması, kumardan öte sportif açıdan olabilecek en kötü tercihtir. Umarım ben yanılırım, sizler bana ‘hain’ filan dersiniz. Aksi halde Beşiktaş kendi eliyle şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılma şansını azaltır normal şartlar altında. Ancak Yıldırım-Pereira ikilisinin tuhaf futbol yönetimi böyle devam ederse Beşiktaş tüm maçlarını dışarda da oynasa zaten şampiyon olacak ve bu yazının anlamı da kalmayacaktır.