Avrupa şampiyonluğu çok mu uzak?
Beşiktaş, şampiyonluğu sonuna kadar hak eden bir takımdı. Bu başarının büyük mimarı şüphesiz Şenol Hoca’dır. Yabancı hayranlığının tavan yaptığı ülkemizde bir yıldız gibi parladı.
Şenol Güneş, Milli Takımı dünya 3.’sü yaptığında bile eleştiri oklarından kurtulamamıştı. Kıyafetinden konuşmasına dek gündem yaratılmış, hırpalanmıştı. Yılmadı, çalıştı, ödün vermedi. Her gittiği kulüpte farkını gösterdi. Son iki sezonda şampiyonluk bayrağını elinde sallayarak tüm önyargıları yıktı. Beğenme zorluğu yaşayanlara yanıtını en güzel biçimde verdi. Şenol Hoca’nın şimdiki hedefi daha büyük olacaktır. Artık Avrupa’da iyi şeyler yapma zamanı. Birkaç takviye ile gözümüzde büyüttüğümüz Avrupa şampiyonluğu hayal olmamalı...
İYİ YABANCI GELSİN
Türkiye ilginç bir ülke. Kendi değerlerimize sahip çıkma gibi bir derdimiz yok. Yetiştirme ve geliştirme konusunda emek harcamak istemiyoruz. ‘Hazıra konma’ işimize geliyor. Yine de ülkemize gelen iyi futbolcu sayısı iki elin parmaklarını geçmez...
Zaman zaman dile getirdiğimiz yabancı futbolcu transferi sorunu ayrıca irdelenmelidir. Yöneticiler, aracıların esiri olmuştur. Dikkat edilecek olursa, 2 milyon Euro’dan aşağı ücret yok gibi. Oysa adı geçen oyuncuların çoğunluğu bu paraların dörtte birine razı.
YERLİLERİN ŞANSI YOK
Bunun yanı sıra neredeyse sınırsız diyeceğimiz bir yabancı kontenjanı söz konusu. Böyle olunca bırakın Süper Lig’de, alt liglerde bile umutsuzluk hakim oluyor. Yerli oyuncuların kadroya girmesi neredeyse piyango çıkması gibi!..
Süper Lig, TFF 1. Lig ve 2. liglerdeki yabancılara bakınca verilen paralara acımamak olanaksız. Eskişehir, Bolu, Göztepe ve Giresun karşılaşmalarını dikkatlice izledim. Topu boş kaleye atamayan ‘yabancı futbolcular’ bizim çocuklarımızdan daha mı iyi?..
Unutulmasın ki, futbol denilen oyun biraz da forma aşkıdır. Kulüp sevgisidir. Arkadaşlıktır. Tek başına para hiçbir şeydir.
FENERBAHÇE’NİN İŞİ ZOR
Fenerbahçe’de basketbolda kazanılan büyük başarının ardından gözler futbola döndü. Son iki sezondur taraftarlarını küstüren Fenerbahçe’nin nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Her zaman büyük taraftarıyla övünen Sarı-Lacivertliler gerileme sürecine girdi. Ekonomik olarak ciddi sıkıntıların yaşanması doğal. Tek çıkış, futbol takımının hedefine ulaşması. Aziz Yıldırım ve arkadaşları işin farkındalar. Fenerbahçe’ye gönül vermiş milyonlar başarıya odaklanmış, şampiyon bir takım görmek istiyor. Ruhunu yitirmiş oyuncu topluluğu onları mutlu etmiyor, etmez de...
DİSİPLİN VE MÜCADELE
Takımın başına kim gelirse gelsin. Öncelikle disiplin sorununu çözmesi gerekiyor. Fizik gücü yüksek, mücadeleden yılmayan bir ekip yaratmalı. Futbolcular arasındaki gelir adaletsizliğinin dikkate alınması gerekiyor. Genç oyuncuların özel yaşamları mutlak kontrol altında tutulmalı. İsim isim saymaya gerek yok. Kimin ne yaptığını herkes biliyor. Eğer ders alındıysa ne ala. Yoksa birkaç sezon daha Fenerbahçe çile çekmeye devam eder.
- Bu nasıl Gelişim Ligi?1 gün önce
- Bravo kızlar, tebrikler Fenerbahçe2 gün önce
- Almanya'yı Berlin'de devirdik!4 gün önce
- Hangi altyapı?6 gün önce
- Hoş geldin Çalımbay1 hafta önce
- Galatasaray, Münih'te kalmış1 hafta önce
- Dağınık Beşiktaş1 hafta önce
- Kaostan çıkış arayışı2 hafta önce
- Beşiktaş türbülansa girmiş2 hafta önce
- Fenerbahçe'ye derslik bir yenilgi2 hafta önce