Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Beşiktaş’ın altın çağını yaşadığı dönemin tüm futbolcularına hocalık yapan kim diye sorduğumuzda akla gelen tek isim Serpil Hamdi Tüzün’dür.

        Bir süredir rahatsızlığı nedeniyle evinden çıkamayan S.Hamdi Tüzün’ün hastaneye kaldırıldığını öğrendik.

        Bu haber ister istemez 70’li yılları anımsattı.

        Önce S.Hamdi Tüzün’ün kim olduğunu bilmeyenlere anlatalım.

        İstanbul’da amatör olarak futbol oynayan Tüzün, 60’lı yıllarda Hollanda’ya giderek Ajax takımında staj yapmış bir eğitmendir.

        Orada Cruyff, Neeskens gibi dünya yıldızı oyuncularla çalışma fırsatı bulduktan sonra Gündüz Tekin Onay’ın talebi ile Beşiktaş Kulübü'nde çalışmaya başladı.

        Bugün çok sıkça kullandığımız altyapı olgusunun temelini atan isim oldu.

        Ancak, altyapı yerine Öz Kaynak Düzeni terimini kullanan ve bu felsefenin mimarı olan Tüzün çok sayıda futbolcunun Beşiktaş A takımına yükselmesinde pay sahibi olmuştur.

        Ziya Doğan, Fuat Yaman, Kadir Akbulut, Rıza Çalımbay, Metin Tekin, Mehmet Özdilek, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar, Sergen Yalçın, Gökhan Keskin gibi isimleri Türk futboluna kazandırmıştır.

        Genç yetenekleri keşfetme ve yetiştirme ustalığı ile hala efsane bir isim olarak bilinmektedir.

        Günümüz futbolunda Tüzün hocanın yolundan giden çok az idealist isimden söz etmek üzücüdür.

        Bunun birçok nedeni olduğu bir gerçek.

        En önemlisi kulüp yöneticilerinin altyapıyı gereksiz görmeleridir.

        İnsan, bilgi, zaman, para ve tesis olmadan altyapı kavramı içi boş bir söylemden ileri gitmiyor.

        Olmazsa olmaz 5 kriteri sağlamadan gündemde olan Spor Akademileri de havada kalan bir laftır.

        İHRAÇ EDEN ÜLKE OLABİLİRİZ

        Son günlerde şampiyonluğa oynayan takımlarımızda sakatlık sorunu sıkça gündeme geliyor.

        Özellikle bazı bölgelerde oyuncu bulma sıkıntısı yaşanıyor. Fenerbahçe ve Beşiktaş başta olmak üzere stoper arayışları söz konusu.

        Teknik direktörler ne yapacaklarını şaşırmış(!) durumda, transfer diye diretiyorlar.

        Koskoca takımların altyapılarında onlarca oyuncu, üst takıma çıkma sevdası ile çalışırken, hiçbir yöneticinin aklına altyapı gelmiyor.

        Sorgulanması gereken bu sorunu bir kez daha dile getirelim.

        Kulüpler altyapılarına ciddi olarak önem gösterseler, sakatlanan oyuncuların yerini gençlerle dolduramazlar mı?

        Ülkemiz de futbolu seven yetenekli binlerce oyuncudan üst seviyede isimler ortaya çıkarabilir.

        Avrupa kulüpleri bu konuda arayış içerisinde. Afrika ve Asya’yı didik didik tarıyorlar.

        Zaman kaybetmeden futbol tarlası haline getireceğimiz altyapılar, ihraç edeceğimiz oyuncular üretebilir.

        Milyonlarca dövizi yabancı oyunculara harcayan yöneticiler sabırla davranır ise kazanma zevkini de tadabilirler.

        Akademi, altyapı, futbolcu tarlası ya da fabrikası adı ne olursa olsun futbolumuzun tek kurtuluş reçetesidir.