Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeni yıla yaklaşırken herkesin, kurumların, şirketlerin çeşitli hazırlıkları oluyor. Türk Hava Yolları da (THY) sadık müşterilerinden, Miles & Smiles üyeliğiyle mil biriktirenlerden, süresi dolacak millerini 2021’e kadar kullanmasını istiyor. Fakat millerin nasıl harcanağı konusu muamma. Zira birçok ülkeye seyahat etmek zor. Gidilebilenler de türlü sıkıntı söz konusu.

        Aldığım çok sayıda şikayet mesajında THY’nin bu konuya makul bir çözüm bulması isteniyor. Çünkü millerini harcayarak gidecek güzergah bulmakta zorlandıklarını söylüyorlar. Shop and Miles sitesinden millerle alış-veriş yapmak gibi zorunlu bir yola girdiklerinde ise ürün çeşitliliğindeki sorunlar ve piyasaya göre yüksek bedeller karşılaştıklarını belirtiyorlar. Bir okurumun da önerisi var;

        “Malumunuz olduğu üzere Covid-19 Pandemisi nedeniyle havayolu kullanımı ciddi bir şekilde azaldı. Bu durum kişilerin şahsi tercihlerinden ziyade ülkelerin seyahat kısıtlamalarından ya da iş dünyasının içine kapanmasından kaynaklanmakta. THY bu dönemde doğru bir kararla Miles & Smiles üyelik sürelerini önce 6 ay, bilahare 12 ay uzattı. Ancak bu programda biriken millerin süreleri sonunda kullanılmasında ısrar etmekte. Örneğin bu yıl sonunda kullanım süresi bitecek milleri ya kullanın ya da mil alışverişinde harcayın demekte.

        Kart geçerlilik sürelerinin uzatılması ne kadar isabetli ve adil bir karar ise kazanılan millerin yıl sonunda harcanmasına dayatılması o kadar yanlış ve haksız bir karar olmuştur kanaatindeyim. İnsanlar isteseler de arzu ettikleri ülkelere gidemiyorlar. Kabul edilmiyorlar. Sınırı açık ülkelere gitseler bu kez de hastalık riskini üstlenmiş oluyorlar.

        Durumu ve iki karar arasındaki çelişkiyi THY’ye bir yazı ile hatırlattım, ancak millerin kullanım sürelerinin kesinlikle uzatılmayacağını ifade eden direkt bir cevap aldım. Bu kararı THY’ye ve yöneticilerinin mevcut şartlara ilişkin bugüne kadar isabetli olduğunu düşündüğüm değerlendirme kapasitelerine yakıştıramadım.”

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        İnternet, fiber, telekom kimin kontrolünde?

        İnternet, fiber, telekom kimin kontrolünde?
        0:00 / 0:00

        Ulaştırma Bakanlığı’nın Türkiye’nin 5G’ye geçiş hazırlığı için sektördeki dağınıklığa ve tartışmalara son verecek düzenlemeler yapacağını tam bir yıl önce yazmıştım. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’nın da (BTK) bu çerçevede hazırlık yaptığını da biliniyordu. Aradan bir yıl geçti, somut bir adım atılmadı. Türk Telekom CEO’su da bu tarz çalışmalar olmayacak gibi bir yaklaşımla diğer GSM operatörlerini kendileriyle çalışmaya davet edince fiber altyapıda tartışmanın bitmediği ortaya çıktı.

        Halbuki Ulaştırma Bakanlığı’nın önemli isimleri fiber altyapıda ve baz istasyonu kule işletmeciliği konusunda 3 GSM operatörünün iştirakiyle iki ayrı şirkete gidileceğini söylemişlerdi. Kurulması planlanan fiber ve kule şirketinde Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom’un hisseleri olmadan, kamu kontrolünde apayrı bir yeni yapılanma olabileceğinden bahsedilmişti. Bakanlıktan ve BTK’dan bu konuda henüz bir açıklama yapılmazken Türk Telekom’un regülasyon kurum gibi hareket edip diğer operatörleri fiber yatırımda kendi çatısı altına çağırdı.

        Halbuki Ulaştırma Bakanlığı, şirketlerin fiber altyapıyla ve kule yatırımlarıyla uğraşmadan sadece asıl işlerine odaklanarak, verecekleri hizmetlerle rekabet etmelerini istiyor. Sektörün de buna çok ihtiyacı var. Ayrıca telekomünikasyon sektörünün düzenleyici/regülatör kamu otoritesi, şirketler arasında altyapıdan kaynaklanan haksız rekabetin önüne de geçmek için bu adım atmayı planlıyor. Ama geç kalıyor.

        REKLAM

        Bakanlığın, fiber ve kulelerin tek şirket altında toplayarak altyapı yatırımlarında mahalli idareler ve kamudan kaynaklanan sorunların da aşılması için yasal düzenlemeler yapacağını da daha önce yazmıştım. Hareket geçerlerse sektörde tartışmalar yerine güzel kararlar ve icraatlar konuşulur.

        Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan da, altyapı paylaşımı konusunun çözüleceğine dair umutlu olduğunu, Türkiye'nin 5G'ye geçişi için gerekli koşullardan birinin de fiber altyapı olduğunu vurguluyor. Erkan, dünyada sabit internet hız ölçümünde Türkiye neredeyse ilk 100'e zor girdiğine işaret ederek ''Böyle olmaması lazım'' diyor. Böyle olmaması için de 1 milyon kilometre fibere ihtiyaç varmış.

        Sektörde mükerrer yatırım yapılmaması konusunda ortak irade var. Zaten başka çözüm de yok. Ortak yatırım rakipler arasındaki bir şirketin çatısı altında olamayacağına göre acilen çözüm şart. Rekabetin fırsatçılıkla altyapıda değil, üstyapıda ve serviste olması gerekir.

        "20 yıldır serbestleşmiyoruz"

        "20 yıldır serbestleşmiyoruz"
        0:00 / 0:00

        Fiber altyapı konusu, Koronavirüs salgını sebebiyle eve kapanıp, uzaktan eğitime, uzaktan çalışmaya mecbur kaldığımız için daha sık gündeme geldi. Eksikliği daha çok hissedildi. Çağımızda hayatın her alanında fiber var, daha çok olacak. Bu sebeple fiber konusuna sık değiniyorum. İşin içinde olan mesaj, bilgi gönderiyor. Ben de elimden geldiğince aktarıyorum.

        Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetimi Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci de Telekom sektöründeki bu meseleyi güzel özetlemiş. Aynen paylaşıyorum.

        “Telekom sektöründe serbestleşme 2000 yılında başladı. Yani 20 yıl önce. O günden bugüne kadar altyapı ile ilgili olarak en önemli gelişmelerden birisi 2009 yılında çıkarılan 5809 sayılı Haberleşme Kanunu’nudur. Bu kanun ile serbestleşmeyi düzenleyen kurumun adı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak değiştirildi. Ancak 20 yıllık serbestleşme serüvenimize baktığımız zaman rekabete açılan bir sektör açısından neredeyse hiçbir şey elde edemedik. Bunlardan bir tanesi de fiber altyapı meselesi.

        Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke fiber konusunu stratejik olarak görüp, destekler sağlarken bizim ülke olarak geldiğimiz nokta meydanda; Sadece 404.000 km fiber altyapı. Bunun da 150.000 km kadarı zaten sahip olan işletmecilerin kendi altyapıları için kullanılıyor. Bir hesaba göre 5 milyon km bir diğer hesaba göre 2 milyon km olması gereken altyapımız halen bu seviyelerde.

        Altyapıda geldiğimiz seviye Sayın Cumhurbaşkanımızı da tatmin etmemiş ki kendisi geçenlerde bir konuşmasında fiber altyapının stratejik olduğunu ve fiber yatırımını engelleyenlerin karşısında kendisini bulacaklarını beyan etti. Fiber altyapı ile ilgili TELKODER olarak birçok çalışma yaptık. Önce Turkcell, Vodafone, Türksat ve TELKODER’in olduğu ortak altyapı protokolü yapıldı ve ortak bir altyapı şirketi kurulması konusunda anlaşma imzalandı. Ancak daha sonra; “Türk Telekom niye altyapı kuruyorsunuz benim altyapım var gelin tesis paylaşımı yapalım” dedi. İlk pilot uygulama olarak da Ankara’da bir bölge seçildi. Ancak bir yıllık sürenin sonunda tesis paylaşımından maalesef verim alınamadı.

        Bir başka konu ise altyapı yatırımlarının birçok tarafının olması. Bir yere fiber altyapı kurmak istediğinizde öncelikle BTK’ya müracaat ediyorsunuz, BTK kullanmakta olduğu altyapı yazılımı EHABS’ı kullanarak istenilen bölgede daha önceden altyapı yatırımı var mı kontrol ediyor. Varsa sizi altyapıyı yapan işletmeci veya kurum ile tesis paylaşımına yönlendiriyor. Tesis paylaşımı görüşmeleri uzadıkça uzuyor ve yatırım yapmak isteyen işletmeciyi artık vazgeçirme durumuna getiriyor.”

        Diğer Yazılar