Batı'nın hâkimiyeti bitiyor mu?
Dünyanın yeni patronu Çin ve Hindistan mı?
‘Bu yüzyıl çok belli ki Çin’in yüzyılı olacak’
Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih ALTAYLI:
BEİJİNG, inanılmaz etkileyici bir şehir. Kentin içinden zenginlik fışkırıyor. İnanılmaz binalar, iş merkezleri, alışveriş merkezleri, Avrupa’nın en lüks markalarının dev butikleri. Müthiş lokantalar, canlı bir gece hayatı. Dünyanın en pahalı otomobilleri galerilerde sıra sıra. Müthiş kozmopolit bir halk. Akıl almaz bir dinamizm. Hiçbir şehirde bu kadar etkilenmedim desem yeridir. Çok belli ki, bu yüzyıl Çin’in yüzyılı olacak. Çin her yıl yüzde 10 büyüyor. Biz de yüzde 10 büyüyoruz ama Çin’in yüzde 10 büyümesi ne demek biliyor musunuz? 6 trilyon dolarlık bir ekonomi, her yıl yüzde 10 büyüyünce 600 milyar dolar büyüyor. Yani Çin her yıl bir Türkiye kadar büyüyor.
Çin’in rakamları akıldışı. Sözde komünist rejim altındaki ülkede 70 milyon dolar milyoneri var. Çin’deki dolar milyoneri sayısı bizim toplam nüfusumuza eşit anlayacağınız. Kişisel mülkiyet hakkının olmadığı bir ülke için ilginç bir zenginlik. Ama her şeyin olduğu gibi bunun da bir karanlık yüzü var. 70 milyon dolar milyonerine karşılık ülkede günde 1 dolar gelirin altında yaşayan insan sayısı 550 milyon. Yarım milyar insan evrensel fakirlik sınırının da altında yaşıyor. 52 milyon kişi ise günde 50 sentten de az bir gelirle yaşıyor. Her şeye rağmen Çin müthiş bir ülke. Çin’i bilmeden, tanımadan gelecek yüzyılı anlamanın imkânı yok gibi.
‘Çin’den korkmamız lazım, hızlı büyüyorlar’
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Merthan DÜNDAR:ÇİN ekonomik olarak büyüyor ama Çin büyürken içindeki problemler de büyüyor. 3-5 yıl içinde Çin’de katılımcı sayısı 100’den fazla olan, yönetim aleyhtarı protestoların sayısı 7 bini geçiyor. Buda Çin’in içinde bir kaynaşma olduğunun göstergesi. Çin’de insanlar zenginleştikçe uçurumlar artıyor. 70 milyon dolar milyoneri var ama bunun on katı kadar da aç insan var. Ekonomik göstergeleri büyüyor ama bu büyüme işgal edecek ve Batı’nın hâkimiyetini bitirecek kadar güçlü değil. Ama şimdilik! Bu hep böyle gidecek diyemeyiz. “Hindistan mı Çin mi?” der seniz, Çin’den daha fazla korkmak gerektiğini düşünüyorum. Kolonileri çok ama çok güçlü. Dünyanın heryerindeler. Şimdi biz kömür ocaklarını satıyoruz, Çinliler alıyor. 21. yüz yılda işgaller sadece askeri olmaz böyle de olur. Ben Hindistan’a nazaran Çin’den daha fazla korkmamız gerektiği kanaatindeyim ama yine de Allah korusun!
‘ABD’yi tehdit edebilecek kadar güçlü değiller’
USAK Asya Pasifik Araştırmaları Merkezi (USAK-APAM) Başkanı Doç. Dr. Selçuk ÇOLAKOĞLU:
ÇİN ve Hindistan büyüyor ama tek başlarına bağımsız ekonomiler değiller; tamamlayıcılar. Kapitalist sistem açısından baktığınızda Çin, dünyanın üretim üssü haline geldi; bu doğru. Ucuz işgücü dolayısıyla bir cazibe merkezi olmuş durumda. Dünyanın her yerinde ürünlerin üzerinde “Made in China ” yazıyor ama bu bağımsız ve kopuk bir ekonomi sayesinde olmuyor. Hindistan’da ise bilgi teknolojileri ve hizmet sektörü çok önde. Çin’deki kadar istihdam yapmasada dünyadaki ekonomik gidişatı etkileyebilecek konuma gelmiş durumda. ABD’deki bazı call center’lar Hindistan’da kuruluyor, bu da bir gösterge. Bu ülkelerin hızlı kalkınıp dönüştükleri doğru. Çinlilerin şöyle bir sözü var: “Çin her yıl biraz değişir, üç yılda bir tamamen değişir.” Çin ve Hindistan, Amerikan ekonomisinin boşluklarını dolduruyor. Bu ülkeler Amerikan ekonomisine katkı sağlıyorlar. Çin’deki bazı şirketlerin asıl sahiplerinin ABD’liler olduğu da söyleniyor. Ekonomik kalkınmada giderek söz sahibi olmaya başlayan bu iki ülkenin gücü, Amerikan ekonomisinin üstünlüğünü tehdit edecek boyutta değil.
‘Dünyanın patronu olmalarına daha çok var'
Emekli Büyükelçi İlter TÜRKMEN:
GÜÇLÜ olduklarına ve dikkat edilmesi gerektiğine katılıyorum ama dünyanın patronu olmalarına daha çok vakit var. Tabii ki dünyanın dengeleri değişecek, tek uluslu tek güçlünün olduğu bir dünya olmayacak. Hindistan ve Çin evet çok önemli ama Avrupa’nın toplamı ve Latin Amerika’yı dahil ederseniz onlar da çok önemli. Hindistan ve Çin ekonomik bakımdan çok gelişti ama yüz milyonlarca fakir var bu iki ülkede de, bunu unutmamak lazım. İleride güçleri artacaktır ama “Dünyanın patronu olacaklar demek çok abartılı olur.
‘Güçlüler ama istikrarsızlar, yeni kaptan olamazlar’
Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Beril DEDEOĞLU:
Dünyanın ekonomik ağırlığının Doğu’ya kaydığı aşikâr ama buralarda aynı oranda istikrarsızlık oranı da çok yüksek, çünkü durmadan artan bir nüfus var. Bu nedenle yeniden düzenleyici unsur olmaları yakın vadede kolay değil, hatta çok zor. Zira hem Çin’in hem Hindistan’ın büyüyen ekonomilerinin yanı sıra çok ama çok önemli istikrar sorunları var. Bu yüzden dünya genelinde siyasi yapılanmanın kaptanı olma ihtimallerini zayıf görüyorum.
KİMLİK KARTI
Adı: Çin Halk Cumhuriyeti
Başkenti: Pekin
Nüfusu: 1 milyar 339 milyon (2010)
Yüzölçümü: 9 milyon 596 bin 960 kilometrekare
KİMLİK KARTI
Adı: Hindistan
Başkenti: Yeni Delhi
Nüfusu: 1 milyar 173 milyon
Yüzölçümü: 3 milyon 287 bin 590 kilometrekare