Bugüne kadar kazık mı yedik?
İlaç fiyatları düşüyor, eczacılar ucuzlayan ilaçları satmayacak!
Yüksek tansiyondan kansere pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar 4 Aralık’tan itibaren ucuzluyor. Hükümetin Kasım ayında uygulamaya hazırlandığı bu karar eczacılardan gelen tepkiler üzerine 4 Aralık’a ertelendi ancak eczacılar tepkisi daha da sertleşti. 4 Aralık’ta 24 bin eczane kepenk kapatacak, vatandaş nöbetçi eczanelerde ilaç peşine düşecek. Eczacıların tartışma yaratan bir başka kararı ise ucuzlayan ilaçları üreticilere iade etmek.
Türkiye’de ilaç alınabilecek tek adres eczaneler. Alanının tekeli konumundaki eczacıların eylemi şüphesiz milyonlarca insanı etkileyecek. Peki eczaneler tepkilerinde haklı mı? Mevcut kar oranı üzerinden yüzde 40 indirime gidilmesine tepki gösteren eczaneler, bugüne kadar hangi oranlarda kar ediyordu? Vatandaş ve SGK bugüne kadar ilaç alımlarında kazık mı yedi? Konuyu tartışmaya açtık, işte farklı görüşler…
GÜLİN YILDIRIMKAYA
gulinyildirimkaya@haberturk.com
Devlet vatandaşı da eczacıları da mağdur etmemek için önlem alıyor
AK Parti İstanbul Milletvekili TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi Mehmet DOMAÇ:
İlaç fiyatlarının düşmesi tabii ki ülke ekonomisine katkı sağlar çünkü şu anki uygulamayla ilaçların %85’ini SGK ödüyor; dolayısıyla uygulama SGK’nın ekonomisine de ciddi bir katkı. Fiyatların düşmesiyle eczacılar iki türlü sorun yaşayacaklar. Birincisi, mevcut eczane stoklarından kayba uğrayacaklar ve bu kayıpların mağduriyeti giderilmesi lazım. Düşen fiyatları onlar belirlemedikleri için, onların dışında gelişen bir iş olduğu için, sizi zarara uğratan kurum zararı karşılamalıdır. Kayıp stokların karşılanmasına ilişkin bir uygulama var ama şimdiye dek işlemedi, bu kez ciddi ölçüde bir şikayet var.
İkincisi, ilaç fiyatlarının düşmesiyle eczacılar daha az iş yapacaklar. İşletmelerindeki maliyetleri daha fazla işe göre ayarladıkları için, fiyatların düşmesiyle daha az iş yapacaklarından daha az gelir elde edecekler. Bunun da reçete başına bir hizmet bedeli gibi sembolik bir katkıyla düzeltilmesi gerekir. Bakanlıklar bu yeni kararın üzerine bir çalışma yürütüyor, o kararnameye bu stok kayıplarının önlenmesine dair bir madde koyulması gerekiyor. Türkiye’de 24 bin eczaneden söz ediyoruz, devlet de bu ülke insanına hizmet sunmak için çaba sarf eden bu insanları mağdur etmek için değil, daha iyi hizmet vermesi için önlem alıyor. Tabii ki ilaç fiyatlarını düşürelim, bu düşüşler normaldir. İlaçlar daha makul bir fiyata sunulabiliyorsa bunu yapmak doğrudur ama bunun sürdürülebilir olması gerektiğini gözden kaçırmamalı. İleride ben ilacımı bu fiyata üretemiyorum diyenler de çıkabilir, bunu yakından takip etmek lazım.
Sağlık üzerinden eylem yapılmaz!
AK Parti Adana Milletvekili Eski Sağlık Müsteşarı Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR:
Hem eczacıların, hem de devletin temel görevi insanların ilaca erişimini rahat ve kolay sağlamaktır. Bu anlamda herkes üzerine düşen sorumluluğu almalı. Eczacılar yeni düzenlemeye tepki gösteriyorlar ama vatandaşa sundukları sağlık hizmetini olumsuz etkileyecek noktaya getirmemeliler. Eylem yapsınlar ama sağlık üzerinden, vatandaş üzerinden eylem yapmayı çok şık bulmuyorum. Tarafların sıkıntıları, talepleri var, bu karşılıklı diyalogla çözülmelidir. Vatandaş odaklı düşünüyorum ve vatandaşı hedef alan eylemleri çok doğru bulmuyorum. Devleti yöneten insanlar da vatandaşın ilaca kolay ve ekonomik erişmesini sağlamak için adım atıyor. Atılan adımlar da mümkün olduğunca tarafları memnun etme gayesi taşıyor. Eczacılarla hükümet arasında bir diyalog kopukluğu oluştu ancak hükümet, eczacıların da imkanlarını artırmak, onların da yaptıkları işten keyif almalarını sağlamak için çalışıyor.
Türkiye’den başka yan yana 5 eczane açılan ülke yok, demek ki kâr çok
HABERTURK Gazetesi Ekonomi Müdürü Cüneyt TOROS: TÜRKİYE’DE sağlık sektörünün her tarafında sorun var. Vatandaşta para yok, sağlık hizmetini devlet yardımı ile alabiliyor. Doktorların durumu da ortada. Şu ana kadar bir tek eczacılık sektöründe sorun görünmüyordu. Çünkü memleketin dört bir yanında adım başı 5 eczane var. Her şeyden önce bunu sorgulamak lazım, bu kadar eczaneye gerek var mı? Bu işte ciddi para var ki, bu kadar eczane açılıyor ve iş yapıyor. Dünyanın başka hiçbir yerindeyan yana 5 eczane göremezsiniz. Arz
fazlası olduğuna göre ciddi kâr var. Sektörün bu arz fazlalığını düzenlemesi gerekiyor. Alınan kararla vatandaş daha ucuza ilaç alacak, devletin cebinden daha az para çıkacak, tamamen kamu yararına. Sen kepenk kapatarak diyorsun ki, elimde stok var, pahalıya almıştım, devlet fiyat farkını versin. Fiyat yükseldiği zaman, stok mallarını indirimli mi veriyordun? Tersi olunca mı istiyorsun? Böyle saçma şey ticarette olmaz. Bu karar kamu lehine ve uygulamaya geçtiğinde 5 eczane yan yana para kazanamaz. Ama iki eczane kazanmaya devam edebilir. Arz fazlasının ortadan kalkması gibi bir sonucu beraberinde getirecek
bu kararla birlikte eczacılar yine para kazanmaya devam eder, vatandaş daha ucuza ilaç alır, devletin de cebinden daha az para çıkar dolayısıyla bütçe açığı azalır.
Kazığın hesabını eczacılara değil, geçmiş bakanlara, SGK yöneticilerine sorun!
Türkiye Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan ÇOLAK: Neden şimdiye kadar bu kazığı yedik? Bu sorunun bugüne kadar bu fiyatları veren makamlara sorulması gerekiyor. Türkiye’de eczacıların karlılığı belli, ilacın fiyatını belirleyen makam belli. Dolayısıyla o günden bugüne bu ilaç fiyatları buraya geldiyse ve bugün bunlar sorgulanmıyorsa, bugüne gelmesine rağmen sorgulanmıyorsa, vallahi vatandaşın birilerini sorgulaması gerekiyor. Böyle bir şey olabilir mi? 69 liraya satılan bir ilaç dokuz liraya düşüyor. Peki bundan bugüne kadar kar elde edenler ya da bu ilacın imalatını şu fiyattan deyip o fiyattan vergi ödeyenler ve o kazançlarına kazanç ekleyenler bugün neredeler acaba? Ve yetkililer neden bu insanlara hesap sormadılar bugüne kadar?
Eczacıların kademeli bir karlılıkları var. Bu kademeli karlılık yüzde 25’ten başlıyor yüzde 12’lere kadar düşebiliyor. Bir ilacın fiyatı bin lira da olsa brüt karlılığı yüzde yirmi, on lira da olsa brüt karlılığı yüzde 20. Yani eczacılar cephesinden ilacın fiyatının pahalı olmasının eczacıya sağladığı bir yarar yok. Dolayısıyla bu bizim sorunumuz ve konumuz değil. Dolayısıyla bu, o ilaca bugüne kadar bu fiyatı verip, o ilacı bu fiyattan alanların sorunu.
Bizim bu konuda talebimiz şu: Türkiye’de ilaç fiyatları 2004 yılından beri düşüyor çünkü Türkiye’de 1984 ilaç fiyat kararnamesiyle ilaç üreticileri beyan usulüne göre ilaçların fiyatlarını alıyorlardı. Şimdi, 2004 ilaç fiyat kararnamesi referans fiyatı getirdi. Avrupa’nın beş ülkesinin en ucuzu referans olarak alındı bu doğru bir yaklaşımdı. Zaten Türk Eczacılar Birliği olarak ilaç fiyatlarının vatandaşın alabileceği noktadan çok uzak olduğunu, mutlaka ucuzlatılması gerektiğini, binlerce defa belirttik, arşivleri karıştırırsanız eski gazete ilanlarını bulabilirsiniz. Bu, bence bu ülkede Sağlık Bakanlığı, yöneticiliği yapıp o güne kadar bu fiyatı verenlere sorulmalı. İkinci olarak da bu fiyat farklılığını görüp bunun üzerine gitmeyen Maliyeciler’e sorulmalı. Üçüncü olarak da sosyal güvenlik kurumunu yönetip, o günden bugüne düşürenlerin niye sessiz kaldığı sorulmalı.
Bu sadece uyarı, eylemlerimiz devam edecek
İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz. Hakan ERTEM: 4 Aralık’ta yapılacak olan sadece bir uyarı eylemidir. Eczacıların yaşadığı ciddi bir stok sıkıntısı var ve hükümeti harekete geçirmek için bu süreç böyle devam edecek, çözüm bulunana kadar. Hükümet bu uyarıdan çıkarım yapar, inceleme yapar, “Evet burada bir haksızlık, mağduriyet var” derse bundan sonra problem yaşanmaz. Ama yine düzenleme yapılmadan, ertelemelerle yol alınmaya çalışılırsa önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan Türkiye Eczacılar Birliği Kongresi’nde bu konu gündeme getirilecek, bundan sonra neler yapılacağı belirlenecektir. Yolun böyle gidemeyeceği, problem yaşandığı ortada. Hükümete baskı kurulması şart.