Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Turnuvaya başlarken hedef, savaşım ve mücadele ile “sınırlı” potansiyelimizi örtüleyip, yukarıya doğru bu felsefe ile tırmanmaktı.

        Eldeki kadro yapısına baktığımızda, ayarımızdaki takımları bu şekilde altımıza alıp, büyük maçları da kaosa sokarak kazanmaya çalışmalıydık. İlk turda bu hedefi bir şekilde tutturduk.

        Dün ise “gerçekçi” bir bakış açısıyla, sahada “ne yaparsak yapalım kazanamayacağımız” bir İspanya vardı karşımızda... Son 4 turnuvadan 3 şampiyonluk çıkarmış; Sergio Llull, Rudy Fernandez, Victor Claver, Nikola Mirotic, Alex Abrines gibi sadece bir tanesini herhangi bir takıma koysanız bu turnuvada en az “bir gömlek” yukarı taşıyacak yıldızlarından yoksun gelmesine karşın hala “banko” favori olan!.. Kadromuzda 1-2 oyuncu dışında kulüp takımlarında doğru dürüst süre alan oyuncu yokken, onların “5 as eksikle geldiği(!)” kadrosundaki 6 oyuncu, dünyanın 1 numaralı ligi NBA’de hatırı sayılır süreler alan!..

        Bir örnek daha verip, sonrasını pas geçelim, moralinizi daha fazla bozmayalım!

        Pau-Marc Gasol kardeşler... İkisi de uzun yıllardır NBA’de oynadıkları takımların “ana unsuru” olarak boy gösteriyorlar. İspanya Milli Takımı’nı da pota altında 10 yıldır “aralıksız” sürükleyen bu iki isim... Onlarla tek başına boğuşmak zorunda kalan, aynı kalibredeki “yegane” uzunumuz Semih Erden ise sezonun 6 ayını oynamadan geçirmiş!..

        Fizik güç, yetenek, oyun zekası, tecrübe, kısacası şampiyonluk için ne gerekiyorsa onlarda var. Bunu da oyunun her anında bize derinlemesine hissettirdiler. Biz ilk çeyrekte 5 hücum üst üste topu potaya atamadan dönerken, onlar bir hücumda 3 kez boşu bulup, en doğru atışı kullandılar hep...

        Evet, kaybettik ama dün de sahada yine dişiyle tırnağıyla çabalayan bir Milli Takım vardı. Zaten sorun bu oyuncularda değil sistemde!.. Onları hatalarıyla sevaplarıyla bağrımıza basıyoruz. Özellikle de turnuvanın başından beri bu “sınırlı” takıma sınırız enerji veren, belki de 2. turu görmemizde başrolü oynayan Cedi Osman, Melih Mahmutoğlu ve Furkan Korkmaz’ı, Milli Takım’a yeni bir hava getiren coach Ufuk Sarıca’yı, kısacası “bu takımın geleceğini” ayakta alkışlıyoruz.

        **************

        MÜCADELE

        Kazanmak için mucize gerekiyordu. Ama bu takım, mücadele ve savaşımıyla o mucizeye herkesi inandırmıştı. Salona gelen 10 bin basketbolsever de onlara hak ettikleri saygıyı gösterdi.

        **************

        ANTRENÖR EĞİTİMİ

        Evet, oyuncu çıkarmakta zorlanıyoruz. Ama oyuncuları eğitecek “kalifiye” antrenör yetiştirme konusunda da geride kaldığımızı itiraf etmeliyiz!..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar