Şapkadan tavşan çıkmadı
Letonya, maç başına ortalama 89 sayıyla oynayan, turnuvadaki 24 takım arasında en skorer dört takımdan biri... NBA’in “yeni Nowitzki’si” Kristaps Porzingis başta olmak üzere her takımın canını yakacak yığınla üst düzey şutöre sahip... Eğer sizin de elinizde böyle bir kadro varsa ne ala... Ancak eğer kapasiteniz sınırlıysa, kenardan yeterince katkı alamıyorsanız, pas trafiğini ahenkle uygulayan, neredeyse birbirlerinin nerede olacağını “ezbere” bilen bu takımı ancak “durdurarak”, ürettiği skoru sınırlayarak yenmekten başka çareniz yok!..
Ama dün biz ne yaptık?.. Onlarla kora kor oynayarak, esas karakterimiz olan savunma kimliğimizi maçın büyük bölümünde kenara bırakıp, tutarak değil, atarak kazanmaya çalıştık; olmadı...
Hep dedik, yine söyleyelim. Bu takımın sahip olduğu potansiyel itibarıyla sahada 40 dakika savaşmadan istediğini alması, özellikle de “büyük maç kazanması” olası değil... Rusya ve Sırbistan’a karşı sahaya adım atan her oyuncusuyla “topyekun” savaşan ama sonunu kötü oynayıp kaybeden bir 12 Dev Adam vardı sahada... Dün ise, sadece 4-5 ismin bu bilinçle katkı verdiği, direnişin 5-10 dakikayı geçmediği bir Milli Takım izledik, doğal olarak da kaybettik...
Letonya’nın da “makine düzeniyle” işleyen hücum organizasyonlarının hakkını da vermeliyiz. Madalyaya aday olarak geldikleri bu turnuvada “çatır çatır” basketbol oynadıklarını unutmayalım.
Sadece 3. çeyreğin sonu ile son periyodun başında seyirci ile birlikte müthiş bir baskı oluşturup, rakibi yakalamak için hamle yaptık, 2 sayıya kadar da yaklaştık. Ancak ağırlıklı süre alan, takımdaki “ana unsur” isimlerin enerjisi tükenince ve kenardan beklenen katkı gelmeyince, yapacak da fazla birşey kalmadı... Kenardan katkı demişken, bu bağlamda Letonya’nın benchten 45 sayı çıkardığını, Millilerimiz’in ise 22’de tıkandığını hatırlatmakta fayda var!.. Asistte ortaya çıkan büyük fark da (28’e 11) iki takım arasındaki kalite farkını net biçimde yansıtıyordu.
Onlar, turnuvadaki ilk 4 maçta 2/14 3 sayı isabetiyle oynayan 35’lik “efsane” şutör Janis Blums’tan bu maçta “ekstradan” 17 sayı çıkardılar. 5/8 isabetle bu kez biz de dahil herkesi şaşırttı Blums... Bizde ise kenardan gelen gerek tecrübeli, gerekse genç isimler tüm iyi niyet ve çalışkanlıklarına karşın ne yazık ki yeterli katkıyı veremediler.
**************
SİNAN’IN İTİRAFI
Sinan Güler’in maç sonunda yaptığı, “Performansımla takımı aşağı çekiyorum” itirafı aslında her şeyi özetliyor. Bunun farkında olması bile güzel.
**************
İSPANYA EŞLEŞMESİ
Son 4 Eurobasket’ten 3 şampiyonluk çıkaran son şampiyon İspanya ile eşleşmek, turnuva öncesi en çekindiğimiz şeydi, maalesef korktuğumuz başımıza geldi.