Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Yeni sezona 11 Japon alırım! Şaka bir yana Nagatomo’nun oyun disiplini, ciddiyeti, oyuna konsantre oluş biçimi her türlü takdiri hak ediyor. Kimleri gönderirim? Ben Belhanda ile başlarım göndermeye. Hakan Balta, Selçuk, Ahmet Çalık, Carole gidebilecek oyuncular.”

        - G.Saray, Beşiktaş’a ilk maçta farklı yenilmişti. Dün aynı kadro Beşiktaş’ı kendi sahasında rahat yendi. Hakkıyla kazandı. Son yarım saat Beşiktaş resmen teslim oldu. Nasıl açıklıyorsunuz?

        - Üç yıl üst üste şampiyon olmak kolay bir iş değildir. Bunu ancak iyi yönetimler becerebilir. Genç bir kadro ile başarı yakalayacaksınız, bu kadro birkaç yıl elde tutulacak ve sürekli bir başarı olacak. Bu iyi bir jenerasyon yakalama ve o kadroyu koruma işidir. Beşiktaş bunu beceremedi. Kadroyu sürekli değiştirerek, eldeki oyuncuları satarak ve kiralıkları sürekli değiştirerek sadece Şenol Güneş’in iyi teknik direktörlüğüne güvenerek 3 yıl üst üste şampiyonluk aramak doğru bir yol değil. Bu yüzden Şenol hocaya fatura çıkarmak yersiz olur. Sonuç olarak Beşiktaş hem fizik olarak hem de kafa olarak yorgun bir takıma dönüştü. F.Bahçe ile gerilim ise bardağı taşırdı. G.Saray ise sorunlarını aşmak, sıkıntılardan kurtulmak için hem yönetim hem de teknik kadro olarak başarıya ihtiyaç duyuyor. Futbolcular da bu talebe karşılık verecek kapasitede olunca sonuç geliyor. Pazar akşamı isteyen ve ihtiyacı olan taraf kazandı. Beşiktaş zaten topu topu iki pozisyon kazandı ki, bunlar organize atak değil, G.Saraylı oyuncuların topa müdahalelerinin yanlış sonuç vermesi ile oluşmuş pozisyonlardı. G.Saray beklerini oyuna Beşiktaş’tan daha iyi dahil etti. Bu sayede kanat oyuncularından daha iyi verim aldı. Nagatomo ve Linnes hem savunmada hem hücumda çok çok iyi oynadılar. Mariano çıkmak zorunda kalınca G.Saray tribünleri korktu ama Linnes en az onun kadar iyiydi. Nagatomo, Quaresma’yı durdurmakla kalmadı, müthiş ataklar yaptı. Rodrigues’le beraber o kanadı darmadağın etti. Linnes çok sürpriz çıkışlarla, golleri ve pozisyonları hazırlayan işler yaptı. Gomis gol atamadı ve penaltıyı kaçırdı ama çok muazzam işler yaptı. Çok önemliydi rakibi 10 kişi bırakması da ayrı bir katkısıydı. Sahada Belhanda dışında herkes işini iyi yaptı. Feghouli bile Belhanda’dan daha verimliydi. Beşiktaş’ın gücü yetmedi oyunu değiştirmeye. G.Saray taktik olarak da, oyuncu motivasyonu olarak da çok daha üst noktadaydı.

        ŞAMPİYONLUK HİÇ BELLİ OLMAZ

        - “G.Saray artık buradan şampiyonluk vermez” deniliyor çünkü daha önce böyle bir durum olmamış. Siz de aynı görüşte misiniz?

        - O işler hiç belli olmaz. Bütün takımların 1 maçlık canı var. 3 maçını kazanan şampiyon olur. G.Saray da aynı durumda. G.Saray’ın farkı ipleri elinde tutması. Ama kaçırmayacağının garantisi yok. Beşiktaş potadan çıktı. F.Bahçe ve Başakşehir potada. Muhtemelen lig bu sırayla biter gibi görünüyor ama yine de belli olmaz. F.Bahçe aynı pozisyonda şampiyonluk kaybetmişti. Hatırlayın.

        TAKIMIN İSTEĞİNDEKİ TEMEL FAKTÖR TERİM

        - G.Saray, 11 yabancı ile çıktı ama hepsinin heyecanı zirvedeydi. Kötü de oynasalar istek, arzu tavan yapıyor. Bu Fatih Terim faktörü mü?

        - G.Saray sahaya 11 G.Saray forması giyen ve federasyon tarafından Türkiye’de oynama hakkı tanınmış oyuncu ile çıktı. Kurallara uygun 11 oyuncu ile. Sürekli bir 11 yabancı vurgusunu ben anlamakta zorlanıyorum. Burada bir derdiniz var ise gidip TFF ile çözün. Bunu yanlış buluyorsanız, TFF’yi hedef alın, G.Saray’ı değil. F.Bahçe Basketbol Takımı, 5 yabancı ile oynadığı zaman niye sesiniz çıkmıyor mesela? İstek ve arzunun tavan yaptığı doğru. Temel faktör elbette Terim. Ama yönetim faktörünü de unutmayın. G.Saray’a huzur geldi, yüzler gülüyor. Futbolculara yalan söylemeyen, abidik gubidik işler yapmayan bir yönetimle daha mutlu ve daha motiveler. Mustafa Cengiz ve özellikle de Abdurrahim Albayrak faktörünü de unutmayın.

        - Yeni sezona kimleri tutarsınız, kimleri gönderirsiniz?

        - Yeni sezona 11 Japon alırım! Şaka bir yana Nagatomo’nun oyun disiplini, ciddiyeti, oyuna konsantre oluş biçimi her türlü takdiri hak ediyor. Kimleri gönderirim! Ben Belhanda ile başlarım göndermeye. Açıkçası taraftar gözü ile kimleri göndereceğim ayrı konu, yönetim gözü ile ayrı konu. Yönetim gözüyle bakarsan öncelikle para edecek oyuncuların bazılarını satmak gerekebilir ki, UEFA’ya verilen sözler tutulabilsin. Ama taraftar gözü ile bakarsak Belhanda gitmeli. Para veren olursa tabii. Hakan Balta, Selçuk, Ahmet Çalık, Carole gidebilecek oyuncular.

        G.SARAY TUDOR’LA 4. OLURDU

        - G.Saray Tudor olsa bugünleri görebilir miydi?

        - Göremezdi. Ben boşuna bu Tudor’la olmaz diye bağırmadım. İlk yarı G.Saray rakiplerle zorlu seriye başlamadan önce en iyi ihtimalle 1 puanla çıkarlar demiştim. Onu bile alamamışlardı. Tudor kalsaydı, Başakşehir ve Beşiktaş’a kesin yenilmişti G.Saray. En azından 4 puan kaybetmişti ve şimdi 4. sırada olurdu.

        ÖZBEK ADAYLIK İÇİN ÇALIŞIYOR

        - G.Saray’da mayısta bir kongre var. Bu hafta adaylar kesinleşecek. Kulislere hakimsinizdir. Neler oluyor?

        - Maalesef kulislere hakimim ve G.Saraylılığımdan utanıyorum. Medyaya yansıyan yalan haberler bir yana, içeride de çok ayıp şeyler oluyor. Özbek adaylık için çalışıyor. Sürekli yemekler organize ediyor, toplantılar yapıyor, herkesle görüşüyor. Öyle ki, Burak Elmas’la bile görüştüğünü duydum ve çok şaşırdım. İnsanda utanma olur. Daha geçen hafta kulüpte kayıtlara geçmemiş 650 bin Euro’luk bir menajer faturası bulundu. Muzzy Özcan diye birinden gelmiş ve kabul edilmiş. Galiba ekim ayında gelmiş. Tüm bu rezaletlerin altında imzası olan, kulübe hala fatura yollayan Özbek adaylık düşünüyor.

        G.Saray’da sürekli kendini gündemde tutmaya çalışan Adnan Öztürk de bir çalışma içinde ama başkan adayı olmayacakmış. Sanki çok önemli biriymiş gibi “Ben destekleyeyim birisi aday olsun” falan diyormuş. Burak Elmas’a “Sen başkan adayı ol ben yönetimini kurayım ve seçimde destekleyeyim” demiş . Yanında Mete İkiz varmış. Herkes G.Saray’ı kendi çıkarı için kullanma peşinde. Çok açık söylüyorum ben seçime gidip oy atmayı bile düşünmüyorum.

        DÜRÜST VE SÜREN ADAY OLMAZ

        - Ali Dürüst ve Faruk Süren aday olmayacak gibi görünüyor?

        - Ali Dürüst, G.Saray’ın Abdullah Gül’ü gibi davranıyor. Çıkmayacak ama çıkmak zorunda da değil. Ali Dürüst, G.Saray’a çok hizmet etti. Başkanlık istemiyorsa istememe hakkı vardır. Ben de olsam onun yerinde istemezdim. Ali’ye hak vermiyor değilim. Süren ise asla düşünmedi başkanlığı. Ama çok baskı oldu ikisine de. Faruk Bey hep Ali çıksın istedi. Ben de ona “Ali çıkmaz. Ali tutucu ve ilkeli adamdır. Bu ilkesizliğin içinde olmak istemez. Haklı da” dedim. Sonra Süren’e baskılar başladı “Çık ve herkesi bir araya getir” diye. Biz de kendi aramızda tartıştık konuyu. Ben kendisine 30 küsur yıllık bir dostu olarak şunu söyledim: “4 yıl başkanlık yaptın. 4 Türkiye Şampiyonluğu, iki kupa şampiyonluğu, bir Avrupa şampiyonluğu, bir Süper Kupa aldın. Ödülün ne oldu? Seni istifaya zorladılar. Medya yoluyla işlerini batırdılar. Daha başarılı olman mümkün mü? Değil. Son kongreyi gördün. Çıkıp orada bunlarla muhatap olmak ister misin?” Yahu 20 yıldır bir araya gelip, haftada bir gün yemek yeyip gırgır yapan G.Saray, siyaset, sanat, edebiyat konuşan bir grubumuz var. Ona bile “Paper Moon çetesi” dediler. Hepsi 70’ini aşmış, Ali Dürüst’ün 60, benim 55 yaşında en genci olduğum arkadaş grubuna “çete” diyenlerin olduğu bir yerde ne işimiz olur!

        ***********

        BEŞİKTAŞ KUPA MAÇINA ÇIKMALI

        - Beşiktaş’ın aldığı kararı nasıl buluyorsunuz? Sahaya çıkmama kararı sizce doğru mu? Sizce Beşiktaş bu krizi iyi yönetebildi mi?

        - Doğru bulmuyorum ama TFF o kadar hatalı bir karar verince Beşiktaş’ın hatalı kararını tartışmak yersiz. Federasyon iki karar verebilirdi. Beşiktaş sahayı izinsiz terk ettiği için Beşiktaş’ı hükmen mağlup ilan edebilirdi. Ya da olaylar nedeniyle F.Bahçe’yi. İkisini de yapamayıp, abuk bir karar alınca Beşiktaş da “Sahaya çıkmam” dedi. Bence yanlış bir karar. Federasyon Beşiktaş’ı birkaç yıl kupadan men edebilir. Kim bilir belki de Beşiktaş’ın da istediği buydu.

        - Beşiktaş yönetimi kararını bu hafta açıklasa daha iyi olmaz mıydı?

        - Yönetimin bu kararı futbolcuları olumsuz etkilediği kesin. G.Saray maçı öncesi olumsuz etkiledi bence. Yönetim ise takımı böyle motive etmek istemiş olabilir. “Tek kulvarda kaldınız, gereğini yapın” demek istemiş olabilir ama takım böyle algılamadı galiba ki, G.Saray karşısında çok kötü oynadılar.

        - Sizce Beşiktaş sahaya çıkmalı mı?

        - Karar yanlış dediğime göre bu soru anlamsız. Şunu soruyorsanız, yönetim çıkmama kararından dönmeli mi diyorsanız, evet dönmeli. Türk futbolundaki barış ve huzur ortamını tesis etmek için maça çıkacağız demeli. 35 dakika maç oynanacak. Bir gol atsalar finale çıkarlar. Ayrıca mesele finale çıkmak da değil. Futbol sahada oynanır. Tabii TFF yönetimi de adam gibi kararlar almalı. Böyle tavşan b*ku gibi tırsık kararlar değil.

        - Beşiktaş için Cenk gitti şampiyonluk gitti diyebilir miyiz?

        - Onun da etkisi olmuştur muhakkak.

        TÜM YÜK GÜNEŞ’İN OMUZLARINDA

        - Şenol Güneş bir haftada iki kupayı verdi. Maç sırasında da çok negatifti. Bu hali takıma da yansımış. Bir hocanın psikolojik olarak böyle dağılmaya hakkı var mı?

        - Var. Beşiktaş yönetimi, hem Türkiye’de hem Avrupa’da başarı isterken sürekli gelip giden kiralıklarla oynarsa, Cenk Tosun’u satarsa, rakiplerle sürekli gerilim yaratan açıklamalar yapıp sonra da bunun yükünü Şenol Güneş’in omuzlarına bırakırsa Şenol hoca da haklı olarak dağılır. Fenerbahçe maçında sahaya çıkmayacak olmanın faturası bile Şenol Güneş’in omuzunda. Sonuçta Şenol Güneş de bir insan. Üstelik genç de değil artık. 60’ından sonra bunlarla uğraşacak hali yok.

        - Beşiktaş ve Şenol hoca sizce F.Bahçe’ye kafayı fazla takmadı mı?

        - Fazla taktı ama Beşiktaş yönetimi bunu bilerek isteyerek yapıyor ve belli ki yapmaya devam edecek. Sezon başından beri söylüyorum Fikret Orman bu gerilimi isteyerek yarattı. G.Saray veya F.Bahçe’den biriyle kapışmak istiyordu çünkü bu yolla G.Saray- F.Bahçe rekabeti düzeyinde bir rekabetin parçası olmak istiyordu. Yanlış bir taktik de değil kendisi açısından. Marka değerini bu iki kulüp düzeyine çıkarmak için yapılan akıllı bir hamle ama biraz ipin ucu kaçtı. Fikret Orman’a bu konuda üst makamlardan, siyasetten uyarı geldiği “Fikret bey biraz fazla oldu” dendiğini duyuyorum. Bilmem yalan bilmem sahi. Fazla gerdiler. Fazla taktılar.

        ***********

        F.BAHÇE’DE TANSİYON DÜŞTÜ

        - F.Bahçe’de kongre geliyor. Vefa Küçük, “Birleşin” mesajı verdi. Ama kabul görmedi. Sizce birleşme olmalı mı?

        - Olmamalı. Demokrasi var ise yarış olmalı ama bu kadar kırıcı bir yarış olmamalı. Zaten Ali Koç hafif geri adım attı. Belki de bazı mahfillerden Ali Bey’e bir uyarı gelmiştir. “Biraz bekle adam bırakacak” diye. Tansiyonun düştüğünü görüyorum. Aziz Bey ile Ali Bey’in birlikte Anıtkabir’e gideceklerini duydum. Olumlu bir gelişme. Medyada da Aziz Yıldırım desteği seziyorum. Ben F.Bahçeli olsam Ali Koç’u başkan isterdim.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar