Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Dün sabah Muharrem İnce aradı.

Bir toplantıda olduğum için görüşemedik.

Sonra ben onu aradım.

İlk kez telefonuna ulaşamadım.

Sonra rahatsızlandığı ve mitinglerini iptal ederek Ankara’ya döneceği haberleri geldi.

Mesaj attım.

Mesajım eline dahi ulaşmadı.

Sonrasında rahatsızlığın çok da önemli bir şey olmadığı, mitinglerin iptal edilmediği açıklandı.

Ama uzun zamandır ilk kez ben dün İnce’ye ulaşamadım.

Belli ki, olağan dışı bir durum vardı.

Dedikodular, İnce’nin parti yönetimi ile tartıştığı, teşkilatın İnce’ye çekilmesi için baskı yaptığı ve çekilmemesi halinde parti teşkilatının genel başkanı toptan istifa etmekle tehdit ettiği yönünde gelişti.

Hatta baskı o kadar fazla olmuş ki, İnce kurtuluşu “Fenalık geçirmekte” hatta "Kalp krizi geçiriyor” taklidi yapmakta bulmuş diyenler oldu.

Ben bunların hiçbirine inanmadım.

Muharrem Bey’in yorgunluğu bir gün önce yüzüne vurmuştu. Ekranda gördüğümde şaşırmış, “Sanki 20 yıldır devleti yönetiyormuş gibi yorgun görünüyor” demiştim.

Bu yorgunluğun bir yerden patlaması çok normal.

Ben başından beri İnce’nin aday olmasını eleştirenlere “Hakkı olan herkes gibi o da olabilir” dedim.

Çekil baskısını hep yanlış buldum.

Bugün ise sadece yanlış değil, gereksiz de.

Çünkü bugün itibarıyla alması muhtemel oy oranı o kadar geriye düştü ki, İnce’nin adaylığının seçim sonucu açısından çok da önemi kalmamış gibi görünüyor.

Muhtemelen teşkilatın “Çekil” ısrarı da bu yüzden.

Muharrem Bey eğer çekilmek istiyorsa, benimle girdiği iddiayı hiç düşünmesin.

Seçimde yüzde 8’in altında kalırsa bana bir takım elbise alacaktı.

Eğer derdi bu ise çekilirse iddiadan vazgeçerim.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar