Ben nerede yaşıyorum?
-Korumalar mekana girmek isteyen müşteriyi öldüresiye ama öldüresiye dövüyor.
-Ankara'da istek şarkıyı söylemeyen sanatçıyı öldürüyorlar.
-Gaziantep'te cinci bir hocanın büyü bozmak için kedi ayağı istemesi ile ilçede kedi avı başlıyor. Kedilerin ayakları kesiliyor.
-İstanbul Bayındır Hastanesi'nde yoğun bakımda yatan hastaya, görevliler korkunç hareketler yaparak başında şarkı söylüyor, kahkaha atıyorlar
Daha bunlar sadece bazıları...
Bakın bazıları diyorum her geçen gün doz artıyor. Her gün yeni bir olay yaşanıyor.
Ki bunları bile yazarken nefesim daraldı. Ve gerçekten ben nerede yaşıyorum, gerçekten! Bu yaşananlar benim memleketim de, benim insanım tarafından mı gerçekleştiriliyor? Olamaz!!!
Bu ülkede çok şey yaşandı. Çok acayip, absürt şeyler oldu. Ama bu kadar olmadı; her gün, her gün nedir Allah aşkına. Biz ülke olarak biraz balık hafızalıyız, yaşanan olayları çok çabuk unutuyoruz evet. Bunlar gibi yüzlerce şey yaşandı. Ama artık doz arttı, sıklaştı. Ve bu gidişata kimse dur demiyor sanki!
Eskiden bir olay olsun üzerinden yıllar falan geçerdi. O yaşanan olayı yıllarca konuşurduk. Üzerimizden atamazdık şimdi sanki alıştırılıyoruz olaylara.
Doz artıyor.
Öfke artıyor.
Her olay yaşandığında "Daha kötü ne olabilir?" diyoruz ve daha kötüsü geliyor.
Ben bu insanların, bu şiddet ve öfke seven, her şeyin hakimi olduğunu zanneden insan görünümlü pislikleri, canileri, akıl hastalarını tanımıyorum. Bu benim insanım gerçekten olamaz. Tanımakta ve aynı memlekette aynı havayı solumaktan ve aynı nüfus cüzdanına sahip olmaktan utanıyorum.
Lütfen gerekli cezaları çıkartın bu insanlara karşı. Bunlar gün yüzü görmesin, bu olaylara karışan insanlar bir daha insan içine karışmasın. Yeter!!!