Önceki gün birkaç işimi halletmek için Nişantaşı’nın neredeyse girip çıkmadığım sokağı kalmadı.
Tam kapanma öncesinde İstanbul’un birçok semti gibi Nişantaşı da inanılmaz kalabalıktı. Ancak şu iki yer çok dikkatimi çekti:
1-Tekel bayileri.
2-Kuaförler.
-Birincinin sebebini önce anlamadım. Çünkü önünde adeta kuyruklar vardı. Sonradan öğrendim ki, tam kapanma süresince alkol satışı yasakmış. Hatta etrafımda üç-beş kişi, “Normalde pek içmem ama olsun alayım evde bulunsun” gibi cümleler kuruyordu. Malum evlerdeyiz. Ne olacağı belli mi olur!!!
-İkincisinin sebebini anlıyorum malum tam kapanma. Kadınlar süse-püse düşkündür. E saçlara ekstra aklar düşüyor şu ara. Aynada insan kendini görünce iyice morali bozuluyor derken önlem almak şart. Kuaförlerde saçlar boyanıyor, manikür-pedikür yapılıyordu.
Yani ahali karantinaya hazır.
Bakalım 17 gün sonra nasıl çıkacağız?
Evet evet şahsen meraktayım.
Çünkü bu kez öyle Mart 2020’deki kapanmaya benzemiyor.
Çünkü insanlarda sabır ciddi azalmış durumda.
İlk kapanma gibi “Ekmekler yapılsın”, “Evlerde spor yapılsın”, “Ah evimi keşfettim”, “Evde sürekli bir yerleri topluyorum”, “Evimi boyuyorum”, “Puzzle yapıyorum” gibi durumlar yok.
Bu sefer insanlarda ne sabır kaldı.
Ne para…
Ne güç…
Ne de enerji…
O sebeptendir ki, karantina sonunu sizler gibi ben de çok ama çok merak ediyorum.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Aydınlatma Metni’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.