Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sağlık Bakanımız ve Bilim Kurulu bir karar alıp, “Hayat ufak ufak normale dönecek” dedi.

        Tabii kontrollü bir şekilde.

        Mesafeyi koruyarak hareket edilecek.

        Kurallara uyulmazsa geri adım atılacak.

        Ve alınan kurallara uyulmazsa ceza kesilecek.

        Bu virüs ile yaşamayı öğrenmek zorundayız.

        Kişi en başta kendini korumalı.

        Kişi en başta kendi önlemlerini almalı.

        Kişi en başta kendi kendinin doktoru olmalı.

        Büyüklerimizi koruyacağız.

        Kalabalık ortamlarda çok durmayacağız.

        Sürekli temiz hava alacağız.

        Evet bunlarda anlaşılmayan bir nokta var mı?

        Bence yok.

        Gayet açık ve net.

        Kararlar alınmalı. Harekete geçilmeli.

        Avrupa’da birçok yer geçti, geçiyor.

        Çünkü ekonomi canlanması gerekiyor.

        Birileri çalışsın ki, ekmek parası kazansın.

        Aylardır evine para götüremeyen insanlar para kazansın.

        Tabii kendi önlemlerini de fazlasıyla alarak.

        Ve alınan önlemlere uyarak.

        Bakın Haziran da uçuşlar da başlıyor.

        THY uçuş planlarını açıkladı bile. Tabii bu uçuşlar değişebilir duruma göre.

        Alınan kararlardan da geri adım atılabilir. Hepsini deneyerek, yaşayarak göreceğiz.

        Bakın pazartesi AVM ve kuaförler de açılıyor.

        İnşallah bundan sonraki aşama yeme-içme sektörü olacak. Fakat AVM’nin açılmasına, THY uçuş programını açıklamasına ses çıkartmayan bazıları yeme-içme-eğlence sektörü işin içine girince “Hayıııırrrrrr. Durun açmayın. Virüs yayılacak” diye seslerini yükseltiyor.

        REKLAM

        Enteresan…

        Çok enteresan gerçekten…

        Sanki her şeyin başı yeme-içme, eğlence sektörü. Tek suçlu yeme-içme dünyası.

        Şaka mısınız?

        Komiksiniz gerçekten.

        Öncelikle bi düşünün kardeşim.

        Ya da en iyisi düşünmeyin boş verin susun.

        Bi konuşmayın.

        Çünkü ne vicdanınız ne bilinciniz yetmiyor konuşmaya.

        Yeme-İçme sektörünün de acilen açılması gerekiyor. Ekonominin bel kemiğini oluşturan bu sektörde çok insan evine para götüremiyor aylardır.

        Komisi, garsonu, kahyası, şefi…

        Müzisyeni, çalgıcısı, orkestrası şefi,.

        Yazık değil mi bu insanlara?

        İtiraz edecekseniz sadece yeme-içme-eğlence sektörü için değil hepsi için yapmalısınız.

        Gerçekten bazı insanlar konuştukça o sektörde çalışan uzun süredir para kazanamayan çok insanı daha da yaralanıyor.

        Bir bırakın. Bir durun… Alınan kurallar uygulanmazsa zaten o mekanlar kapatılır.

        Ona göre denetleme gelecektir.

        Ya da siz gitmeyin.. Evet hiç evinizden çıkmayın. Bu daha da doğru bir karar olacaktır inanın.

        Ve bu çok bilinen bir gerçek ama bir kez daha söyleyeyim o mekanda olan herkes eğlenmiyor inanın…

        Ya da masalara kurulup o yemekleri yemiyor.

        Ekmek parası kazanmak için o mekanda bazıları çalışıyor.

        Her yaşanan olayda maalesef bu sektör derin yaralar alır.

        Her zaman ilk kapanan ve son açılan olur.

        O mekanlarda çalışanların aldığı yaralar sizi küçükte olsa etkilesin bence.

        Biraz resme geniş bakınız.

        Ve unutmayın o mekanlarda çalışan herkes patron değil.

        REKLAM

        Herkesin dayandığı bir abisi, dayısı da yok.

        Az insaf…

        Az vicdan.

        Eğer bu günlerde o akıl ve vicdan gelmediyse zaten geçmişler olsun…

        Daha da gelmez!

        Yazı Boyutu

        Gülbenella bi sal kendini bi rahatla

        Günlerdir aklımda Gülben Ergen yazacağım yazacağım bir türlü vakit olmadı.

        Kadın matruşka gibi.

        Açtıkça içinden bambaşka Gülbenler çıkıyor.

        Ama işi zor tabii.

        Bana göre zor iş.

        Her bir durumda bambaşka bir insan olmak kolay mı?

        Ciddi bir uğraş.

        Ciddi bir iş.

        Nabza göre, yere göre, insana göre kendini 360 derece döndürmek.

        Çok zor çok.

        Zahmetli iş.

        Her babayiğidin yapabileceği bir şey değil!

        Hani yıllardır “Gülben Ergen samimiyetsizdir. Ekranda başka, normal hayatta başka” sözleri dolanır durur ya.

        Ki bu muhabbeti ben de fazlasıyla yaptım. Ve çok da şahit olmuşluğum vardır.

        Ki zaten kendisi de itiraf etmiş sonunda.

        TEDx konuşmasında.

        Demiş ki, Gülbenella: “Arkadaşlarım bana ‘Ekrana çıktığında neden kendin gibi olmuyorsun? Bizimle konuşurken gibi olsana’ diyorlar” deyivermiş.

        Eh işte Gülbenella…

        Bizlerin de yıllardır söylediği bu.

        Yani kendin gibi olsana tatlım.

        Hani “Gülben samimiyetsiz” denince neden kızıyorsun.

        Bak işte arkadaşların da bunu anlatmak istemiş sana.

        Ne gerek var yıllardır tartıştık, kavga ettik. Sorun yaşandı.

        Bi de zor iş bu Gülbenler..

        Çok yorucu değil mi yahu?

        REKLAM

        Sal kendini…

        Bak şimdi de: “Seksi olmak parmağımın ucunda. Küçücük bir harekete, bir fotoğrafa, bir bakışa bakar. Seksi olmak için ayrıca çaba sarf etmek benim yapıma ters. Bir tercih edersem görürsünüz” demişsin.

        Yav vallahi işin zor bacım.

        Ne kendini kasmışsın bu hayatta.

        Hala da kasmaya devam ediyon.

        Bi sal.

        Bak korona var.

        Karantina var.

        Bi sal..

        Bi rahatla. Bi kendini gibi.

        Hep bir rol. Hep bir oyun…

        Artık sana üzülüyorum sanki ufaktan…

        Haberin olsun.

        Bir kız annesi olarak düşünceni bir kez daha gözden geçir Demet

        Son günlerin ahkam kraliçesi Demet Akalın, İrem Derici’ye “Adamlara bu kadar süslenseydin şimdi kucağında bebeğin vardı” demiş.

        İrem Derici de “Ortada bir adam göremediğim için tercih etmemiş de olabilirim” demiş.

        İrem güzel yanıt vermiş.

        Tam da yerinde...

        Ben olsam, “Bir kadın adamlar için değil kendisi için süslenmeli. Kendisi için bakımlı olmalı. Ayrıca kendisi için her daim ayakta kalmalı” derdim.

        Ki bir kız çocuğu yetiştiren, bir kız annesi olan Demet Akalın’a da tavsiyem acilen düşüncesini, mantığını gözden geçirmesi.

        Demetciğim sen Hira’yı, “Kızım erkekler seni beğensin diye bakımlı ol, güzel ol” diye mi yetiştirecek?

        O mantığı mı aşılayacaksın?

        Gerçekten acil tarafından düşüncelerini gözden geçir.

        Diğer Yazılar