Gezdiğin gördüğün senin olsun, yediğin içtiğini anlat
Yeni bir şehre, yeni bir ülkeye giderken en çok neyi merak ediyorsunuz? Müzeler mi, tarihi doku mu, alışveriş merkezleri mi, sokaklar mı? Eminim yemek ilk değilse de ikinci sıraya yerleşiyordur. Eskidendi o, bir geziden, seyahatten dönünce yakınlarımız “Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat” derdi. Şimdi yediğimiz içtiğimiz, dönmeyi bile beklemeden hemen Instagram’da paylaşılıyor. Daha gitmeden restoran adresleri alınıyor, o bölgeden yöresel neler alabiliriz onlar konuşuluyor. Artık yediğimiz içtiğimiz hem gezi sırasında, hem de dönerken valizimizde. Çünkü yemek bir kültür.
Peki pek çok dinin, medeniyetin buluştuğu, bir o kadar da zengin mutfak kültürüne sahip Türkiye, bu zenginliği turizm gelirine yansıtabiliyor mu? Maalesef hayır. Son dönemde turizm gelirlerini artırmakta zorlanan Türkiye’de deniz, güneş, kum ve kültür turizmiyle büyümenin de sonuna gelindi. Bunu mutlaka bir şeyle, gastronomiyle desteklemek lazım. Çünkü öyle olunca neler oluyor, ay sonunda ilk kez gerçekleşecek bir etkinliği duyurarak anlatayım.
ÜÇ BAKANLIK BİR ARAYA GELDİ
Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği, (TURYİD), üyelerinin yıllık 2 milyar doları aşkın cirosuyla Türkiye’deki yiyecek-içecek sektörünün yüzde 10’unu temsil ediyor. TURYİD, gastronomi turizminin gelişmesi yönünde de özellikle son 5 yıldır pek çok çalışma yürütüyor. İşte TURYİD, Turizm, Ekonomi ve Kalkınma Bakanlıkları ile iletişime geçerek bu konuda el ele verip çalışmalar yapılmasını sağladı. En önemlisi 29 Mart tarihinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Global Gastroekonomi Zirvesi. 2000 kişinin buluşacağı bu zirve ile ‘gastroekonomi’ kavramı da ilk kez dillendirilmiş oluyor. Ne olacak bu zirvede, TURYİD Başkanı Kaya Demirer anlattı:
‘DENİZ, GÜNEŞ KUMA DOYDUK’
“Antalya ve İstanbul çevresinde sattığımız turizm ürünü doygunluk noktasına ulaştı, artık büyüyemiyor. Oysa gastronomi turizmi 12 ay yapılabilir, coğrafyanın tamamına yayılan bir turizm olabilir. Gastroekonomi yaratıcı ekonomi ürünüdür, üstelik cari açığı düşürmeye çalıştığımız Türkiye’de ithalat kalemi minimum olan bir ihracat kalemi olabilir. Kültür ve inanç turizmini gastronomi ile destekleyerek 2013’teki 50 milyon turist 50 milyon dolar turizm gelirine ulaşabiliriz. Biz bu zirvede gastronomiyi turizm kalemine başarıyla dahil etmiş ülkelerin temsilcilerini dinleyeceğiz. Örneğin İspanyollar gelecek, gastronomiyi nasıl ülke politikası haline getirdiklerini anlatacaklar. Peru’dan yetkililer gelecek, kinoayı nasıl tüm dünya mutfaklarına soktuklarını anlatacaklar.”
Antakya’ya giden turistlerin ilk ziyaret ettiği yerlerin başında kapalıçarşı geliyor.
‘MEHMET GÜRS ADANA’YA GİTMELİ’
Kaya Demirer, gastronominin öneminin önce yerli turist üzerinden anlaşılması gerektiğini söylerken “Örneğin Mehmet Gürs niçin Adana’da, Gaziantep’te restoran açmasın ki? Bunun için ona niçin teşvik verilmesin?” dedi. Gastroekonomi Zirvesi’nde yurtdışına gastronomi ihracı için restoran açılması, ardından da Türk gıda ürünlerinin ihracat ürünü haline getirilmesinin yollarını konuşacaklarını söyledi. Demirer, “2023 yılına kadar gastronominin büyümesi ve turizmden daha fazla pay alması için yapılması gerekenler raporlanacak. Ve her bir yıl için ara hedef noktaları belirlenecek” dedi.
KİŞİ BAŞINA TURİST GELİRİ YEMEK İLE ARTAR
GAZİANTEP VE ANTAKYA YARATICI ŞEHİRLER LİSTESİNDE
Gastronomi, yaratıcı ekonomi olarak tanımlanıyor. Yaratıcı ekonomiler, artık ekonomik büyümenin ana sürükleyicisi, ekonomik krizlerin de panzehiri olarak görülüyor. Yaratıcı sanayiler olarak adlandırılan sektörler içinde, iletişim, animasyon, mimarlık, tasarım, filmcilik, oyunlar, gastronomi, müzik, performans sanatları, yazılım, interaktif oyunlar ve televizyon-radyo yayıncılığı yer alıyor. Yaratıcı ekonominin oluşturduğu parasal değer dünya GSMH’sinin yüzde 3’üne denk düşüyor. Ve bu yaratıcı ürün ve hizmet ticareti ortalama yüzde 10 büyüyor. Türkiye, 2015 yılı itibarıyla “yaratıcı ürün” niteliğinde dünya çapında yapılan ihracatta 9 milyar dolar ile 12. sırada yer alıyor. Dünya çapında yapılan “yaratıcı ürün” ihracatı toplamı yine 2015 yılı itibarıyla 510 milyar dolara ulaştı. Yaklaşık 14 sektörün yer aldığı yaratıcı sanayiler arasında yer verilen gastronomi sektörü, bu alanda güçlü olan ülkelerde önemli bir ihracat kaynağı haline gelebiliyor. Türkiye’de Antakya ve Gaziantep de UNICEF tarafından bugüne kadar dünyada 24 şehre verilen ‘yaratıcı şehirler’ arasına girdi. Bu şehirlerde kültür, inanç ve gastronomiyi birleştirerek yeni rotalar yaratılması üzerine çalışılıyor.
GASTRONOMİYLE İSPANYA’DA GELİR 1062 EURO’YA YÜKSELDİ
Türkiye için turizmde hem kaynak pazar hem de Akdeniz’de en büyük rakiplerden biri olma özelliğini taşıyan İspanya, Türkiye’ye gelmeyen harcama düzeyi yüksek turistlerin en önemli adresi oldu. Turizmciler bir yandan İspanya’ya kaptırdığı turistleri geri almaya çalışırken bir yandan da Türkiye’ye gelen İspanyol turist sayısının yeniden artıya geçmesi için yoğun çaba gösteriyorlar. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), İspanya turizm pazarıyla ilgili bir araştırma yaparak, beklenti ve öngörüleri ortaya koydu. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, 2017 yılında Türkiye’ye gelmesi beklenen ancak gelmeyen yabancı turistlerin büyük bir kısmının İspanya’nın kazancı olduğunu söyledi. İspanya’nın 2017 yılında tüm zamanların rekorunu kırarak turist sayısını bir önceki yıla oranla yüzde 8.6 artırdığı ve 81.8 milyon turist sayısına ulaştığına dikkat çeken Bayındır, “Bir diğer rekor ise turizm gelirinde kaydedildi.
İspanya, 2017 yılında kişibaşı 1.062 Euro harcama ve toplamda 87 milyar Euro turizm geliri elde etti. İspanya’da 2016’da kişi başı harcama 1.023 Euro, turizm geliri ise 77 milyar Euro olmuştu” dedi. Bayındır, 2018 yılında ülkemize gelecek İspanyol turist sayısında bir toparlanma kaydedileceğini, düşüş trendinin sona ereceğinin öngörüldüğünü belirtti. Bayındır, “İspanya’da oteller genellikle oda-kahvaltı hizmeti verirken, ‘her şey dahil’ sistemi ise yok denilecek kadar az. Özellikle Madrid gibi şehir merkezlerinde otellerde sadece oda satış yöntemleri uygulanıyor. Bu durum, İspanya’da gastronomi turizminin gelişmiş olmasının, bireysel seyahatlerin sayısındaki artışın ve turist başına harcamanın ülkemize göre çok yüksek olmasının ana sebebi” dedi. Öte yandan Avrupa’da yiyecek ve içecek alanında turistin çekim merkezi haline gelmiş önemli bir konsept de pazar yerleri. Bunlara en güzel örnekler arasında senede 4-6 milyon turist çeken Londra’daki Borough Market ve Barcelona’daki La Boqueria Market yer alıyor.