Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BURAK YILMAZ... Harikalar yaratan kralın, sezon başında James Bond filmlerini aratmayacak büyük bir macera ile G.Saray'a transfer olduğunu biliyor muydunuz? İşte aylar sonra bir dost meclisinde hayretler içinde kalarak dinlediğim ve çoğu G.Saraylı'nın da bilmesi için, anlatanların affına sığınarak paylaşmaya çalışacağım o ilginç transfer hikayesi...

        Her şey, Trabzon'dan ayrılmayı kafasına koyan ve '5 milyon Euro'ya serbest kalır' maddesinden yararlanarak Avrupa'dan taliplisi olan kulüplerle görüşen Burak'ın, Lokomotif Moskova ile anlaşma noktasına gelmesi ile başlar. Ancak o sıralarda bile aslında golcünün gönlünde, yakın arkadaşı Selçuk'un da forma giydiği G.Saray vardır. Trabzon ile arayı açmak istemeyen G.Saray'ın kararsızlığı üzerine umutlarını kaybeden Burak, sonunda Moskova'ya 'Evet' der. Bavulunu hazırlar ve Rus takımına imza atmak için menajerleri ile birlikte Slovenya'daki kampın yolunu tutar...

        Burak, L.Moskova'nın astronomik teklifi için kararını verdiği sırada, Avusturya kampında bulunan Fatih Terim telefonla arar, "Seni istiyorum" der. Terim, peşinden hemen Abdürrahim Albayrak'a 'Burak'ı mutlaka almalıyız" der. Başkan Ünal Aysal'dan da izin alan Albayrak apar topar Slovenya yollarına düşer... Yolda Burak'a telefonla ulaşan Albayrak, 'Geliyorum, sakın imza atma' derken, yaşananlar nedeniyle karamsarlığa düşen golcüden 'Ağabey artık çok geç. Bu adamların beni bırakmaya niyeti yok, gelme' cevabını alır. Şaşkına dönen Albayrak 'Ben geceden beri yoldayım. Nasıl gelme dersin?' diyerek çıkışır. Burak şaşırır ve bir şey diyemez. Terim'in son anda karar değiştirten telefonu ve Albayrak'ın bu ısrarı, o gün, hem Burak'ın kaderini değiştirir hem de G.Saray'ı yeni kralına kavuşturur...

        Menajerleri Ogan Tarhan ve Ali Egesel ile birlikte Burak'ı G.Saray'ın bir önceki yıl Slovenya'da kamp yaptığı göl kenarındaki otele çağıran Albayrak, endişeli bir bekleyişe geçer. Bu sırada Slovenya'da bir dağ kasabasında kamp yapan Moskova'nın konakladığı otelde hareketli dakikalar yaşanıyordur...

        Devlet başkanı Putin'in takımı olarak bilinen ve herkes tarafından çekinilen Rus kulübünün yöneticileri, Burak imza atmayınca şüphelenirler. Kralın yıldızın hem de menajerlerinin kaçmaması için silahlı korumalar ile önlem alınır. Israrla bavullarını isteyen menajere bir yönetici 'Kaçmayı mı planlıyorsunuz yoksa?' diye açıkça sorar. Burak'ın menajeri ise böyle bir niyetlerinin olmadığını, ancak bavullara el konulması yüzünden iki gündür aynı tişörtlerle dolaştıklarını söyler. Ayrıca Burak'ın serin hava olması yüzünden üşüdüğünü belirtip, eşyalarını ister. Oysa menajerlerden biri yöneticileri bu sözlerle oyalarken, diğeri Burak'la birlikte yemekten sonra yürüyüşe çıkma bahanesiyle çoktan otelden uzaklaşmış ve buldukları ilk araçla Bled kasabasının yolunu tutmuştur... Kral, arkasında bavullarını da bırakarak, iki gündür üzerinden çıkaramadığı tişört ve terlikleriyle otelden kaçmıştır. Macera mutlu sonla biter ve Albayrak ile buluşan Burak, yıllık 2.3 milyon Euro'dan, 1 yılı opsiyonlu olmak üzere, 5 yıllığına ikna olur, imzayı atar.

        Ruslar, Burak'ın kamptan kaçarak G.Saray'a imza attığını öğrendiklerinde ise iş işten geçmiş, araba kiralayarak havaalanının yolunu tutan Burak ve menajerleri, Slovenya'dan İstanbul'a doğru kaçmak için çoktan yola çıkmışlardır...

        İşte, şimdi attığı gollerle ortalığı kasıp kavuran, Real Madrid maçı öncesi Ronaldo'ya kafa tutan Burak, 90'11 yılları aratmayan, böyle ilginç bir kaçırılma hikayesi ile Aslan olur... Bu ilginç macera ise, hiç süphesiz ileride çocuklarına bile heyecan içerisinde anlatacağı bir anı olarak kalır...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar