İşte bunun için Fatih Terim!
Maicon, Fernando ve Gomis...
Herhangi bir Galatasaray taraftarına ‘Sezonun ilk yarısında en çok kimleri beğendin ?’ diye sorsanız, herhalde hiç düşünmeden bu üç oyuncunun ismini de söyler.
Ama gelin görün ki, sezonun en kritik deplasmanlarından birine çıkarken, Galatasaray’ın omurgasını oluşturan bu üç önemli oyuncu da yoktu.
‘Eksik’ demiyorum, çünkü Fatih Terim’i biraz tanıyan biri, hocanın ‘eksik’ kelimesini kullanmadığını bilir. Onun anlayışına göre, Galatasaray sahaya 11 kişi çıktığı müddetçe ‘eksik’ falan değildir ki, buna ben de katılıyorum. Büyük takımların eksiği olmaz! Oynayanı da oynamayanı da birdir. Daha doğrusu öyle olmalıdır. Tabii o takımın kadro mühendisliğini siz yapıp, yedek kulübesini de siz oluşturduysanız!
Tercihli eksik (!) Belhanda’ya gelince...
Yine sezonun ilk yarısındaki istatistiklere bakan birine, bunların yanında bir de takımın asist kralı Belhanda’nın yedek bırakıldığını söylerseniz, ‘yok artık’ der harhalde... Eee işte bu da Fatih Terim farkıdır!
Hoca için farketmez... Koşmayan, mücadele etmeyen, formasını garanti gören kim olursa olsun, kendini kulübede bulur. Tam da bu özelliklere ihtiyaç duyulan ve böylesine sert bir deplasmanda da bu zor kararı ancak Fatih Terim gibi bir hoca verebilir. İşte o, bunları düşünüp yapabildiği için Fatih Terim’dir.
İlk devrede oynanan güzel futbola bakıldığında Fatih hocanın bu kararında ne kadar haklı olduğu da görüldü aslında. Sezonun ilk yarısında kulübeye demir atan Selçuk ve Eren Derdiyok’un etkili oyunu ilk 20 dakika içinde 2 güzel golle meyvesini verirken, zor deplasman bir anda tatlı bir rüyaya dönüşmüştü. Ancak ikinci yarıda eski günlerden kalan manasız bir geriye yaslanma alışkanlığı başlayınca kabus bir anda geri döndü. Kayserispor’un devrenin hemen başında Umut’la bulduğu golün ardından beraberlik golü de bağıra bağıra geliyordu... İşte burada Fatih Terim farkı bir kez daha ortaya çıktı. Tecrübeli hoca, tam 10 dakika içinde biri sakatlıktan, 3 değişiklik birden yaparak Tudor’dan 3 gömlek daha büyük bir teknik direktör olduğunu gösterdi. Feghouli-Tolga ve Selçuk-Donk değişiklikleri orta sahayı ayağa kaldıran usta işi değişikliklerdi. Ndiaye’yi forvet arkasına çekerek, Rodrigues’i sağ kanata, Sinan’ı ise sol kanata koyması, maçı kazandıran hamleleri oldu. Galatasaray rakiplerinin galip geldiği bir haftada, en son oynamanın da zorluğuna karşın, şampiyonluk yolunda çok kritik bir virajı kayıpsız döndü.
EREN’İN SOL AYAĞI
Gomis’in olmadığı bir maçta haftalar sonra ilk 11 şansı bulan bir oyuncu için yapabileceği her şeyi yaptı ve kocaman bir alkışı hak etti. İşin ilginç yanı, iki golünü de sol ayağı ile atması oldu.