Tudor yine zıpladı
Bu maç için çok şey yazılır...
Yazılır yazılmasına da, yazılacak hiçbir şey eğer gerekli müdahale yapılmazsa, Galatasaray’ın şampiyonluk yolundaki o treni kaçırmak üzere olduğu gerçeğini değiştirmez!
İlk yarıda biri Maicon’la kendi kalesine, ikincisi de Muslera’nın büyük hatası ile yenilen jeneriklik golle 10 kişilik Akhisar karşında devreyi 2-0 geride bitiren Galatasaray’ın, ikinci devrenin hemen başında üst üste bulduğu 2 golle eşitliği sağlayıp, sonra da 10 kişi kaldıkları maçı 4-2’lik sonuçla tamamlaması, Tudor’un çekirge gibi zıplayarak ömrünü biraz daha uzatır, o kadar... Eğer görmesini bilen gözler şu maçın Tudor’la değil de, tribünleri dolduran o müthiş taraftarın desteği sayesinde döndüğünü farketmezse, sonuç yine hüsran olur.
Maçın başına dönersek...
Öyle bir Galatasaray vardı ki sahada, sanki şampiyonluk için değil de, halı sahada karşı mahalle ile maç oynamaya gelmiş gibiydiler.... İnsan 3-0 yenildiği bir derbi maçından sonra kendi evinde ve seyircisi önünde bir reaksiyon göstermeye çalışır değil mi? Ama nerede bunu yapacak takım, nerede onu yaptıracak hoca? Hani bu oyuncuların çoğunu sezon başında Tudor’un aldırdığını bilmesem, ‘Yoksa bunlar Tudor’u göndermek için mi böyle oynuyorlar? Resmen adamı sabote ediyorlar’ diyeceğim yani, o derece kötüler.
Devre arası ‘Tudor istifa’ ve ‘İmparator Fatih Terim’ tezahüratları ile geçen bir 15 dakika ‘Yönetim istifa’ sesleri ile son bulurken, Tudor soyunma odasında gözünü karartmış olacak ki Maicon - Rodrigues değişikliği ile ikinci yarıya başlayarak, 10 kişi kalan Akhisar karşısında son kozunu oynuyor. O, bu hamlesi ile kendisinden pek beklemesem de yapması gereken hamleyi yapıyor yapmasına da, maçı bence o değil, adeta sahaya inerek futbolcuları itekleyen o büyük seyirci kazandırıyor.
Bu arada Mustafa Yumlu’nun yüzüne vuran Gomis’in liderlik özelliğine hiç yakışmayacak sorumsuzluğunu da es geçmeyelim! Sahada 10’a 10 kalan Galatasaray’ın pozisyon üstüne pozisyon verdiği dakikalarda, her zaman hakkını verdiğimiz Muslera’nın o gereksiz laubaliliğini de!
Neyse ki uzatmalarda stadı dolduran herkes kalp krizi tehlikesi geçirirken Feghouli sahneye çıkıyor da skoru ilan edip herkese derin bir nefes aldırıyor. Tudor bu hafta da bu sonuçla tıpkı bir çekirge gibi zıplıyor zıplamasına ama maçın sonunda futboldan anlayan seyirciler yaptıkları tezahüratla faturayı yine ona ve onu bu takımın başında tutan asıl zihniyete kesiyor....