Tudor dahi mi yoksa deli mi?
Maçtan önce kadroyu görünce, “Tudor yine ne yapmaya çalışıyor böyle?” diye içinden geçirmeyen bir Galatasaraylı var mıdır acaba? Hiç sanmıyorum...
Maçtan sonra sonuca bakıp da “İşte dahi Tudor. Ne kadar da cesur bir hoca” yorumlarını ise az çok tahmin edebiliyorum.
Haticeye değil de neticeye bakacak olursak, evet çok haklılar. Çünkü Tudor ya gerçekten bir dahi ya da çılgın bir deli! Öyle olmasa, iki haftada kaybettiği 5 puanla koltuğu sallanırken, asla böyle bir kadroyla sahaya çıkmazdı. Trabzon mağlubiyetinden sonra tekrar dörtlü savunmaya dönüp, böyle bir riske girmezdi...
Şimdi sorulması gereken soru şu: Alınan bu farklı sonuca rağmen, ‘Tudor’un oynattığı bu sistem, gelecek maçlar için size ne kadar güven veriyor?’ Acaba Hırvat hoca, Başakşehir ve Beşiktaş derbilerinde böyle bir sistemle sahaya çıkabilir mi? Peki çıkarsa sonuç ne olur?
Sistem demişken, tabii ki üçlü savunmadan ve çift forvetli 3-5-2’yi andıran, ama gerçekte Fernando ve Tolga’dan oluşan çift ön liberosuyla, 3-2-3-2’li dizilişten bahsediyorum. Kulakları çınlasın, Denayer’in imza töreninde sözü alan NTV Spor’un başarılı muhabirlerinden Evren Göz, Latovlevici’nin de yanında Belçikalı stopere “İhtiyaç olursa sol bek oynar mısın?” diye sormuş, duruma müdahale eden başkan Dursun Özbek de biraz kızgın bir şekilde “Ne güzel sorular bunlar, çok mu düşünüyorsunuz bu soruları?” diye sitem etmişti. Şimdilerde anlıyoruz ki, meğer İgor Tudor bizim Evren’den daha çok düşünüyormuş bu durumu. Öyle olmasa, Latovlevici ve Linnes’i kulübede yanında oturturken, Denayer’i üçlü savunmanın solunda oynatmazdı herhalde. “Mutlaka Denayer’de bizim göremediğimiz bir şeyleri görüyordur” diyelim ve biraz da gecenin adamı Gomis’ten bahsedelim.
Hayır, Gomis’in attığı 3. gol ya da son penaltı golü değil bahsedeceğim şey. Maçın hemen başında gelen ve Galatasaray’ın maça 1-0 önde başlamasını sağlayan gol... O golü bir kez daha izlerseniz, Gomis’in ne kadar büyük bir golcü olduğunu daha iyi anlarsınız. Topu alışı, dönüşü ve Mariano’ya “Al da at” deyişi... “Golcülerin en büyük özelliklerinden biri biraz da egoist olmalarıdır” derler hep. Bence Gomis bu tabuyu sonuna kadar yıkan bir golcü. Saha içi ve saha dışı duruşu ve karakteri ile sadece G.Saraylılar’ın değil, F.Bahçeliler’in bile seveceği bir futbol figürü. Keşke bizden daha biz gibi olan böyle yabancılar ülkemize daha çok gelse de, sadece G.Saray maç kazandığında ortaya atılan şu saçma sapan yabancı sınırlaması tartışmaları da tıpkı G.Saray maç kaybettiğinde olduğu gibi bıçak gibi kesilse!
MARİANO
Tudor’un üçlü sisteminin en önemli adamı bence Mariano. Sağ kanatta kendisinden istenileni fazlasıyla yerine getirdiği gibi, savunmayı da yalnız bırakmıyor. Bu performansıyla da alkışı hak ediyor. Sol kanatta da böyle bir adam bulunsa, Galatasaray’ın sırtı yere gelmez.