Karşıyaka'nın üstünde sanki ölü toprağı var
Karşıyaka, belki de tarihinin en kötü dönemlerini yaşıyor.
Geçtiğimiz yıl hastalığı tedavi etmeye geldiğini belirttiği için birçok kesimin sesini kıstığı Erdal Acar, yaraya pansuman bile yapamadan hayal kırıklığı yaratarak gittikten sonra komaya giren Karşıyaka’da şu anda da iyileşmenin emareleri görünmüyor.
Önceki gün Teknik Direktör Soner Tolungüç’ün yaptığı açıklamaları okuyunca, yönetimin çaresizlik içinde kıvrandığı da açıkça belli oldu.
ISRARLA İSTERKEN..
Diyelim ki Mutlu Altuğ, kimseye herhangi bir söz vermedi.
Transferi de imkanlar dahilinde başabilirse kaldıracaktı. Bunu için de uğraştığını biliyoruz.
Peki; ısrarla aday olup, seçilmeyi de başararak başkan olurken, öncelikle neyi halletmeyi planlamıştı, merak ettim.
Tolungüç, “1 kaleci, 19 futbolcumuz var” diyor.
Altyapıdan kadroya alınabilecek oyuncu ya bulamadı hoca, ya da gerçekten aşağıda havanda su dövülmüş bugüne kadar. Birisi çıkıp da, “Oyuncularımız var, vermeye hazırız” diyemiyor. Sanki hayalet ordusu Karşıyaka altyapısı..
Ben Soner hocanın söylediklerini duysam ve altyapı antrenörü olsam, pılımı pırtımı toplar giderdim, bugüne kadar bir şey yapmadığım hissine kapılıp.
Ya da çıkar aslanlar gibi bağırır, tek tek önlerine koyardım isimleri..
BAŞKAN BİLMEZ Mİ
Bunların hepsini mutlaka Başkan Altuğ da biliyordu. Bu kadar kısıtlı bir kadronun bu sezonu tamamlayamayacağı zaten belli.
Madem yasak kalkmayacaktı, yapılan transfer görüşmeleri ve ön protokoller neyin nesi..
Soner Tolungüç, evirip çevirse de, kamp dönüşü İzmir’e geldiklerinde istifa edeceği kesin görünüyor.
Ya sonrası..
Yasak kalkmıyor.
Teknik direktör yok.
Eldeki malzeme belli.
1 kaleci var.
18 de futbolcu..
Karşıyaka için “kol kırılır yen içinde kalır” dönemi bitmiştir artık..
Her şeyin anlatılması lazım.
“Sponsor arıyoruz, yasağı kısa zamanda kaldıracağız” safsataları ile kaybedilen zaman, Karşıyaka’yı durdurulamaz bir fırtınanın içine sokmaktır.
Eskiden Karşıyaka için en küçük olumsuz gidişat fırtınalar koparırdı. Taraftar, büyük bir güçtü camia için.
Takım düştü, cılız seslerin dışında kimsenin sesi çıkmadı.
Şimdi de her geçen gün aleyhlerine çalışıyor. Tık yok..
“Ya başkan sen niye görev istedin?. Ne yapmak istiyordun?. Neden yapamadın?. Bu böyle gitmez, bir çare bul” diyen yok.
Herkes aman bana bulaşmasınlar da, ne olursa olsun moduna girmiş..
Arkadaşlar, dostlar...
İzmirspor camiası bunları yaşadı.
Taa süper amatöre kadar geriledi.
Önünüzde canlı örnektir..
Gerisi ise boş laf...
Bakın Şehmuz’un yaptığına!..
Ekonomik darboğazdaki Altay’ın “1000 kişiden 1000’er lira” kampanyasına 15 yaşındaki Şehmuz Aktaş, harçlıklarından biriktirdiği parayla destek olmuş.
Babası Salih Aktaş’ın büfesinde çırak..
1000 TL yardım etmiş taraftarı olduğu kulübüne..
Sebep olanların ortadan kaybolduğu bir dönemde yanan bu ışık, zor günlerde elini taşın altına sokanlara da doping olacaktır umuyorum.
Bravo Şehmuz sana…
Demokrasi Kupası…
10 Ağustos tarihinde Atatürk Stadı’nda “Demokrasi Kupası” adı altında bir turnuva yapılacak İzmir’de. Göztepe, Altınordu, Karşıyaka ve Altay’ın katılacağı turnuva da, takımlarımızın uzun yıllar sonra sezon öncesi bir araya geldiği ilk organizasyon olacak. Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin klasik organizasyonu, takımların oynamak istememesi nedeniyle unutulup, gitmişti.
Her şer’de bir hayır var derler ya..
Tam öyle...