Emekli Prof'un teknoparkı...
Tekstil dünyasının duayen isimlerinden, yüzlerce tekstil mühendisinin sevgili hocası Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu ile ilgili olarak bundan bir ay kadar önce bir yazı yazmış ve “yeni keşfi”nden söz etmiştim.
Sevgili Hocam, yazıyı okuduktan sonra telefon edip beni yeni iş yerine davet etti. Randevulaştık ve Atatürk Organize Sanayi Bölgesi yakınlarında açtığı iş yerinde ziyarete gittim. Emekli olduktan sonra köşesine çekilmek yerine, 20’li yaşlardaki bir genç heyecanıyla “Teks-Tar Isıtma, Soğutma ve Tekstil Sanayii” isimli bir şirket kuran Işık Hoca, üniversite yıllarında bir hayli mesafe katettiği buluşlarına burada devam ederken, bazılarını da kullanıma sunmuş. Genişçe bir dükkanda, kendi buluşu olan “50 liralık güneş enerjisi sistemi”nin seri imalatına geçen ve “çok pratik” dediği sistemi şöyle anlatıyor:
“Koltuğunun altına al, arabanın bagajına koy, istediğin yere götür. Güneşi tam görecek şekilde eğimle, istediğin yere yerleştir ve su hortumunu bağla. Al sana 45-50 derecelik sıcak su. İşin bitince ister rulo yapıp bir kenara kaldır, istersen bir dahaki sefere kadar yerinde kalsın.” Hayatının büyük bölümünü tekstilde yenilikler aramaya, güneş ışınlarını kontrol etmeye ve faydalanmaya ayıran Işık Hoca, iş yerinin karşısındaki boş alanı da teknoparka çevirmiş. 10 civarında alet, harıl harıl çalışıyor. Bazıları ısıyı doğrudan kullanırken, bazıları da güneş pilleri desteğiyle 24 saat hizmet verir duruma getirilmiş.
Kavun kurusu sever misiniz?
Bazı makineler de sıradışı kurutma ile meşgul. Örneğin şeftali kurusu yapan da var, kavun ve portakal kurusu yapan da... Elektrik üretiminde kullanılan güneş panellerinin ısındıkça verimi düşermiş. Hoca buna da kafa yormuş ve panele, kendi ürettiği elektrikle çalışan bir fan yerleştirmiş. Fan, paneli soğutup verimini artırırken, oradan çıkan sıcak hava da kurutma makinesi olarak hizmet veriyor.
‘Bu çalışmayı, yazları evlerini kapatıp yazlığa gidenler için yaptım’ diyen Tarakçıoğlu, devamında şunları söylüyor:
“Kapalı, yeterince havalandırılmamış evlerde oluşan nem, bir yaz boyu duvarlar tarafından emiliyor ve kışın da ısıtılan eve dağılıyor. Ortaya çıkan nemli hava da hem binaların ömrünü kısaltıyor, insanlar için sağlıksız ortam oluşturuyor. Evlerini kapatıp gidenler, bu cihazdan taktırırsa, sorundan kurtulmuş olur. Meyve kurutma makineleri alanında da üretim aşamasına geldiklerini söyleyen Prof. Tarakçıoğlu, “İncir, üzüm, kayısı gibi geleneksel meyveler bizim makinelerde sıfır toz ve sıfır aflotoksinli olarak kurutuluyor” diyor.
Prof. Işık Tarakçıoğlu’nun yeni buluşlarını merak edenler, imalatına geçtiği aletlerden almak isteyenler, “www.tekstar.net” internet adresinden geniş bilgi alabilir.