Politik günahlar üzerine...
Ünlü Fransız düşünür ve politikacı Montaigne (1533-1592) hayatı boyunca bir kitap yazdı: DENEMELER... Dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır... Bana göre; bu kitabı baş ucunda bulundurmayan birisi, asla “ben çok kitap okurum” dememelidir.
Bilenler bilir; İlya’da Anadolu ile Yunanistan arasında yaşanan ve bir ülkenin felaketiyle sonuçlanan klasik bir aşk hikayesidir. Binlerce yıldır yazılır, çizilir, oynanır, kahramanların isimleri çocuklara verilir. Bir gün bir bilge, sık sık edebiyatla uğraştığını anlatan birine rastlar ve sorar;
Sende İlyada var mı?
Yok... Bilge adamın suratına okkalı bir tokat indirir ve ekler: Benim için koltuğunun altında İncil taşımayan papazdan farksızsın...
Montaigne’nin o “tek” kitabı, içinde binlerce kitabı barındıran bir eserdir ve ben bu kitaplara “kütüphane kitaplar” derim...
.....................
Son yıllarda politikacılar, alışkanlıklarımızı, umutlarımızın hedefini, beklentilerimizin yatağını sürekli değiştirerek, biraz da “bilimsellik inkarcıları”nın yetiştikleri ve saklandıkları yerden izbe yerlerden başlarını çıkararak, alabildiğine saçmalamalarına göz yumdular... Hatta bunlara “seçmen dokunulmazlığı” ile yaklaştıkları, için görünmez bir “dokunulmazlık” içine soktular...
Bunları ve benzerlerini “politikacı günahları” hanesine yazdıktan sonra Montaigne’e kulak verelim...
“Bilgeliği ve felsefeyi barındıran ruh, kendi sağlığı ile birlikte bedeni de sağlam etmeli. Dış varlığı kendi kalıbına uydurmalı, böylece ona sevimli bir gurur, hareketli ve neşeli bir tavır, memnun ve güler yüzlü bir hal vermelidir. Bilgeliğin en açık görüntüsü, sürekli bir sevinçtir. Bilgilik ve felsefe ruhun fırtınalarını dindirmeyi, açlığı, hastalığı ve felaketleri gülerek karşılamayı bildiği kadar, kudretli ve bilgili olmasını, mis kokulu yataklarda uyumasını da bilir ve sever. Hayatı, güzelliği, şanı, aşkı, onuru, sağlığı da sever...”
Üzerine bir de Facebook’tan Tuna Başkurt paylaşımı;
Ey Türk İhtiyarlığı, Birinci vazifen, kimselere yük olmamak için sağlığını korumaktır!
Gençlere ayak bağı olmamanın yegane temeli budur. Sağlığın senin en son hazinendir!
Sağda solda seni bu hazineden mahrum etmek isteyen gıda teröristleri ve para dubarası özel hastaneler mantar gibi çoğalmıştır.
Sen bu ahval ve şerait içinde dahi hastalıklara yenilmeyecek, tüccar tıp mensuplarına kendini teslim etmeyeceksin!
Muhtaç olduğun kudret, zencefil, limon, bal karışımında mevcuttur.
Zımba gibi olacak ve gençlere yol göstereceksin!...
Sağlık içinde iyi haftalar.