İZSU'nun, "okul açtırmam" inadı!...

Türkiye’de “mimarlık ve mühendislik” denilince, ilk akla gelen 241 yıllık eğitim yuvası İstanbul Teknik Üniversitesi Geliştirme Vakfı, 2000 yılında “Ana Kucağından İTÜ’ye” sloganıyla başlattığı eğitim hamlesini, anaokulundan liseye kadar uzatmış, oluşturduğu eğitim zincirine de “İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları” adını vermiştir.

Adnan Menderes Havaalanı karşısında harabe halinde duran Özkul Giyim’in eski binasını satın alan İzmirli sanayici Nedim Sandalcı, zamanın bu görkemli yapısını restore edip eğitim yuvası haline getirmeye karar verirken, İTÜ’nün İstanbul dışındaki ilk üniversite öncesi okul zincirini İzmir’e kazandırmak üzere harekete geçmiş, İTÜ Vakfı yönetimi ile anlaşma imzalamıştır. Kurumun anaokulu, ilkokulu, ortaokulu ve lisesi, Nesan Eğitim Kurumları çatısı altında İzmir’de de eğitim hizmeti verecektir...

Zaman zaman zorlansa da tüm aşamaları adım adım geçen işadamı Sandalcı, İzmir Valiliği’nden, Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gerekli okul izinlerini alır, bu yıl anaokulunu faaliyete geçirir.

Ancak, işin başından bu yana “Kentin su kaynağı Tahtalı Barajı’nın uzak koruma havzasında bulunan bu bina, depo dışında bir amaçla kullanılamaz” diye direnen, İZSU yöneticileri vardır. Bazıları diyebilir ki; “İzmir’in suyunu her türlü kirlilik kaynağından kurumakta titizlik gösteren İZSU yöneticileri haklı...”

Biraz sabır lütfen...

Müfettişlerden Tahtalı gerçeği...

“Okul açma izni” üzerine harekete geçen İZSU Genel Müdürlüğü “.....Çevre Düzeni Planı’na göre depolama leke kararı getirilmiş olan alanda kalan söz konusu yapıda özel okul açılıp işletilmesi, İZSU Su Havzaları Koruma Yönetmeliği’nin 3.17 maddesine ve plan notlarına aykırı” gerekçesiyle söz konusu iznin iptalini ister.

Ancak bu “sudan sebep”e teslim olmamakta kararlı görünen İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri “İZSU itirazını tüm yönleriyle incelemek” üzere iki müfettiş görevlendirir. Haftalarca yerinde çalışmalar yapan, belgeler toplayan Hamza Tozkoparan ve Mustafa Tavlı ayrıntılı bir rapor hazırlar:

Nesan Okulları’nın açıldığı alanla, Tahtalı Barajı Su Havzası arasında 74.831 nüfuslu Menderes ilçesi bulunduğu, ilçede 3 özel okulun açıldığı, ayrıca 2 anaokulu, 22 ilkokul, 19 ortaokul, 2 Anadolu, 1 endüstri meslek lisesinin bulunduğu. Tahtalı Barajı Su Havzası Yönetmeliği’nde “Depolar hariç, hiçbir ticari ve sanayi kuruluşu açılamaz, işletilemez” hükmü bulunmasına rağmen, Menderes ilçesi sınırları içinde 6 bin 90 sanayi ve ticari işletmesinin bulunduğu, bunlardan 299’unun ağır sanayi işletmesi olduğu.

Nesan Okulları’nın sadece 300-350 metre uzağında başka bir okul zincirinin şubesinin açılmış olduğu...

Kaldı ki; özel öğretim kurumlarının açılıp açılmayacağı ve iş yeri ruhsatlarıyla ilgili yetkiler, 5580 sayılı kanun gereği bakanlığa veya bakanlık izniyle valiliğe aittir.

Söz konusu okullarda yasal tüm hükümler yerine getirildiğinden, açılmasında bir sakınca olmadığı kanaatimizdir...

İşin içinde bir iş var da...

İnsan İzmirli bir işadamının bu kente bir eğitim yuvası kazandırmak için döktüğü milyonlara, İTÜ gibi prestijli bir eğitim kurumu yöneticilerinin İzmir’e verdiği öneme, Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çabalarına, müfettişlerin ortaya koyduğu belgelere, İzmir’in en önemli su kaynağı Tahtalı Barajı Havzası gerçeklerine, tüm bunların yanında “Öz İzmirli İZSU” yöneticilerinin, “bu kentin bir eğitim yuvası daha kazanmasına karşı ortaya koyduğu dirence” bakınca insan ne diyeceğini şaşırsa da şu soruya cevap aramaktan kendisini alıkoyamıyor; acaba “sudan direniş”in arkasında başka bir iş, başka birileri mi var?

Son durum; Tahtalı Barajı’nın burnunu dibindeki bunca sanayi tesisine, yerleşim yerine, daha yakındaki okullara rağmen, barajdan 15 kilometre ilerideki okula kafayı takan İZSU’cular, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “okul izni”nin iptali için mahkemeye başvurmuş...

Bunca inattan sonra yakışır hani...