Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Ortalık çok kötü, kimseye güven olmuyor” derken komplo teorileri aldı başını gitti. Bazılarına göre küresel ısınma yalan, hatta dünya tepsi gibi düz!

        Küresel iklim değişikliğinin etkilerini şimdiden görmeye başladık: Öldürücü sıcak hava dalgaları ve kuraklık eskisinden daha sık yaşanıyor. Buzullar erimeye, deniz seviyesi yükselmeye başlıyor. Nadir hayvan türlerinin soyunun tükenmesi büyük bir sorun haline geliyor. Böyle devam ederse önümüzdeki yüzyılda ortalama sıcaklığın 1.5 derece artacağı hesaplanıyor.

        Bazı insanlar ise küresel ısınmanın koca bir yalan olduğuna inanıyor. Karbondioksit salımını yasal anlaşmalarla azaltmak isteyenlerin asıl amacının dünyayı ekonomik açıdan kontrol altına almak olduğunu savunuyorlar. Halkı yanlış yönlendirebilmek için de bilimsel araştırmaların uydurulduğunu düşünüyorlar. Hatta ABD Başkanı Trump, Çin’in endüstriyel açıdan Amerika’yı geride bırakmak için küresel ısınmayı uydurduğunu iddia ediyor. Bu yüzden küresel ısınmaya inanmayanlardan gelen tipik soruları cevaplamakta fayda görüyorum.

        Biz her nefes verişimizde karbondioksit gazı üretiyoruz, bir zararı yok. Neden çevre için bir sorun olsun?

        Küresel ısınmanın sebebi “sera etkisi”dir. Atmosferde karbondioksit, su buharı, nitröz oksit, ozon, metan gibi gazların birikmesiyle yeryüzünden uzaya yayılmakta olan ısı hapsolur. Son yıllarda karbondioksidin artmasının sera etkisini artırdığı ve küresel ısınmaya yol açtığı düşünülüyor. Bu fikri destekleyen en güzel örnek Mars ve Venüs gezegenleri. Gezegenlerin atmosferindeki karbondioksit seviyesine göre ısıyı hapsetme gücü de değişiyor. Mesela Mars’ta sera etkisi çok az olduğu için gezegenin yüzeyi donuk. Venüs’ün atmosferinde ise dünyadan 150 bin kat daha fazla karbondioksit olduğu için gezegenin yüzeyi kurşun eritecek kadar sıcak. Uzmanların karbondioksit üretimini azaltmak istemeleri de buna dayanıyor.

        Isınmanın insanlar yüzünden olduğu ne malum? Ya güneşin ısısı veya yörüngemizin açısı değiştiyse? Ya volkanik patlamalar sonucu karbondioksit salımı arttıysa?

        Yüzyıllardır karbondioksit seviyesi 280 ppm’i geçmemişken son 50 yılda endüstriyel devrim yüzünden 400’e çıktı. Dünyadaki tüm volkanlar yılda toplam 500 milyon ton karbondioksit salıyor. Biz insanlar ise yılda 30 milyar ton karbondioksit üretiyoruz, yaklaşık 60 kat daha fazla. Küresel ısınma güneşin ısısındaki veya yörüngemizdeki bir değişiklik yüzünden olsa atmosferin tüm katmanlarının ısınmasını beklerdik. Ama sera etkisi yüzünden sadece alt katmanda ısınma görüyoruz.

        • Uzmanların yüzde 97’si küresel ısınmanın insanlar yüzünden olduğunu düşünüyor.

        Bu kış ABD’de her zamankinden soğuk geçti, Türkiye ılık. Bunu nasıl açıklayacaksınız?

        İklim, yıllarca gözlenen hava durumunun bir ortalamasıdır. Hava durumunu önceden bilmek zordur, ama iklim konusunda uzun vadeli tahminler yapılabilir. Karbondioksit salımı, hava durumunu değil küresel iklimi etkiliyor. Kışın soğuk geçmesi veya kar yağması küresel ısınmaya ters bir durum değil.

        20. yüzyıl boyunca ortalama sıcaklık sadece 1 derece arttı. Hani nerede küresel ısınma?

        1 derece artış kulağa az geliyor olabilir ama dünya tarihine baktığımızda göze batıyor. Çünkü dünyanın ortalama sıcaklığı 20. yüzyıl öncesi epey sabit. Ayrıca çok ufak sıcaklık değişiklikleri çok büyük etkilere yol açabiliyor. Mesela buzul çağının sonunda Amerika kıtası 900 metre yüksekliğinde buzla kaplıyken, ortalama sıcaklık günümüzden sadece 2.5 derece daha azdı. 1 derece bile buzulları eritmek için yeterli.

        Kısacası, taşınacak başka bir gezegen bulmadan “Nasılsa daha çok var, sıcaklık iyice artınca düşünürüz” dersek gelecek nesillere haksızlık etmiş oluruz.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar