Ukrayna traktörlerinin kısa tarihi
İlk bakışta roman adıymış gibi durmuyor ama öyle; Ukrayna Traktörlerinin Kısa Tarihi. Marina Lewycka 17 yıl önce yazdığı bu ilk romanında İngiltere’de yerleşik Ukrayna kökenli bir ailenin trajikomik hikayesini anlatıyor.
Bugün işgalci Rus ordusunun, Ukrayna’nın traktörlerini çalıp Çeçenya’ya kaçırdığı haberleri olmasa adıyla pek dikkat çekmeyecek bir roman. Hele de yapay zeka yazılımıyla çalışan John Deere traktörlerinin merkezden deaktive edilerek işlevsiz savaş ganimetleri haline getirildiği ortaya çıkınca kitap iyice ilginç geldi, alıp okudum.
Ukrayna Traktörlerinin Kısa Tarihi, ana ekseninde 84 yaşındaki Nikolai ile kızları Nadia ve Vera’nın hikayesini anlatıyor. Annelerinin ölümünden iki yıl sonra Babişko, 36’lık Ukraynalı dul Valentina’ya tutuluyor. Nadia’nın deyişiyle hayatlarının orta yerine kabarık tüylü pembe bir el bombası olarak düşüp bulanık suları karıştıran bir fettan Valentina. Babişko şövalye ruhlu, Valentina’yla evlenip onu küçük oğluyla birlikte Ukrayna’daki yokluklardan kurtaracak. Ancak İngiliz mevzuatı engel, zaten kızlar da evliliği engellemek için mücadele ediyor.
Bütün bu kargaşa arasında Babişko, Sovyet kolhozlarından başlayarak tarım teknolojileri zemininde Ukrayna’nın acı ve keder yüklü tarihini anlatan bir yazıyı kaleme almaya başlıyor. Roman boyunca aile içindeki çatışmalara tanık olurken, bir yandan da Babişko’nun kaleminden Sovyetler Birliği’nden ABD’ye uzanan bir traktör destanını takip ediyoruz adım adım.
1917 Devrimi öncesi Ukrayna bir köylü-çiftçi ülkesi, ancak kolektif tarıma geçiş ve “demir at” lakaplı traktörlerin sahneye çıkışıyla geleneksel köy hayatından kopuyor. Köylünün ürettiği tereyağı ve tahıl Paris’te Berlin’de tüketilirken onlar açlığa sürükleniyor. Sonra Stalin’in savaş endüstrisi devreye giriyor. Çelyabinsk’teki traktör fabrikası efsanevi T34 tankların üretim tesisine dönüştürülüyor, kentin adı Tankograd olarak değişiyor. Bu sırada ABD’de Ford-Ferguson ortaklığıyla Fordson traktörü piyasaya çıkıyor. Sonra İngiliz Valentine tankları, traktör ustası Ukraynalı mühendislerin eliyle Kanada’da üretiliyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrası, traktör tarihinde olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. Çünkü ufuktaki açlığa karşı dünyanın tek umudu başarılı bir tarım ve merkezindeki aktör traktörler. Amerikan traktörleri John Deere’ler başrolü kapıyor.
John Deere traktörleri şimdi Ukrayna savaşında da başrolde. Marina Lewycka, 2005’te yayınladığı romanını şimdi yazsa, ihtiyar Nikolai’nin traktör tarihine bir-iki bölüm daha eklemesi şart olurdu herhalde.
Ukrayna dünyanın en önemli tahıl ambarlarından olduğu için ufukta görünen kıtlık ve açlık savaşın başından beri zaten gündemde.
Ama traktörlerin rolü tarımsal üretimle sınırlı değil. Ukraynalıların direniş sembolü bir nevi.
Savaşın başından beri Ukrayna traktörlerinin Rus tank ve zırhlılarını nasıl sürükleyerek madara ettiğine dair yığında görsel dolaşıma girdi. Gerçi hepsi güncel değildi, bazı görüntüler eskiydi ama Rusya’nın askeri gücünü alaya alan yeni bir mizah doğdu.
Örneğin Rus Karadeniz Filosu’nun amiral gemisi Moskova batırıldığında “elit traktör birliklerinin” Z sembollü gövdesi delik 190 metrelik kruvazörü karaya çektiği karikatür gibi.
Kısa tarihin çarpıcı son bölümü ise Rus ordusunun Ukrayna çiftçisine ait traktör ve biçerdöverleri çalarak Çeçenya’ya kaçırması olurdu. Melitopol’dan çalındığı söylenen bazı araçların videoları internette dolaşıyor. CNN Int. haberine göre savaş ganimeti olarak el konulan tarım ekipmanlarının bedeli 5 milyon doları bulunuyor.
Traktör ve biçerdöverlerin bir bölümü terk edilmiş vaziyette ortaya çıktı. Çünkü dijital kumanda mekanizmasını elinde bulunduran üretici firma John Deere, bu araçları kilitleyerek felç etmiş. Olay teknolojinin zaferi gibi görünse de durum tam öyle değil, çünkü John Deere’nin traktörleri üzerindeki mutlak hakimiyetinden sadece Rus hırsızlar değil Amerikan çiftçisi de muzdarip.
Bilen bilir de, yeni edindiğimiz bilgilere göre John Deere’nin kontrol mekanizması Amerikan çiftçisinin şikayetleri nedeniyle yıllardır tartışılıyormuş. Her tarım makinesinin, hatta araçların her parçasının bir kimlik numarası var. Her traktör ve biçerdöverde bir SIM kart, GPS ve radyo uydu bağlantısı bulunuyor. Traktörlerin onarımı ve parça değişikliği sadece yetkili teknisyenler eliyle yapılabiliyor. Traktörlerin bünyesi çıkma parçaları kabul etmiyor. Üretici firma otoritesi dışında onarım yapıldığı takdirde traktörü yeniden çalıştırmak için şirket 300 doları aşkın fatura çıkarıyor.
Yedek parça ve yetkili servisin anında yetişmemesi çiftçinin varlığını tehdit ediyor, çünkü traktörü kendi başlarına işler hale getirmeleri mümkün değil. John Deere’nin satışta müşteriye imzalattığı lisans anlaşması gereği, çiftçi hasat zararı ve maddi kayıplar nedeniyle davacı da olamıyor.
UKRAYNALI HACKERLAR
Tarım ekipmanlarını robot sistemleri ve yapay zeka yazılımıyla geliştiren üreticilerin bakış açısıyla dünya nüfusunu doyurmak ancak yüksek teknolojiyle mümkün ve yeni teknolojiyi de şirketlerin yönetmesi gerekiyor. Şirket makineyi kapattığı an, çiftçinin yapabileceği hiçbir şey yok. John Deere’nin ekim ve hasat için insansız traktörü bile mevcut.
ABD’de çiftçinin tarım makinelerinin efendisi olması için lobi faaliyeti yürüten aktivistlere göre müşteri bir traktörü satın aldığı an o araç üretici firmanın malı olmaktan çıkmalı. Bu amaçla Nebraska eyaletinde çiftçiye kendi traktörünü onarım hakkı tanınması için bir yasa hazırlanmış. Diğer yedi eyalette de benzer yasa hazırlıkları yapıldığı söyleniyor. Onarım hakkı kabul edilip yasallaştığı takdirde John Deere’nin imzalattığı lisans anlaşmaları kadük olacak.
Yasal düzenlemenin olmadığı ortamda çiftçiler üretici firmanın hegemonyasını aşmanın yolunu bulmuşlar. Traktörün yazılımı her türlü onarımı imkansız kıldığı için araçları hacklemeye başlamışlar.
Hikayenin bu kısmı ironik; traktörleri hacklemek için geliştirilen yazılımların ana vatanı Ukrayna’ymış.
- Taziyenin haddi2 gün önce
- İstikamet Ruanda, saatler Paris-Londra5 gün önce
- Filistin ve iklim davaları nasıl birleşti1 hafta önce
- Tasarruf testeresi ve gnocchi memurları...1 hafta önce
- Ayı çıkabilir!2 hafta önce
- Erkekler menopoza girseydi2 hafta önce
- Le Pen'in prensi Bardella3 hafta önce
- Seçimde hangisi daha zehirli: Deepfake mi, hakiki nefret dili mi?4 hafta önce
- Kabe'yi su bastığında bulut tohumlama yoktu, Vietnam Savaşı'nda vardı1 ay önce
- İsrail ile ittifak tarifesi Ukrayna'dan neden esirgeniyor1 ay önce