2013'ün düzeltmesi mi?
Tam bir yılı bulan pozitif eğilimin ardından yaz aylarının tatil etkisiyle mayısta kâr realizasyonuna gidip gitmeyeceğini merakla beklediğimiz küresel piyasalar sonunda karıştı. Bir günlük harekete önem atfedilmeyebilir. Ama istim üzerinde olunca, önceki akşamdan başlayan sert satışları, beklenen düzeltmenin başladığına yormak mümkün.
Bu düzelmeyi ne tetikledi?
Parasal genişlemenin mimarı durumundaki FED Başkanı Ben Bernanke, Kongre'deki sunumunda "Tahvil alım miktarında gidilebilecek erken bir indirimin gelen ekonomik toparlanmayı olumsuz etkileyeceğini" söyledi. Ama arkasından da şunları ekledi: "Eğer devamlı bir iyileşme görürsek, önümüzdeki birkaç toplantı içerisinde varlık alım hızımızı bir adım düşürme kararı alabiliriz." Burada yeni olan önümüzdeki birkaç toplantı içinde karar alınabileceği ifadesi. Piyasalarda türbülansı yaratan ve satışları tetikleyen cümle bu.
Dünyanın diğer ucundan, Japonya'dan da küresel piyasalara ciddi bir likidite ve doping geliyordu. Ama oradan böyle bir açıklama yapılmadı. Japonya'da olan ise çok kısa sürede borsasının dünyanın en çok prim yapan piyasası olması, faiz oranlarındaki büyük oynaklık ve son günlerdeki hızlı yükselme, ihracatçı bir ekonomi olarak para biriminin hızla değerlenmesi idi. Sonuçta dünyanın en gelişmiş piyasalarından birinde bir günde çok sert hareketlerle karşılaştık.
■ Tokyo Borsası kasım ortasından bu yana geçen 6 aylık sürede 23 Mayıs itibarıyla yüzde 85 değerlendi. Aynı günde de yüzde 7.96 düştü. Denilebilir ki, küresel düzeltme en çok prim yapan piyasadan başladı.
■ Tokyo Borsası'ndaki satışları Japon 1 0 yıllık hazine faizinin hızla yükselmesi de tetikledi. 5 Nisan'da yüzde 0.320 ile 22 yıllık dönemin en düşük düzeyine inen faizler dün yüzde 1.002'yi gördü ve günü yüzde 0.837'den kapadı.
■ Japon Yeni kasım ortasında 79.47 dolardı, 23 Mayıs'ta 103.56'ya kadar çıktıktan sonra günü 101.41 'den tamamladı.
■ Yani Japonya'da bir büyük düşüş için her türlü şart oluşmuş gibi.
Ama satışlar sadece Japonya ile sınırlı değil. Asya, Avrupa ve ABD borsalarında da ciddi boyutlarda. Faiz oranları Almanya'da ve Amerika'da da hızla yükseldi. ABD 10 yıllıkları yüzde 2.0690'a kadar çıktı. ■ Küresel likiditenin hareketlendiğini, genel bir kâr realizasyonuna gidilmekte olduğunu, Güney Afrika Randı ve TL'nin en çok değer kaybeden para birimleri olmaları da yansıtıyor.
■ Böylesine bir satış dalgasında altına ve emtialara talep artmaması ise ilginç ve olumlu bir gelişme.
■ Türkiye'de faiz oranı yükselişte. 2 yıllık gösterge tahvil faizi 1 7 Mayıs'ta yüzde 4.58'e kadar inmişken dün yüzde 5.23'e yükseldi. Borsa İstanbul da önceki gün 93.398 ile rekor düzeye yükseldikten sonra dün yüzde 2.7 düşüşle 90.884'e kadar indi.
2013 yılının yaz dönemi kâr realizasyonu, en çok prim yapmış ülke olarak Japonya'dan başlamışsa gayet anlaşılır bir neden. Buradaki hareketler ürkütücü ama genel bir düzeltmenin başlaması aynı ölçüde ürkütücü değil. Bu sırada kredi notu yatırım yapılabilir düzeye çıkan tek ülke ve primlenen piyasa olan Türkiye piyasalarında erken harekete geçmeler ve benzer bir durum varsa endişe edecek bir şey yok demektir.
SONUÇ: "Düzeltilmesi gereken bir yanlışlık, doğruluktan daha ağır bir yüktür." Dag Hammarskjöld
- Döviz kredisine sınır2 gün önce
- Niye kriptoda 4. büyük pazarız?3 gün önce
- Şimşek: TL'de aşırı değerlenmeyi öngörmüyoruz5 gün önce
- Türkiye'nin yakaladığı dalga6 gün önce
- Sıcak parada take off1 hafta önce
- Bütçenin %30'u personele1 hafta önce
- Türkiye'yi pozitif ayrıştıran akış1 hafta önce
- Faizin kaymağı büyüklere2 hafta önce
- 10'da 10 eksi reel faiz2 hafta önce
- Seçim bitmiş, yatırımlar bitmemiş2 hafta önce