Uluslararası toplum ortak çıkar ve değerlere sahip olan bir grup devletin birbirleri ile ilişkilerinde belirli ortak kurallara bağlı hissetmeleri ve ortak kurumlar içerisinde davranışlarını belirlemelerini ifade eder. Uluslararası toplumun oluşabilmesi için birbirlerinin egemenliğine ve bağımsızlığına saygı duyan, aralarında yapılan anlaşmaları tanıyan ve birbirlerine karşı güç kullanmada belirli kısıtlamalara tabii devletlerin olması gerekir. Uluslararası hukuk, diplomasi, savaş kuralları, güç dengesi ve büyük güçler arası kurallar gibi kurumlar toplumun kurallarını oluşturmaktadır. Kuram 1950 ve 1960'larda uluslararası sistem teorilerine karşı geliştirilmiştir. İngiliz Okulu ve uluslararası etik olmak üzere ikiye ayrılabilir. Uluslararası toplum teorileri Hobbes'un doğa durumu kavramını gözden geçirir ve bu kavramın uluslararası sistemi tam olarak açıklayamadığını savunur. Uluslararası sistemin anarşik yapısını kabul eder fakat bu sistem içinde belirli bir toplumun oluşabileceğini savunur. Uluslararası toplum ortak çıkarlar, ortak kurallar ve bu kuralları etkin hale getiren kurumlar ile sürdürülür. Kuramsal temeli 15. yüzyıldan sonra Avrupa'da gelişen diplomatik sistem, Grotius ve de Vattel gibi 17. ve 18. yüzyıl düşünürleri ve 19. yüzyılda gelişen uluslararası hukuka dayanır.
Uluslararası toplum kuramı tek bir toplum anlayışını savunmaz; farklı biçimlerde uluslararası toplumun oluşabileceğini belirtir. Bu bağlamda, uluslararası toplum tartışmaları çoğulcu/solidarist ikiliği üzerinden şekillenir. Uluslararası toplum kuramına eleştiriler uluslararası sistemin çoğulcu değil hiyerarşik bir şekilde düzenlendiği ve uluslarası toplumun 1975'ten bu yana, ve özellikle 9/11 saldırırları ardından, düşüşte olduğunu savunmaktadır. Ayrıca kuramın uluslararası ilişkiler tarihinin belirli bir kısmını ve belirli bir coğrafyayı, Avrupa'yı, ele aldığını ve bunun açıklama kapasitesini zayıflattığı da savunulmaktadır. Yöntemsel düzeyde ise kuramın toplum, cemaat ve sistem gibi ideal tiplerin uluslararası politikada dinamikleri ne şekilde etkilediğini daha açık bir şekilde belirtmesi gerektiğini söyleyen araştırmacılar vardır. Bu sayede, uluslararası toplumu kendiliğinden oluşan (suis generis) bir olgu olarak kavramlaştıran kuram böyle bir toplumun nasıl oluştuğunu daha iyi açıklayabilecektir.
YAZAR
E. Fuat Keyman