Peynirden gelen ölüm, kapılara kilitlenen halk ve unutulan harfler: Roma yönetiminin tuhaf gerçekleri!
Savaşların, saray entrikalarının ve güç mücadelelerinin arasında Roma imparatorlarının özel hayatları da en az siyaset kadar çarpıcıydı. Bir yandan düzen kurmaya çalışırken bir yandan kontrolsüz tutkularına yenik düşen bu hükümdarlar, tarihte iz bırakan ilginç alışkanlıklar geliştirdi. Bazıları bu takıntıların bedelini ağır ödedi. Sizin için derledik…
Roma İmparatorluğu’nun ihtişamlı görüntüsünün ardında, kimi zaman tuhaf alışkanlıklar ve şaşırtıcı derecede insani zayıflıklar bulunuyordu. Kimi imparatorlar dili yeniden yazmaya kalktı, kimileri sahnede alkışlanmak için halkı kapılara kilitledi, bazıları ise basit bir yiyeceğin kurbanı oldu. Antik kaynakların aktardığı bu hikâyeler, Roma’nın gerçek yüzünü gözler önüne seriyor. İşte detaylar…
AİLE ÜZERİNDEKİ DEMİR YUMRUK: AUGUSTUS
Roma’nın kurucu imparatoru Augustus, yalnızca devleti değil, kendi hanesini de sıkı kurallarla yönetmeye çalıştı. Ahlak yasalarıyla tüm Roma toplumuna yön veren Augustus, bu disiplinin bedelini en ağır şekilde kendi kızı Julia üzerinden ödedi.
Sosyal yaşamı skandala dönüşünce Julia’yı adaya sürgün eden imparator, bununla yetinmeyip aile üyelerinin yazı stiline kadar müdahale etti. Miras bırakma ve tahtı şekillendirme takıntısı, onun iktidar anlayışının temel taşlarından biriydi.
ALFABEYİ YENİDEN TASARLAMAK: CLAUDIUS
Haleflerinden Claudius’un hedefi ise Roma’nın yazı sistemini kökten değiştirmekti. Latin alfabesine yeni harfler ekleme girişimi, dönemin entelektüel ortamında bile cüretkâr bulundu.
Arkeolojik bulgular denemenin izlerini taşısa da, toplumun direnci karşısında bu harfler hızla unutuldu. Claudius’un dil mühendisliği çabası, emperyal yetkiyle bile her şeyin yeniden şekillendirilemeyeceğini gösterdi.
SAHNENİN ZORAKİ İZLEYİCİLERİ: NERO
Nero’nun takıntıları ise çok daha gösterişliydi. Sahneye çıkmak onun için politikadan bile önemliydi. Şiirden müziğe uzanan performanslarında Roma halkını adeta esir alması, onun egosunun boyutunu açıkça ortaya koyuyordu.
Antik kaynaklarda anlatılan doğum yapan kadınlar, duvarlardan atlayan izleyiciler ve ölüm taklidi yapan kaçaklar, Nero’nun sanat tutkusunun karanlık yönünü yansıtan detaylar olarak tarihe geçti.
İMPARATORUN ZENGİNLİĞE GİDEN YOLLARI: VESPASIANUS
İç savaş sonrası Roma’yı toparlayan Vespasianus’un ekonomik zekâsı zaman zaman rahatsız edici sınırları zorluyordu. Zenginliğini yeniden inşa ederken tartışmalı ticaretlere girdiği iddiası, onun mirasına gölge düşüren ayrıntılardan biri.
Tahta çıktığında uyguladığı idrar vergisi ise Roma’nın gündelik hayatını doğrudan etkileyen en ilginç uygulamalardan biri olarak kayda geçti.
PEYNİR TUTKUSUNUN TRAJİK FİNALİ: ANTONINUS PIUS
Çoğu imparator kanlı komplolarla ölürken, Antoninus Pius şaşırtıcı derecede sakin bir sona ulaştı. Kaynaklara göre onu ölüm döşeğine götüren şey, fazla kaçırdığı Alp peyniri oldu. İnce bir mizah barındıran bu iddia tartışmalı olsa da, Roma tarihine en “insani” imparator ölümlerinden biri olarak geçti.
Kaynak: National Geographic